Pirsûs: geçtiğimiz haftalarda bir araya gelerek “Kobanê için cümlelerimizi birleştiriyoruz” diyen onlarca yazar ve şair, bugün Kobanê’lilerin kaldığı ve sınır nöbeti eylemlerinin sürdüğü Pirsûs’a (Suruç) geldi. Gün boyu programda çadırları gezen yazar ve şairler, nöbet eyleminin sürdüğü Meyaser Köyü’nde açıklama yaparak insanlık zinciri oluşturdu.
İçlerinde İlkay Akkaya, Aslı Erdoğan, Seray Şahiner, Gaye Boralıoğlu, Menekşe Toprak, Işıl Özgentürk, Murathan Mungan gibi isimlerin de olduğu yazarlar ilk olarak BDP Suruç İlçe Örgütü’ne geldiler. Burada Urfa Milletvekilleri İbrahim Ayhan ve İbrahim Binici ile BDP Suruç İlçe yöneticisi İsmail Kalkan ve BDP PM üyesi Mehmet Doymaz’ın katıldığı bir basın açıklaması gerçekleşti.
Burada konuşan İbrahim Ayhan konuşmadında IŞİD’ın kendinden makul bir örgüt olmadığını ve Türkiye ve diğer hegomon güçlerin desteği olduğunu çok iyi bildiklerini belirtti. Kobanê direnişinin insanlığa ait özgürlükçü ve demokratik değerleri açığa çıkarttığını ve IŞİD vahşetini teşhir ettiğini belirten Ayhan, Kobanê’deki savaş cephesi ile buradaki direnişin birbiri ile bağlı olduğunu söyledi.
“Bir tarih yazılıyor, biliyorsunuz Stalingrad direnişi 40 gün sürdü, burada biz 41. gündeyiz. Öylesi bir faşist yapı ile karşı karşıyayız ki, kapitalist modernitenin tüm olanaklarını kullanan bir güç ile saldırı gerçekleştiriyor. Tüm bunları gören bir yerden ezilen halkların tarihini yeniden yazabileceğimiz bir süreci yaşadıığımızı ifade etmek isterim” diyerek yaşanan sürecin bir zafer olduğunu ve iyi kavranması gereken sonuçlar ortaya çıkardığını kaydetti.
Ayhan’ın konuşmasının ardından sözü Urfa Milletvekili İbrahim Binici konuştu. Kobanê direnişinin çok stratejik bir karşılığı olduğunu belirterek “Kobanê düştü diyenlerin kendileri düştü” dedi.
Daha sonra ise, BDP İle Yöneticisi İsmail Kalkan Suruç’a gelen Kobanê’lilerin dureumları ile ilgili bilgi verdi. 180 bin civarı insanın geldiğini belirten Kalkan, AFAD çadırlarında 6.200 kişinin kaldığını geri kalanları diğer illere ve Suruç’ta merkez, köyler ile DBP’li belediyelerin kurduğu çadırlarda kadlığını belirtti.
Daha sonra ise, yazar ve şairler çadır kampları gezdi. Arin Mirxan çadırı ve devamında Rojava çadırını gezen yazar ve sanatçılar, çadırlardaki Komünal yaşam organizasyonu ile ilgili bilgi aldı. Rojava çadırında çocuklara boyama ve hikaye kitapları dağıtan yazar ve sanatçılar Rojava Çadırı’nda açılan çadır okulu da ziyaret etti.
Daha sonra ise nöbet eyleminin sürdüğü Meyaster Köyü’ne yola çıkan sanaçı ve yazarlar, yolda Asker ve özel harekatçıların engellemesi ile karşılaştı. Bunun üzerine başka bir yoldan köye ulaşan yazar ve sanatçılar, burada gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile Kobanê için kurdukları cümlelerini insanlarla paylaştılar.
İlk sözü Murathan Mungan aldı. Mungan konuşmasında, geçen hafta Kobanê için bir araya geldiklerini belirterek Kobanê’nin tüm direnen halkların anavatanı olduğunu ifade etti. Kobanê’nin, dünyanın daha iyi olması için bir hayal sunduğunu belirten Mungan, emperyalist güçlerin santraç tahtası olan Ortadoğu’da bu modelin yaşam bulmasının önemine değindi.
“İstanbul’la Kobanê’nin arasındaki mesafenin çok uzak olmadığını göstermek için buradayız. Bu gün o topraklarda yaşanan saldırılar, ertesi gün İstanbul’da, Ankara’da ve dünyanın diğer yerlerinde olmasın diye buradayız” diyen Mungan’ın ardından ise Kürt Yazarlar Derneği Eşbaşkanları Vehdi Arslan ve Mehmet Yılmaz, Kürt PEN ve Türkiye PEN ile Kobanê Halk Meclisleri Başkanı Ayşe Efendi konuştu.
Daha sonra ise yazarlar, Kobanê direnişine dair duygularını içeren cümlelerini paylaşarak her alana Kobanê direnişini taşıyacaklarını ifade ettiler. Devamında ise sınır nöbetindeki halkla beraber Kobanê için Barış Zinciri kuruldu.
[widgetkit id=937]
