Ankara: Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’daki iki irtibat büromuzun basılarak gasp edilmesine ilişkin Proletarya Partisi şehitlerinden Özgür Kemal Karabulut’un annesi Sultan Karabulut düşüncelerini bizimle paylaştı. Karabulut, bu tarz pratiklerin yalnızca düşmanın işine yarayacağını, bunları ancak devrimcilerin gelişmesini istemeyenlerin yapabileceğini belirterek “Bizim bize düşmemizi, bu hale gelmemizi yalnızca düşman ister, düşmanı bize güldürmesinler” dedi.
“Bu zorbalığın nedeni nedir?”
Konuşmasında, aslında bugün gün yüzüne çıkan tartışmaların-sorunların uzunca bir dönemin sıkıntıları olduğunun altını çizen Karabulut “Karşımızda faşist bir yapı var. Zaten bu devlet faşist uygulamaları ile şu an gazeteleri, dernekleri kapatıyor. Bir yanda bunlar olurken diğer yandan kendi içimizden arkadaşlarımızın bunu yapması hiç doğru bir şey değil. Biz yıllardır beraber gülüyoruz, beraber ağlıyoruz, şimdi bu zorbalığın nedeni nedir? Böylesi bir zorbalık yerine herkesin derdi neyse bunun çözüm yollarını aramak gerekir. Bunu yapmayıp düşman gibi hareket etmek kabul edilemez. Her sorunun çözüm yolu vardır, o yoldan gitmek gerekir” dedi.
“Erdoğan’ın ülkeyi yönettiği gibi örgüt yönetilmez”
Sorunların çözümü için de düşüncelerini paylaşan Karabulut konuşmasını şöyle devam ettirdi: “Bazı problemler, sorunlar en alttan en üste herkesin düşüncelerini alarak aşılabilir, bunun yapılması gerekiyor. Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi yönettiği gibi örgüt yönetilmez. Uzun yıllardır bu hareket, neden bu aşamada bunun anlatılması, sorunların gün yüzüne çıkartılması gerekiyor. Özellikle bu hareketi idare edenlerin bunu yapması gerekli.”
“Yanlışları düzeltecekleri yerde yanlışın üzerine yanlış yapıyorlar”
Karabulut, gazete bürolarına yönelik gaspa son verilmesi çağrısında bulunarak konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Büroyu basan arkadaşlara söyleyecek bir sözüm yok. Ama onları basmaya gönderenler bu harekete ne yapmak istiyorlar bunun cevabını istiyorum. Artık yeter, ya gerçek yolu göstersinler ya da bir kenara çekilsinler. Bu kurumun sahibi var, yanlışları düzeltecekleri yerde yanlışın üzerine yanlış yapıyorlar, neden?
Bir gölde su kalır bayatlar, kokuşur. Benim görebildiğim kadarıyla büroyu bastırma planı yapanların düşünceleri de kokuşmuş. Şimdi de bu halkı, tabanı kokuşturmaya çalışıyorlar ancak bunu başaramayacaklar. Çünkü bu kurumun temelinde ödenen bedeller var, dökülen kan var, yitip giden canlar var. Bizi birbirimize düşüren anlayışa inanmıyorum, güvenmiyorum. Bizi birbirimize düşürmekten, ayırmaktan başka bir şey yapmayanlar sorunları çözmek için çabalamayacaklarsa çekilsinler bir kenara. Biz dürüst olanlarla yolumuzu çizeriz.”