İstanbul: Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, hayat pahalılığı ve antidemokratik uygulamalara karşı “İnsanca Yaşamak İstiyoruz” şiarıyla Bakırköy Halk Pazarı’nda miting düzenledi.
Binlerce kişinin katıldığı mitingde “Vergi adaletsizliğine son verilsin; elektrik, su ve doğalgazdan alınan vergi kaldırılsın; emekçiden alınan gelir vergisi yüzde 15 ile sınırlandırılsın; temel tüketim mallarına yapılan zamlar geri alınsın; işsizlik Fonu işçilere verilsin; KHK ve OHAL uygulamaları kaldırılsın; kayyumlar çekilsin” talepleri dile getirildi.
“Yoğun Polis Ablukası Altında Miting”
Yürüyüş güzergahı polis tarafından araç trafiğine kapatıldı. Mitingin yapılacağı alan tamamen polis ablukasına alınırken, mitinge gelenler üç farklı arama noktasından geçmek zorunda bırakıldı.
Miting için kitle toplanma noktası olan Dikilitaş’ta bir araya geldi. KESK ve DİSK olmak üzere iki kol halinde sıralanan kurumlar, halaylar ve marşlarla kortej oluşturdu. Kitle yol boyunca AKP iktidarını, açlık, sefalet ve yoksulluğu protesto etti.
Yol boyunca sık sık, “İş, ekmek, özgürlük”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “AKP’nin memuru olmayacağız”, “Zamlara karşı omuz omuza”, “Sermayeye değil emekçiye bütçe, yaşasın sınıf dayanışması”, , “Kürdistan faşizme mezar olacak”, “Yaşasın devrimci dayanışma”, “Emperyalizm yenilecek direnen halklar kazanacak”, “Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez”, “EYT yasası çıkarılsın” sloganları haykırıldı.
Yürüyüşün ön önünde Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin “İnsanca yaşamak istiyoruz” pankartı taşındı.
Mitinge DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Kaldıraç, HDP ve HDK ile Devrimci Parti, EMEP, BDSP, DİP, ESP, SYKP, SODAP, TÖP, UİD-DER pankart ve bayraklarıyla katıldı.
“Yoksulluğa ve Sefalete Teslim Olmayacağız!”
Bir süredir miting için çalışmalarını sürdüren İstanbul Partizan da mitinge “Yoksulluğa ve sefalete teslim olmayacağız” yazılı pankartla katıldı. Yol boyunca sık sık “KHK’lar Gidecek Biz Kalacağız”, “Yaşasın sınıf dayanışması”,” İnsanca Yaşamak İstiyoruz” sloganlarını haykıran Partizan kitlesi açlık ve sefalete yönelik tepkisini dile getirdi.
Miting alanına gelinceye kadar kortejler üç ayrı yerde arandı. Miting alanına girişte Partizan kitlesi” Önderimiz İbrahim İbrahim Kaypakkaya”, “Direnen Direne Kazanacağız” sloganlarını haykırdı.
Arama Noktasında Gerginlik
Miting alanına girişte polis HDP’li gençlerin taşıdığı pankartları içeri almak istemedi. Bunun üzerine gençler ile polis arasında tartışma yaşandı.
Tertip komitesinden görevlilerin araya girmesi ile pankart alana alındı. Kortejde alana girmek isteyen Sabri Işık ve Önder Kakmaz adlı gençler polis tarafından gözaltına alındı.
“Biz emekçiler olarak bu gemide yokuz!”
Kitlenin alana girmesiyle beraber miting saygı duruşu ile başladı. Miting tertip komitesi adına konuşan konuşan DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kanber Saygılı “Dünyanın dört bir yanında isyan çığlıkları yükseliyor. Şarteller iniyor, meydanlar zapt ediliyor. Çünkü yaşamı yaşamı üreten emeğe saldıran, geleceğini ipotek altına alan kapitalist haydutların politikası dibe vuruyor. 17 yıldır ısrar edilen politikalarla cumhuriyet tarihinin en büyük krizine neden olan, memleketi kayyum ve taşeron cumhuriyetine çeviren, iş ve kadın cinayetleriyle, savaş konseptiyle yasamaya mahkum eden AKP iktidarının gemisi batıyor. Bizden fedakarlık bekliyorlar. Biz emekçiler olarak bu gemide yokuz. Sömürüden adaletsizlikten bıktık” dedi.
‘45-50 yaş arasında emeklilik mi olur’
Ardından söz alan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Avcı, sadece insanca yaşamak istediklerini söyledi. “Biz bu ülkenin gerçeğiyiz” diyen Avcı, “Sayın Cumhurbaşkanı ‘Artık insanlar zamanında emekli olsunlar’ dedi. Biz de zamanında emekli olmak istedik. Devletle yaptığımız akit vardı. 1999 yılında insanlarımız göçük altındayken gece yarısı yasa meclisten geçirildi ve insanların emeklilik yaşı ötelendi. ‘45-50 yaş arasında emeklilik mi olur’ dediler.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına ortak açıklamayı KESK üyesi Özlem Tolu ve İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Osman Öztürk okudu.
Son iki yılda her şeye aşırı derecede zam geldiği belirtilen açıklamada, nüfusun yüzde 1’lik kesiminin ulusal servetin yüzde 54’ünü elinde tuttuğu, gelir vergisinin ise yüzde 92’sini emekçilerin ödediğine dikkat çekilerek, asgari ücret görüşmelerinin başladığı ifade edildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Bizi gene açlık ücretine mahkûm etmek istiyorlar. 2020 bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Emekçilerin payına gene yoksulluk ve sefalet düştü. Kasım 2019 itibarıyla 7 milyon 305 bin insanımız işsiz. 2 milyon kadın işsiz. 3,5 milyon genç ne eğitimde, ne de istihdamda. Eğitimde kalitesizlik, gençliğe geleceksizlik devam ediyor. Hız kesmeden devam eden konkardatolar, iflaslar, küçülme kararları ile binlerce işçi ve ailesi açlığa mahkûm.”
“Onlar bir avuç, biz milyonlarız”
Seçme seçilme hakkı ve seçmen iradesinin yok sayıldığına da dikkat çekilen açıklamada, AKP iktidarının sandıkta kaybettiği seçimleri YSK darbesiyle kazanmaya çalıştığı, halkın büyük çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarının görevden alındığını, yerlerine kendi memurlarını kayyum olarak atadıkları, bütün bu yaşananların sorumlusunun on yedi yıldır iktidarda olan siyasal İslamcı AKP-Saray rejimi olduğuna dikkat çekildi.
“Ancak ne baskıları, ne yalanları, ne de savaş politikaları halkın gerçek gündemini gizleyemiyor. Emekçilerin gündemi art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar, işsizlik, yoksulluk, enflasyon, hayat pahalılığı.” denilen açıkla şu sözlere yer verildi:
“Peki, çaresiz miyiz? Hayır. Onlar bir avuç, biz milyonlarız. Bizim gücümüz birliğimizdedir. Bunun için İstanbul’daki sendikalar, emek, meslek örgütleri, emekten yana siyasi partiler, örgütler İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri olarak yan yana geldik, omuz omuza verdik, el ele yürüyoruz.“İşten çıkarmaların yasaklaması, asgari ücretin insan onuruna yakışır düzeyde belirlenmesi ve vergiden muaf tutulması, işsizlik fonu işçilere devredilmesini, elektrik, su, doğalgazda vergilerin kaldırılmasını, emeklilikte yaşa takılanların taleplerinin kabul edilmesi, barışçıl politikaların temel alındığı, bütçe kaynakları savaşa değil sağlığa ve eğitime harcanmasını istiyoruz. Emekçi sınıfların protestolardan genel greve kadar her yerde, her türlü mücadele yöntemi ile sermayenin, bir avuç azınlığın, biz emekçilere, halklara dayattığı katlanılmaz hayata karşı direnişi direnişimizdir.”
Yapılan konuşmaların ardından miting Vardiya Müzik Grubu’nun seslendirdiği ezgilerin ardından son buldu.
Miting işsizlik ve yoksulluğa yönelik bir tepki anlamında önemli bir yerde dursa da gerek kamu gerekse de işçi sendikalarının katılımı oldukça sınırlıydı.
Benzer bir tespit devrimci, ilerici ve yurtsever güçler açısından da söylenebilir. Sendikaların, işçilerin cılız katılımı mitingin havasına da yansıdı.