Urfa’nın Suruç ilçesinde, 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar ile saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın, 9 Mart 2021’de başlattığı Adalet Nöbeti 2’nci yılını geride bırakıyor.
Aile, işyerinde başlayan ve Suruç Devlet Hastanesi’nde devam eden saldırılara ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmemesi üzerine Adalet Nöbeti başlatmıştı. Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit Şenyaşar’ın Adalet Nöbet’i kesintisiz sürüyor.
MA’dan Ömer Akın’a konuşan Şenyaşar ailesinin avukatı Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Urfa Şubesi’nden Ayşe Şehriban Demirel, katliama ilişkin yürütülen soruşturmalarda hiçbir ilerlemenin sağlanmadığını söyleyerek, buna karşı hukuk mücadelesinin devam ettiğini belirtti.
Demirel, saldırganların cezalandırılmaması sonucunda ailesinin Adalet Nöbeti başlattığını ifade ederek, “Nöbet ilk olarak AKP Urfa İl binası önünde başlatıldı. Fakat aileye saldırı ve gözaltı furyasından sonra, aile nöbeti Urfa Adliyesi önüne taşıdı. Şenyaşar ailesi, tam iki yıldır burada her gün yağmur, çamur, kar ve yüksek sıcaklıklara bakmadan nöbet tutuyor. Bu Adalet Nöbeti’nin amacı, katliamın sorumlularının yargılanmasıdır” dedi.
Mücadelenin sembolü
Şenyaşar ailesinin mücadelesinin kamuoyuna mal olmuş bir mücadele olduğunu kaydeden Demirel, “Adalet Nöbeti, başladığı süreçten bu yana yargı tacizine ve şiddetine maruz kaldı. 9 Mart’ta Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti, 2 yılını dolduracak. 2 yıl boyunca Emine Şenyaşar, birçok hukuksuzluğa maruz kaldı. Emine Şenyaşar’ın toplantı, gösteri, ifade özgürlüğü hakları gasp edilerek, birçok soruşturma ve kovuşturmaya maruz bırakıldı. İbrahim Halil Yıldız ve Süleyman Soylu’ya hakaret iddiasıyla çok sayıda dava açıldı. Bu davalarla birlikte birçok defa ifadelere ve mahkemelere çağrıldı. Bu şekilde Emine Şenyaşar’ın adalet mücadelesini yürütmesi engellenmeye çalışıldı. Bu yargı şiddeti amacına ulaşamadı. Şenyaşar ailesi, 2 yıl boyunca bıkmadan, usanmadan adalet nöbetini sürdürdüler. Şenyaşar ailesi, Türkiye’deki sıkışmış adalet mücadelesinin sembolü oldular” diye konuştu.
‘Mevcut delillerin karartıldığını gördük’
Demirel, Türkiye’nin sosyal hukuk devleti olması halinde Şenşayar ailesinin 2 yıldır aralıksız sürdürdüğü adalet mücadelesinin somut bir karşılık bulması gerektiğini vurguladı. Şenyaşar ailesini adalet nöbetinin dosyalar üzerinde bir baskı oluşturduğunu belirten Demirel, şunları söyledi: “Bu mücadele 4 yıl sonra da olsa davanın açılmasını sağladı. Bu davanın açılması ve göstermelik bazı gözaltların yapılması hiçbir zaman gerçek anlamda bir hukuk devletinin karşılığı olmadı. Buna hastane davasının ilk duruşmasında da şahit olduk. Şenyaşar ailesi, müşteki durumda iken daha çok sanık muamelesi yapıldı. Dosyada mevcut delillerin karartıldığını gördük. Hastane kamera kayıtlarının çalındığı iddiaları, olayın tanıklarının dinlenilmesi ile ilgili etkili bir soruşturmanın yürütülmediğini, bazı sanıkların firar ettiğini öğrendik. Bu dava aslında Şenyaşar ailesi açısından yürüttüğü adalet mücadelesini bırakmalarını sağlamak acıyla göstermelik bir dava oldu.”
Avukatlar olarak ailenin mücadelesinde yanlarında olacaklarını ifade eden Demirel, “Bizler de hem avukatları olarak, hem de insan hakları savunucuları olarak bu dosyada adaletin sağlanması ve Emine Şenyaşar’ın ifade özgürlüğünü kullandığı için ona karşı açılan davlara da karşı mücadelemizi devam ettireceğiz” dedi.
‘Mücadeleye güç vermeye çağırıyoruz’
“Şenyaşar ailesinin yürüttüğü adalet mücadelesi hepimizin adalet mücadelesidir” diyen Demirel, herkesin ihtiyaç duyduğu adaletin Şenyaşar ailesine sağlanacak adaletle de karşılık bulacağını dile getirdi.
Mücadelenin Türkiye’de yaşanan tüm hukuksuzluklara karşı yürütülen bir adalet mücadelesine dönüştüğünü kaydeden Demirel, “Nitekim Şenyaşar ailesi, son süreçte yaşanılan deprem felaketi nedeniyle Adalet Nöbeti’ne depremzedelerle dayanışmak için ara vererek, deprem bölgesine gitti. Şuan Adalet Nöbeti, kaldığı yerden devam ediyor. Hem yaşatılan tüm hukuksuzluklar, hem de son deprem felaketiyle birlikte karşılaştığımız tabloda, adaletin ne kadar kötü durumda olduğunu gördük. Aslında enkaz altında kalanın adalet olduğuna da şahit olduk. Herkesi, tüm hukuksuzluklara karşı ‘dur’ demek ve bu hukuksuzluklara karşı mücadele etmek için 9 Mart’ta 2’nci yılını dolduracak olan Adalet Nöbeti’ne sahip çıkmaya ve mücadeleye güç vermeye çağırıyoruz” diyerek sahiplenme çağrısında bulundu.
Dava geçmişi
Adalet Nöbeti’nin başladığı ilk günden itibaren Emine Şenyaşar ve Ferit Şenyaşar sürekli polis şiddetine maruz kaldı. Adalet mücadelesinde Emine Şenyaşar hakkında 28’i soruşturma açıldı. Bu soruşturmalardan 10’u davaya dönüştü.
Şenyaşar ailesinin maruz kaldığı katliama dair dava dosyaları, aynı gün olmasına rağmen “işyeri” ve “hastane” olarak ikiye ayrıldı. İşyeri ile ilgili yapılan yargılamalarda Fadıl Şenyaşar’a 37 yıl 9 ay, Enver Yıldız’a ise 18 yıl hapis cezası verildi. 2 Nisan 2021 tarihinde Malatya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, 9 Aralık tarihinde Antep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozulurken, 4 yıl 4 ay devam eden soruşturma sonucunda da “hastane” dosyası ile ilgili gizlilik kararı kaldırılarak iddianame hazırlandı. Hastane davasında 19 sanık hakkında Hacı Esvet Şenyaşar ve Adil Şenyaşar’ı katletmekten, Ferit Şenyaşar ve Mehmet Şenyaşar’ı ise yaralamaktan hapis cezası talep edildi. 17 Ocak’ta Malatya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme 1 Şubat’ta verdiği ara karar ile “Hastane” dosyasını “İşyeri” dosyası ile birleştirerek davanın görüldüğü 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi ise, 17 Mart’ı duruşma günü olarak belirledi, ancak depremden dolayı görülmeden ertelendi.