T. Kürdistanı’nının birçok bölgesinde sokağa çıkma yasağı adı altında yüzlerce kişi katledililiyor ve Kürt halkının özyönetim direnişleri bastırılmaya çalışılıyor. Başta Sur ve Cizre olmak üzere birçok bölgede insanları toplu bir şekilde ve bombalayarak katleden TC devleti, Kürt halkının özyönetim taleplerine abluka ve katliamlarla karşılık vermeye devam ediyor.
Hal böyleyken Ağustos ayından bu yana çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden işlenen katliamları ve hak ihlallerini objektif bir şekilde halka aktaran gazeteciler ise devlet tarafından açık hedef haline getiriliyor. Kürdistan sokaklarında özgür basın emekçisi olmanın ağır sorumluluğu altındaki meslektaşlarımız dili kanlı ana akım medyanın sessizliğini bozarak, gözaltı-tutuklama-katliam tehditleri ve gerçekliği altında çalışmaktadırlar.
Her gün basın emekçilerinin gözaltına alındığı, tutuklandığı bu süreçte devlet özgür basına dönük düşmanlığına bir yenisini daha ekleyerek İMC TV’nin yayın yapmasını engelledi. Ancak bu saldırıya rağmen internetten yayınını sürdüren İMC TV, şimdi de Hotbird uydusuna geçerek yayın yapmaya devam ediyor.
Cizre’de haber takibi sırasında bir bodruma sığınan Azadiya Welat Sorumlu Yazıişleri Müdürü Rohat Aktaş’ı geçtiğimiz günlerde ölümsüzlüğe uğurladık. Bu ülkede basına dönük yaklaşımı bizler bedeni tanınmayacak hale getirilen Rohat’a yapılanlardan, Sur bodrumlarından çağrı yaptığı için çıkarıldığı bodrumun ardından tutuklanan DİHA muhabiri Mazlum Dolan’ın yaşadıklarından biliriz.
Meslektaşımız Rohat’ın can bedeli verdiği özgür basın mücadelesi önünde saygıyla eğilirken, Rohat nezdinde tıpkı yüz yıllardır direnen ancak katletmekle bitiremedikleri Kürt halkının mücadelesi gibi, biz özgür basın emekçilerinin mücadelesini de bitiremeyeceklerini bir kez daha belirtmek istiyoruz.
Özgür Gelecek