Koronavirüs pandemisinin üzerinden 9 ay gibi bir zaman geçti. TC devleti, geçen bu 9 ayda pandemi politikalarıyla; sermayeye gül, işçiye ve işsize diken dağıtma politikasından vazgeçmeden süreci yönetmeye çalıştı. Tepeden inme kararlarla, bilimdışı ve milyonlarca emekçiyi açlığa mahkum eden sözde ‘pandemi tedbirleriyle’ bugün milyonlarca insanı açlığa sürüklemeye devam ediyor.
Bu açlığa ve sefalete sürüklenen kesimlerden belki de en seçeneksiz durumda olanlar kafe, bar, kahvehane vb. yerlerde yevmiye ile çalışan emekçiler. Çoğu sigortasız, günlük 80-100 liraya çalışan emekçilerin çalıştığı mekanlar da alınan son kararlarla kapatıldı. Emekçiler ise başka hiçbir geçim kaynağı olmadan yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Dün (4 Aralık) Kadıköy Süreyya Operası önünde sessiz eylem gerçekleştiren emekçiler, taleplerini ellerindeki dövizlerle ifade ettiler. Birçoğu yeni üniversite mezunu ve atanamayan gençlerden oluşan emekçiler, kendileri gibi bu süreçte işsiz kalan emekçileri eylemlerine omuz vermeye ve kendilerini işsiz bırakanlara karşı mücadele etmeye çağırdılar.
Gerçekleştirilen sessiz eylemin ardından emekçilerden Betül Topkaya ile bu süreçte neler yaşadığını konuştuk. Pandemi döneminde zor şartlar altında çalıştıklarını, şimdi de işsiz kaldıklarını belirten Topkaya şunları söyledi:
“Birçok insanı açlığa ve ölüme mahkum etmiş oluyorlar”
“İsmim Betül Topkaya, İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden yeni mezun oldum. Ben de birçok yeni üniversite mezunu gibi işsizim. Bu süreçte ben de kendi işimi yapamadığım için modada bir kahvaltıcıda iş bulmuştum. Zaten pandemi sürecinde de riskli koşullar altında çalışıyorduk, geçinebilmek için çalışmak zorundaydık. Sonrasında ise bir gecede alınan bu kararlarla beraber birçoğumuz işsiz kalmış olduk ve bu süreçte bize ne bir destek sağlandı, ne de yardım edildi. Birçoğumuz günlük çalışanlar olduğumuz için kısa çalışma ödeneğinden de faydalanamıyoruz. O kısa çalışma ödeneğinden faydalananlar da zaten o parayla geçinemiyorlar. Ne kiraya ne de masraflara yetmiyor.”
Süreci dayanışmayla atlatabileceklerini de vurguyan Topkaya sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz de çalışanlar olarak bu süreçte birbirimizle dayanışma içerisinde bizi işsiz bırakanlara karşı mücadele etme yolunu seçtik. Bu yaptığımız eylemde bir başlangıç oldu, bundan sonra birçok semtte, birçok yerde geçinemeyenlerin sesini yükseltmeye devam edeceğiz.”
Pandemi döneminde kafeler kapatılırken, AVM’ler ise çalışmaya devam ediyor. Topkaya’ya bunu sorduk. “Bir yerlerden para dönmeli ki para kazanayımı düşünüyorlar” diyen Topkaya “Alınan bu kararlarlarla birçok insanı açlığa ve ölüme mahkum etmiş oluyorlar aslında” dedi.
Topkaya son olarak, çalışanlar adına talepleri dile getirdi:
Taleplerimizin en temeli ‘geçinebilmek’ aslında. Yani biz kafe, bar çalışanlarına bir destek paketi sağlansın, çalışanlar düşünülsün, esnafa bir destek sağlansın. Yani sadece geçinebilmek istiyoruz”