Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Peyîndas köyünde 10 Ağustos 2023 tarihinde tarlasında çalışırken operasyona çıkan askerler tarafından gözaltına alınan Kerem Arvas, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Arvas, 29 Mart’ta “örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek” iddiasından 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Arvas, Nisan ayında ise tahliye edildi.
Avukat Berfin Ozan, müvekkilinin gözaltına alındığı sırada gördüğü işkenceye dair 11 Ağustos 2023’te “İşkence ve kötü muamele” ile “Görevi kötüye kullanma” gerekçesiyle Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı’na ilgili asker ve korucular hakkında suç duyurusunda bulundu. Başvuruda, Arvas’ın sistematik bir şekilde işkenceye maruz bırakıldığı, fiziki işkenceye dair darp raporu verilmediği, kaburga kırığı ile 24 saat ilaç verilmeksizin nezarette tutulduğu ve aileye bilgi verilmediği ifade edildi.
MA’dan Ruken Polat’ın haberine göre savcı, 23 Temmuz’da başvuruya dair takipsizlik kararı verdi. Operasyona katılan askerlerden herhangi birisinin ifadesinin alınmazken, takipsizlik kararına “yetersiz delil” gerekçe yapıldı. Gerekçede, “Müştekinin aşamalardaki kendisini darp eden kolluk görevlilerinin kafalarında başlık, yüzlerinde de maske olduğu, sadece gözlerinin açıkta olduğu ve bu nedenle bu askerleri görse de tanıyamayacağına ilişkin beyanı karşısında müştekinin şüphelileri teşhis imkanı bulunmadığı ve şüphelilerin üzerlerine atılı suçu inkar ettikleri karşısında; şüpheden sanık yararlanır ilkesi ve şüphelilerin müştekiyi darp ettiklerine ilişkin tanık beyanı, kamera görüntüsü v.b. her türlü şüpheden uzak, kesin ve hukuki bir delil elde edilemediği hususları bir arada değerlendirildiğinde şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işlediklerine ilişkin yeterli şüphe bulunmadığı bu nedenle şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına (…)” ifadelerine yer verildi.
Ozan, “Müvekkilin yargılaması 7 ay 18 gün gibi kısa bir sürede tamamlanırken, yapmış olduğumuz suç duyurusunda soruşturma 11 ay 9 gün sonra sonuçlandı” diye kaydetti. Operasyona katılan asker-korucuların isimleri tespit edilmesine rağmen işkenceye dair suç duyurusunda takipsizlik kararı verildiğine dikkati çeken Ozan, “Yargı birimleri, kendince ‘tehlikeli’ gördüğü kişileri istediği gibi yargı tacizine maruz bırakabiliyor. Bu taciz yetmezmiş gibi halk bir de fiziki ve psikolojik olarak işkenceye maruz bırakılıyor. İşkence ve kötü muameleye ilişkin vakalarla karşı karşıya kalındığında, kolluk refleks geliştirmişcesine bu durumu inkar yoluna gitmekte. Bu inkara yargı birimleri de verdikleri kararlarla destek olmakta. 2015’ten bu yana katlanarak artan gözaltında işkence ve kötü muamele belirgin bir şekilde artmaktadır” dedi.
