Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), Edirne F Tipi Hapishanesi’nde tutsak Ali Şen, Ankara Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutsak Dilan Oynaş ve Şakran Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutsak Hatice Çalıhan’ın infazlarının yakılmasına karşı İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında “İnfaz yakmalara son” pankartı açıldı. Basın açıklamasını TDİ sözcüsü Abdulmelik Yalçın okudu.
Ali Şen, Edirne F Tipi Hapishanesi’nde 1993 yılında bu yana 30 yıldır tutsaklığın ardından 24 Ekim’de tahliye olacaktı. İdare ve Gözlem Kurulu tarafından “Pişman mısın? Çıktığında siyasal çalışmalara devam edecek misin?” vb. sorular sorularak pişmanlık beyanında bulunması dayatılarak tahliyesi keyfi ve hukuksuz olarak altı ay ertelendi.
Dilan Oynaş, Ankara Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde 2016 yılından bu yana tutsak bulunuyor. Gazeteci olan Dilan, 26 Nisan 2022 tarihinde tahliye olacaktı. Ancak İdare ve Gözlem Kurulu’nun hazırladığı rapor nedeniyle infazı yakıldı. 21 Temmuz 2022’de ikinci kez kurula çıkan Oynaş, bu kez de dayatılan “pişmanlığı” kabul etmediği için infazı yakılarak ve tahliyesi 6 ay uzatıldı. 21 Ocak’ta üçüncü kez toplanan İdare ve Gözlem Kurulu, Oynaş’a verilen disiplin cezasını gerekçe göstererek tahliyesini dördüncü kez engelledi. Son olarak 27 Mart’ta toplanan kurul, bir kez daha “pişmanlık” dayatmasını kabul etmediği için Oynaş’ın tahliyesini engelleyerek 6 ay daha uzattı.
Hatice Çalıhan, Şakran Kadın Kapalı Hapishanesi’nde 13 yıllık tutsaklığın ardından 3 Haziran 2023 yılında tahliye olacaktı. Çalıhan’ın tahliyesi, “okur yazar olmayıp eğitimi ile ilgili herhangi bir eğitim programına dahil edilmediği” iddiası ile infazı yakıldı.
“Kitap okudun, çok konuştun” diyerek infazları yakıldı
Yalçın, 15 Temmuz Darbe Girişimi ve pandeminin bahane edilerek hapishanelerdeki hak ihlallerinin arttığına dikkati çekti. Yalçın, çeşitli bahaneler ile tutsakların infazların yakıldığını söyledi. Yalçın,
“Tutsakların dışarıyla olan her türlü iletişim kanalı kısıtlandı ve tutsaklar üzerindeki tecrit hiç olmadığı kadar derinleştirildi. Son dönemde “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle infaz yakma saldırıları da üst boyuta taşınırken tutsakların tahliye şartları da hapishane yönetimlerinin keyfi kararlarına bırakıldı. 1 Ocak 2021 yılında 5275 sayılı Kanunun 89’uncu maddesine istinaden hazırlanan “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik” yürürlüğüne girmesi ile birlikte imam ile görüşmediği, fazla kitap okuduğu, suyu veya elektriği tasarruflu kullanmadığı, Kürtçe türkü söylediği, pişmanlık göstermediği, koğuşta bulunan insanlarla çok konuştuğu ve ailesinden birisinin tutuklu olması gibi sudan sebeplerle ‘iyi halli’ olmadığı söylenerek yüzlerce tutsağın infazı yakıldı” dedi.
Hapishanelerde tecritin arttığını vurgulayan Yalçın, tüm toplumu hapishanelerdeki tecrit, baskı, ve işkenceye karşı mücadeleyi büyütmeye çağırdı. Yalçın,“2021 yılı başında yürürlüğe giren yasayla hapishanelerde oluşturulan kurullar, politik tutsakların infazlarını yakmak için bahaneler üretiyor. Her gün bir yenisine tanık olduğumuz onlarca örnek var ki, disiplin soruşturmaları ve infaz yakmalar artık sudan bahanelerin birer gerekçesi olarak tutsaklar üzerinde birer cezalandırma aracına dönüştü, dönüşmeye de devam ediyor. Hapishanelerde her türlü baskı, tecrit, işkence ve kötü muamele uygulamalarını arttıran devlet, infaz yakma politikası ile açık ki içeri girenin dışarı çıkamadığı, hukukun hiçbir biçimde işlemediği bir düzeni hâkim kılmaya çalışıyor. Tutsak aileleri, yakınları, yoldaşları olarak bir kez daha söylüyoruz: Tutsakların tecrit duvarlarının arkasına gömülmesine ve tüm yaşamın hücreleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Hapishanelerdeki baskı, saldırı ve işkenceye karşı toplumun her kesimini içerideki tutsakların dışarıdaki sesi olmaya, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” diye konuştu.