Depremden en çok etkilenen kentlerin başında gelen Hatay’da iktidarın özellikle ‘rezerv alan’ adı altındaki uygulamaları depremzedeleri mağdur etmeye devam ediyor.
Deprem, yandaş şirketler için adeta bir lütuf gibi gören iktidar buna paralel bir şekilde kentteki demografik yapıyı da bozuyor.
Rezerv alan uygulaması depremzedelerin birikimlerine el koymak için işlevselleştiriliyor. Rezerv alan ilan edilen yerlerin çoğunlukla Arap-Alevi nüfusun yaşadığı yerler olması oldukça manidar.
Diğer yandan iktidarın depremzedelerin evlerinin yanı sıra Defne ilçesindeki 2 büyük mezarlığın da rezerv alan içine alındığı ortaya çıktı. Gültepe Armutlu Mezarlığı’nın Defne 6’ncı Rezerv Alan Bölgesi’nde, Çekmece Mezarlığı’nın ise Defne 8’inci Rezerv Alan’ın içinde olduğu görüldü.
Birgün’ün geçtiği habere göre, Gültepe Armutlu Mezarlığı ile Çekmece Mezarlığı’nın rezerv alanda yer almasına depremzedeler tepki göstererek “Şeffaf bir süreç yürütün. İnsanın acısının üstüne çimento dökmeyin. Evlerimizi anladık da mezarlarımızdan ne istiyorsunuz?” diye sordu.
“Rezerv alan” denilerek az ve orta hasarlı evlerinden çıkarılmak istendiklerini anımsatan depremzedeler proje detaylarına ilişkin şeffaf bir süreç yürütülmediğini söyledi.
Defne’deki evi rezerv alan içine alınan afetzedelerden Ali Mert Ö., mezarlıkların rezerv alan içine alınmasıyla ilgili şunları söyledi: “Bu iki mezarlık da Defne ilçesinin en büyük mezarlıkları. Mezarlıklar rezerv talebinde bulunan insanlar için de rezerv alan uygulamasını istemeyen insanlar için de kutsal. Mezarlık alanına inşaat yapmanın ya da bir yapı dikmenin hiçbir anlamı yok. Haritalar belirlenirken de sonrasında da bizimle görüşülmedi. Harita sınırlarının neye göre belirlendiğini bilmiyoruz. Bu şekilde süreç yürütülmez. Her haritada bir sebep öne sürülebilir ama mezarlıkların bulunduğu alana göz dikmek çok acımasızca. Proje açıklanırsa, o mezarlıkların üstünde bina, okul belki yeşil alan yapılacak. İnsanların acısının üzerine çimento dökmenin bir anlamı yok.”
