“Dünyanın dört bir yanında kadın isyanı var” diyerek 10’uncu sayısını çıkaran Yeni Demokrat Kadın dergisi … Sevda Erkılınç, derginin kadınlarla birlikte politika yapma alanları oluşturma açısından önemli ve özgün bir yanı olduğunu ifade etti. Sevda, “Kadınlar kendilerini yazılarda buluyor” dedi.
Uzun yılların birikimi, çalışması ve kadınların dayanışması ile ortaya çıkan Yeni Demokrat Kadın dergisinin 10’uncu sayısı “Dünyanın dört bir yanında kadın isyanı var” sloganıyla çıktı. Kadınlara yönelik dünyanın her yerinde ve Türkiye’de saldırıların yoğunlaştığı bir süreçte dergide, kadın grevlerinden göçmen kadınlara, şiddetle mücadeleye kadar birçok konuda yazı bulmak mümkün.
Yeni Demokrat Kadın (YDK) dergisinin çıkış sürecine ilişkin paylaşımlarda bulunan Sevda Erkılınç, “Yaklaşık 6-7 sene önce de çalışmalarımızı yazınsal hale getirmek ve yeni bir politik araç olarak derginin önemli olduğunu düşünüp dergi çıkarmaya karar verdik” dedi.
‘Kadınlar kendi tarihini yazıyor’
Böylesi bir süreçte kadınların kendi gücüne dayanarak dergi çıkarmasının zor olduğunu ifade eden Sevda, “Kadınların kendi tarihini yazması noktasında, bizim kendi tarihimizi veya kadınların çalışmalarını geleceğe aktaracağımız bir araç olduğu için mutlu olduğumuz, heyecanlı olduğumuz bir süreçti. Yayın kurulu dergimizi çıkartmamızı kolaylaştırmış oldu, çünkü yayın kurulu aslında kadınların hangi konular üzerinden dergi çıkaracağını, önerilerini alıyor sonra da bunları birleştirip, netleştirip dosya konusu yapıyoruz. Bizler normalde dergilerimizi dosya konuları üzerinden çıkarıyoruz yani bir konu üzerinden daha kapsamlı bir dosya ele alıyoruz. O konu etrafında fazlaca yazıların olduğu, güncel meselelere dair konuların yer aldığı bir dergi” diye konuştu.
Dergilerin gerek kadınlara ulaşma aracı gerekse de birlikte politika yapma alanları oluşturma açısından önemli ve özgün bir yanı olduğunu ifade eden Sevda, kadınların kendilerini yazılarda bulduğunu söyledi.
‘Başka hikayelerde kendilerini görüyorlar’
Deneyim yazılarında kadınların kendilerini anlattığını, “kişisel” anlamda aşmak istedikleri meseleleri dergi aracılığıyla anlattıklarını belirten Sevda, “Örneğin bir kadının bir okulda erkek öğretmenlerle yaşadığı o sorun aslında kadın sorunudur. Başka bir kadının bunu okuyarak verilen mücadeleyi görmesi çok önemli. Bir kadının ev içerisinde yaşadığı, eşinden gördüğü saldırı biçimine dair ortaya koyduğu herhangi bir yazı başka bir kadın açısından değerli bulunuyor veya güç aldığı bir nokta olmuş oluyor. Kadınlar her zaman güçlendikleri noktaları değil bazen güçsüz oldukları noktaları da yazabiliyorlar” şeklinde konuştu
‘Kadın dergilerinde ciddi bir azalma var’
Geçen yıllara rağmen hala çeşitli zorluklar yaşadıklarını hatta dergiyi ilk çıkardıkları dönemden daha fazla zorlandıklarını aktaran Sevda, “Bunun diğer kadın örgütleri açısından da böyle olduğunu düşünüyoruz. Kadın dergilerinde ciddi bir azalmanın olduğunu görüyoruz. Hem kadın örgütleri, hem bağımsız feminist örgütler açısından da durum böyle. Türkiye’de kadınlara dönük ciddi saldırılar var ve bu da kadınların bütün çalışmalarına yansıyor” dedi.
‘Kadınların itiraz noktaları arttı’
Türkiye’de kadın hareketlerine dönük saldırıların diğer muhalif kesimlere göre daha fazla olduğunu ifade eden Sevda, “Kadınlar hala sokakta ve farklı biçimlerde örgütlenmeye, güç biriktirmeye devam ediyor. Dolayısıyla bu dönemin geçici olduğunu, kadınların buradan çıkışının kendi yaratacağı eylem ve direniş tarzlarıyla gerçekleşeceğini düşünüyoruz” diye kaydetti.
Kadına yönelik şiddetin artmasına paralel olarak kadın direnişinin ve itirazının da arttığını vurgulayan Sevda, “Erkek egemenliğine karşı tüm kadınlar mücadele veriyor. Bu da kadın hareketinin gücünü besliyor. O anlamıyla dergimizde zorluklar yaşıyorsak da ya da diğer kadın örgütleri yaşıyor olsa da bunun geçici olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Sadece YDK’lilerin dergisi değil’
Dergide yazı yazmak isteyen kadınların YDK’li olmasına gerek olmadığının altını çizen Sevda, LGBT+ hareketinin de dergisi olması için çaba harcadıklarını dile getirdi. Bu nedenle farklı örgütlenmelerden de yazılar istediklerini aktaran Sevda, yine farklı kesimlerden ve Ortadoğu’ya dönük yazıların olmasına özen gösterdiklerini söyledi. Sevda, “Türkiye’de uzun bir süredir savaş gerçekliği var. Bunu işlemeye, buradan doğru kadınların kendilerini güçlendireceği ya da yan yana gelebildikleri bir alan haline gelmesi için de çaba sarf ediyoruz. Bölgeden doğru yazıların gelmesi, Türkiye’deki savaşı özel olarak her dergide işlemeye özen gösteriyoruz” diye konuştu.
‘Kadınlar yazmakta özgüven sorunu yaşıyor’
Yazmanın da “erkek işi” olarak gösterilmesine karşı mücadele ettiklerini, bu anlayış nedeniyle kadınların da yazmakta özgüven sorunu yaşadıklarını dile getiren Sevda, “Çünkü kadın politika yaparken de aslında işin mutfağında yer alıyor, karar mekanizmalarında yer alamıyor. Yazı yazmakta zaman zaman elbette kadınları zorlayan bir şey oluyor. Kendilerini yazınsal anlamda çok ifade etmedikleri için. Hem onu da kendimiz ve kadınlar açısından aşmanın bir noktası olarak da dergiyi görüyoruz. Orada bir sayfalık yazı yazmak başlangıç açısından önemli bir noktada duruyor” sözlerini kullandı.
‘Kadın grevlerine yer verildi’
Bu sayıda gündemde olan kadın katliamlarına karşı kampanyaya dönük yazılarının olduğunu ifade eden Sevda, “Kadın cinayetlerini acil önle” kampanyasının bir parçası olduklarını, kampanyayı ve orada kadınların ortaya koyduğu birlikteliği, dayanışmayı ele aldıklarını kaydetti. Türkiye’de hala devam eden savaşa dair yazılarının olduğunu, göçmen kadınların yaşadığı sorunları, iktidar ve yargının işbirliğine dair de yazıların olduğunu aktaran Sevda, kadın grevlerine de yer verdiklerini sözlerine ekledi.
‘Rojava kadın devrimine dair yazılar çok önemli’
Dergide bölgedeki savaşa dair, savaşın içindeki kadının durumuna dair çeşitli yazıların olduğunu söyleyen Sevda, “Rojava kadın devrimi Ortadoğu’da gelişen filizlenen bir devrimdir ve aslında dünyanın dört bir yanında da bir örnek ve model oluşturmuştur. Hem kadınların ortaya koyduğu öz gücü hem de alanda ve bölgenin kendisinde kadın yaşamını inşa etme, kadınları güçlendiren o yaşamın kendisini güçlendirmek için ortaya konulan pratikten etkileniyoruz. Önemli ve değerli buluyoruz. Ondan güç aldığımızı söylüyoruz. Orayı yakından takip etmek, öğrenmek bizim için önemli. Dolayısıyla oradan doğru yazıları, kadının savaş içerisinde mücadele ederken aynı zamanda erkek egemenliğine karşı sürdürdüğü o mücadele özneleşmesi durumuna dair yazılarımız var” diye konuştu.
İntiharlar, ekonomik kriz ve İstanbul Üniversitesi’nde öğrenim gören Sibel Ünli’nin intihara sürüklenmesini hatırlatan Sevda, bunların da dergide önemli yer tuttuğunu belirterek, “Kadınların, ailelerin intihar meselesine dair yazılar yazmak, söz söylemek, buna dair tartışma yürütmek çok değerli” diye ekledi. (Kaynak: Jinnews)