İstanbul: İstanbul’da, aralarında Yeni Demokrat Gençlik(YDG) okurlarının da içinde bulunduğu üniversite öğrencileri, ODTÜ’nün Kavaklı arazisine KYK yurdu yapılmasına karşı direnin ODTÜ öğrencilerinin direnişini basın açıklamasıyla selamladı. Kadıköy’de gerçekleşen açıklamada ODTÜ’nün devrimci tarihi ve yapısına değinilerek kayyum rektör Verşan Kök’ün ODTÜ’ye rektör olamayacağı vurgulandı.
Açıklama sırasında ilk olarak konuşan üniversite öğrencisi Elif Üçerli, “Biz ODTÜ’yü ‘yankee go home’ diyenlerden, mücadele ruhundan tanırız. Bugüne kadar yenilmedi, yenilmeyeceğini de biliyoruz” ifadelerini kullandığı konuşmasında ODTÜ Kavaklık’a yapılmak istenen KYK yurduna karşı çıktıkları için polis saldırısı emri veren kayyum rektör Verşan Kök’e şöyle seslendi:
“Verşan Kök kayyumdur, ODTÜ’ye rektör olması mümkün değildir. AKP ve onun kukla rektörü Verşan Kök işbirliği içinde ODTÜ’ye saldırmaya devam ediyorlar. Verşan Kök’ün polis tehdidine karşı ODTÜ bileşenleri en güzel cevabı direnişi büyüterek verdi. Biz İstanbul’dan ODTÜ’ye selam gönderiyoruz ve onların haklı mücadelelerini selamlıyoruz”
ODTÜ üzerindeki baskı, AKP’nin gençlik korkusundandır
Öğrenciler adına basın açıklamasını üniversite öğrencisi Berat Kaşkaloğlu okudu. “AKP’nin, yandaş rektör Verşan Kök işbirliği ile ODTÜ’ye yönelik son dönemde arttırarak sürdürdüğü saldırılara dün bir yenisi daha eklendi. ODTÜ arazisi içinde bulunan Kavaklık bölgesine yapılması planlanan KYK yurduna karşı direnişin 52. gününde rektör Verşan Kök, 4 saat içinde direnişi bitirmemeleri durumunda saldırı talimatı vereceğini bildirerek öğrencileri tehdit etti. ODTÜ bileşenleri bu saldırı tehdidine karşı tek bir cevap verdi: Direniş!” ifadeleriyle başlayan açıklamada şöyle denildi:
“ODTÜ’de bulunan 40 dönümlük arazinin 49 yıllığına Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) devredilmesi ile beraber yapılması planlanan KYK yurdu projesinin gerçekleştirilmesi ciddi bir doğa talanına sebep olacak. Bunun yanı sıra yurt ihtiyacını ODTÜ yurdu ile karşılamak yerine, KYK yurdunun tercih edilmesi de Saray’ın kendi kadrolarını yerleştirmesine yönelik bir ‘truva atı’ stratejisi olarak karşımıza çıkıyor. Öğrencilerin barınma ihtiyacı, öğrencinin üstünden atlayarak devletin çıkarları doğrultusunda yeniden düzenleniyor.
Geçtiğimiz hafta ODTÜ mezuniyet töreni öncesindeki polis baskınlarından, Onur Yürüyüşü’ne yapılan polis saldırısına ve ardından öğrencilerin burs ve kredilerinin kesilmesine, şenliğin engellenmeye çalışılmasından, 8 Mart’ın yasaklanmasına ve Evrim Konferansı’nın iptaline kadar yakın dönemdeki çokça örnekle de beraber ODTÜ’ye yönelik bu baskı, tehdit ve saldırılar bizlere yabancı değil. Yine geçtiğimiz sene mezuniyet töreninde ‘Verşan Kök ODTÜ’ye rektör olamaz’ pankartına ÖGB’nin saldırması, ‘Tayyipler alemi’ pankartı açan 4 öğrencinin tutuklanması ile hızlanan ve sistematikleşen saldırılar süreci, AKP’nin gençlikten korkusunu yeniden gözler önüne seriyor.
İstanbul, ODTÜ’yü selamlıyor
En ufak bir hak arayışına dahi tahammülü olmayan Saray, geniş hedef tahtasının en ortasında gençlik kesimini koyuyor. ODTÜ’den, İstanbul Üniversitesi’ne, Boğaziçi’ne kadar ülkenin dört bir yanında yarı açık cezaevine dönüştürerek kuşatmaya çalıştığı üniversiteler ve öğrenci gençlik, Saray’ın karşısında ciddi bir potansiyel devrimci güç olarak yer alıyor. Bugün ODTÜ’ye yönelik artan saldırılarla devlet iktidarı, korkutma ve yıldırma politikalarının bir devamı olarak salt ODTÜ öğrencilerine değil, tüm bu geniş gençlik kesimine peşinen bir mesaj verme kaygısı güdüyor.
Bizler üniversite öğrencileri olarak ODTÜ’deki direnişi selamlıyor ve bu mesaja cevap veriyoruz: Faşist saldırılarınızın karşısında diz çökmeyeceğiz, barikatı birlikte güçlendirecek, üniversiteleri birlikte savunacağız ve mutlaka biz kazanacağız!
Unutulmasın; ODTÜ tarih boyu devrimci mücadele geleneğini yaşatan, tarihini direnişten alan bir üniversitedir. Faşist rektör Hasan Tan’ın sonunu, Verşan Kök’e hatırlatıyor ve yineliyoruz: ODTÜ ne devletin, ne sermayenin ne de AKP’nindir Kommer’in arabasını yakanlardan bayrağı ‘ODTÜ’de de ülkede de tek adama biat etmeyeceğiz’ diyerek devralan öğrencilerindir!”