Atina: 5 Haziran Cuma akşamı Dünya Çevre Günü vesilesiyle Syntagma’da bir miting düzenlendi. Mitingde çevre sorunlarına ek olarak, ABD’da ırkçılık ve öldürücü baskıları kınamaya odaklanan sloganlar üzerinde duruldu. Mitinge göçmen öğrencilerin katılımı yüksekti.
Kapitalizm doğayı yağmalıyor, insanı sömürüyor
Mitingde üzerinde durulan konular şu şekildeydi:
Pandemi nedeniyle ilan edilen karantina sürecinde, Yeni Demokrasi hükümeti, önceki hükümetler tarafından dayatılan yasal çerçeveyi tamamlayan çevre yasalarını kabul etti. Tek amaç, yerel ve çok uluslu sermayenin yararına ülkenin doğal kaynaklarını, emekçilerin sağlığına ve yaşam kalitesine zarar verecek şekilde yağmalamaktır.
* Madencilik. Halkidiki’deki altın madenleri yıkıma en açık örnektir. Ormansızlaşma, akifer kirlilik, yerel üretim sektörünün yıkımı, kanserojen hastalıkların artması artık yerel nüfus için bir kabus halini almıştır.
* Sondaj. Hidrokarbon sermayesine duyulan aşırı ihtiyaç, milliyetçi ve emperyalist rakiplerini EEZ’lerin (Özel Ekonomik Bölgeler) sınırlandırılmasında konusunda birleştirmiştir: Akdeniz’deki kan dökülmesiyle çevrenin (örn. Epirus) yok edilmesi.
* Rüzgar jeneratörleri. Enerjinin özelleştirilmesi, şüpheli yapılarla yeni kolay kârlılık biçimlerine duyulan iştahı açıyor. Tek kesin olan şey ormanları ve yerel ekosistemi yok ediyor olmaları.
* Su kaynakları. Hidroelektrik barajlar, Achelous nehrinin yatağından saptırılması, belediye yetkilileri (örneğin Atina, Selanik, Volos) ile işbirliği içinde su arzının özelleştirilmesi, kamuya ait malların çevresel olarak tahrip edilmesi ve ticarileştirilmesinin bir başka örneğidir.
* Çöpler. Volos’ta çöp yakılması, Lefkimmi’nin düzenli depolama alanı olarak kullanılması, Grammatiko’daki düzenli depolama alanı, kentsel peyzajın bozulması kâra dayalı yaklaşımın sadece bir göstergesi.
* Karayolları – Aigialos kenti. Hükümetler, Elliniko’nun canavarlığını finansal olarak güçlendirmek için Hymettus’un yok edilmesinde ısrar ediyorlar. Pandeminin ekonomik sonuçlarının gerekçelendirilmesiyle deniz kıyısının Elliniko’ya anayasal imtiyazları artık tüm bölge için kurumsallaştırılmıştır.
Devletin çevresel felaket ve sömürüye karşı halk mücadelelerine (Halkidiki, Lefkimmi, Tinos, Agrafa vb.) verdiği tepki ise devlet terörü, baskı, yargılama ve zulümdür.