“‘Yurt dışından’ gidenlerin Türkiye’de tutuklanmasına sessiz kalma!” şiarıyla Ulm Demokrasi Platformu tarafından Tohum Kültür Merkezi’nde (TKM) düzenlenen halk toplantısına büyük ilgi vardı.
Çok sayıda kişinin katıldığı toplantının moderatörlüğünü TKM’den bir üye yaparken, AGİF, ADHF, KON-MED ve SYKP’den temsilciler de konu hakkında görüşlerini aktarıp, bilgilendirmede bulunurken, gelen soruları da cevaplandırdılar.
Toplantının başında aynı günün sabahında hayata kaybeden 68 kuşağı devrimci önderlerinden Teslim Töre ve tüm devrimciler için saygı duruşunda bulunduktan sonra, platform tarafından toplantıya çağrı şeklinde de hazırlanan deklarasyon okundu.
Kurum temsilcilerinin yaptıkları konuşmalarda, kararlılık mesajı verilirken, “Türkiye halklarıyla dayanışma mücadelemiz” devam edecek dendi. Devletin, hükümetin baskılarına boyun eğmeyeceklerini belirten konuşmacılar “Demokratik siyasete kriminalize edilmeye çalışıyoruz. Korkmuyoruz, AGİF’li, ADHF’li, DKTM’li, SYKP’li, HDP’li ve HDK’li olmaktan gurur ve onur duyuyoruz. Türkiye’deki ve Avrupa’daki kurumlarımızın, yayınlarının ve etkinliklerinin sesi olmaya devam edeceğiz” yorumları yapıldı.
Kurum temsilcilerinden sonra söz alan dinleyicilerin de kararlı konuşmaları dikkat çekti. Dinleyiciler arasında Türkiye’de gözaltına alınıp, soruşturmaya uğrayanlar da vardı. Tüm konuşmacılar, devletin oluşturduğu korku ortamına boyun eğilmemesi gerektiği vurgulandı. Konuşmalarda, Alman devletinin de gösterilerde, eylemcileri krimiminalize ettiği vurgulandı.
Kurum temsilcileri bu tür bilgilendirme ve kararlılık toplantılarının daha sık aralıklarla yapılacağını açıkladılar. Toplantıda, Türkiye’de devletin “yurt dışından” gelen, yaşadığı ülkenin vatandaşı olan veya Türkiye vatandaşı olan göçmenlerin kriminalizme edilmesine karşı bir inisiyatif kurma hedefi de toplantıda karar altına alındı.
“Demokrasi Platformu Ulm” tarafından konuya ilişkin yayınlanan deklarasyonda, “Alman Devletinin dernekler yasasında kurulan meşru demokratik Kürt ve ilerici göçmen kurumlar, ‘Terör örgütlerine” destek veren kurumlar şeklinde gösterilip, üyelerini ve yöneticilerini yargılamak isterken, tüm bu kurumlara üye olanlarada gözdağı vermek istemektedir Saray Faşizmi” denildi.
“Korkmuyoruz, Örgütlüyüz, Mücadele Ediyoruz!”
Açıklamanın devamında, “Değerli göçmen emekçi halkımız, Saray Faşizmin bizleri, yaşadığımız topraklarda eşit siyasal ve sosyal haklar mücadelesi için kurmuş olduğumuz derneklerimizin üyesi olmayı suç göstermesi, demokratik eylemlere katılmayı suç ilan etmesi, sosyal medya paylaşımlarını suç göstermesini kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.
Bugün Türkiye ve bölgedeki tüm anti-demokratik haksızlıklara karşı halklarımız için sokaklarda olacağız, savaş ve işgale karşı sokaklarda olacağız.
Tüm seçilmişlerimiz serbest bırakılana, kayyum atanan belediyeleri, görevleri iade edilinceye kadar sokaklarda olacağız, Ülkedeki Saray diktatörünün tüm anti-demokratik uygulamalarına karşı sokakta olacağız, tüm bunlara karşı birleşik bir mücadele ile, kurumlarımıza sahip çıkacağız, yerli halklarında desteğini alarak, örgütlülüğümüze yönelik tasfiye etme saldırısına boyun eğmeyeceğiz, mücadele edeceğiz” denildi. (Haber Merkezi)