GüncelMakaleler

NUBAR OZANYAN | Ermeni Partizanlar: Nubar Olma Zamanıdır!

Nubar Ozanyan “sıradan” bir insan değildi. O, düşüncelerini yaşam tarzı haline getirmiş gösterişten-bencillikten uzak kalmış, fedakar-cesur-samimi-dürüst-çalışkan olması ile çevresinde tanınmıştır.

Ermeni halkının yetiştirdiği en önemli evlatlarından olan Misak Manuşyanlardan, Monte Melkonyanlardan, Leonid Azdgalyanlardan … sonra Nubar Ozanyan da günümüzde efsaneleşip tarihe not düşerek aramızdan ayrılan enternasyonal bir devrimcidir. Ölümsüzleşmesinin beşinci yılında başta Kaypakkaya geleneğimiz, yoldaşları, dostları, çeşitli milliyetlerden halkımız ve ailesi olarak onu saygı ve sevgi ile anıyoruz.

Beş yıl önce Rojava Kürdistanı’nda kaybettiğimiz Nubar Ozanyan, Avrupa’da, Ortadoğu’da, Artsakh’ta dünya ezilen halklarının başına bela olmuş IŞİD çetelerine karşı savaşırken ölümsüzleşti. Bizler başta Kaypakkaya geleneğimiz, dostları, yoldaşları, çeşitli milliyetlerden halkımız, Kürtler, Araplar, Müslümanlaştırılmış Ermeniler ve ailesi derin üzüntü içinde iken, en çok sevinenler ise yedikleri darbelerin acısından çılgına dönen IŞİD-Azerbaycan devleti destekli çeteler ile Türk devleti olmuştur.

Nubar Ozanyan’a enternasyonal bir devrimci olarak kah Filistin’de İsrail işgaline karşı savaşan, Filistin halkının yanında, kah Türkiye’de Dersim’de Türk devletine karşı gerilla savaşında, kah Artsakh’ta Leonid Azdgalyan grubu ile Azeri çetelerine karşı Artsakh’ın savunulması mücadelesinde, kah Rojava’da Kürt-Arap-Ermeni-Hıristiyan halklar ve Müslümanlaştırılmış halklar ile beraber bugün savaşların, göçlerin, açlık ve yoksulluğun, katliamların eksik olmadığı Ortadoğu coğrafyasında rastlamaktayız.

Nubar Ozanyan Filistin’e, Dersim’e, Gare’ye, Rojava’ya, Artsakh’a çatışmaların halen bugün devam ettiği, ezilen halkların-mazlumların cephesinde olmasının sebebi önder Kaypakkaya’dan almış olduğu bilinçtir. Nubar Ozanyan yoldaşı bir komünist olarak cepheden cepheye götüren irade; TC devletinin Ermeni soykırımı ile yurtlarından edilen Ermeni-Rum-Süryani sermayesi ve varlıkları üzerine çökerek inşa edildiğini ve Türkiye’de varlıkları 40 milyonu bulan ve inkar edilen Kürt ulusunun varlığını kabul eden görüşlerini ileri süren ve bu yüzden katledilen İbrahim Kaypakkaya’nın düşünceleridir.

Kendisine rehber olarak İbrahim Kaypakkaya’yı alan Nubar Ozanyan birkaç kişi ile Rojava Kürdistanı’na hareket ettiğinde, dil, kültür ve yaşam tarzı farklı olan, başka bir coğrafyanın zorlukları ile karşılaşırken, deyim yerinde ise “sırtında ceketinden başka” hiçbir şeyi yoktu. Kürt halkına ihanet edenlerin, kavga kaçkınlarının, “çizgi tutmuyor” diyenlerin aksine o, sabır-sebat ve ısrar ederek Kürt-Arap-Ermeni-Müslümanlaştırılmış Ermeni halkları ile buluşmuştur.

Bilgili, cesur ve aynı zamanda mücadelemizin “şampiyonu”!

Nubar Ozanyan “sıradan” bir insan değildi. O, düşüncelerini yaşam tarzı haline getirmiş gösterişten-bencillikten uzak kalmış, fedakar-cesur-samimi-dürüst-çalışkan olması ile çevresinde tanınmıştır. Yine yaşam tarzı haline getirdiği hayatında boş durmak bir yana, her zaman, dakikasının kıymetini bilerek “ben bugün halk için ne yaptım?” ilkesinden hareket etmiştir.

Askeri yetenekleri yanısıra, bir Partizan’da aranan özelliklerden bilgili-kültür dolu-araştırma-inceleme yanları ile Türkiye’de eksik kalan Ermeni soykırımı tarihi ile Sovyet Ermenistanı kuruluş mücadelesi kitaplarını Türkçeye çevirisini yaparak aydınlatıcı olmuştur. Türk Devleti’nin ırkçı-şoven-milliyetçi yanlarına, her gün Türkleştirme propagandalarının aksine, Ermenice ana dilinin kaybolmaması nesilden nesile devam ettirilmesi gerekliğine inanmış, Türkçe ve Fransızcanın yanısıra profesyonel olarak Ermeniceden Türkçeye çeviriler yapmıştır.

Lise eğitimini tamamladıktan sonra hayat mücadelesinde kendi geçimini sağlamak için, Türkiye’nin en ünlü vücut geliştirme spor salonunda eğitmen olarak çalışmaya başlamıştır. Bir yanda çalışırken, bir yanda vücut geliştirme müsabakalarına katılarak birçok derece sahibi olmuştur. Türkiye Vücut Geliştirme Şampiyonası’ndabirinci olmuş, Avrupa Şampiyonası’nda üçüncü olmuştur. 1983 yılında gelmiş olduğu Avrupa Şampiyonası’nda sonra ülkeye geri dönmeyerek Fransa’ya iltica talebinde bulunmuştur. Nubar Ozanyan güçlü yapısı, heybetli duruşu ile gücünü hiçbir zaman insanları ezmek için kullanmamıştır. Deyim yerinde ise “karıncayı bile ezmeyen” bir kişiliğe sahip olmuştur.

Nubar Ozanyan ilerleyen yaşına rağmen, Türk Devleti’nin hezimete uğradığı Gare’den yetkinleşmiş bir “savaş ustası” olarak Rojava gitmiştir. En çok özlemini duyduğu Ermeni halkı ile buluşmuş, onların sorunları ile ilgilenmiş, IŞİD çetelerine karşı savunmalarına katılmıştır. Sadece Ermeni halkı için değil, Kürt-Arap diğer halklarla birlikte öz savunmaya katılarak IŞİD çetelerine unutamayacakları dersler vermiştir. Rakka’nın özgürleştirilmesi için Siluk Hamlesi’nde, en ağır savaş koşullarında, yoldaşları ile girdikleri çatışmalardan güven içinde çıkarak, istisnasız herkesin takdirini kazanmıştır.

Günümüz koşullarında gerçek devrimciler, emperyalistler tarafından “bir karış toprak parçasında” bile “tutuklanma”, “terörist” suçlamaları ile karşı karşıyadırlar. Nubar Ozanyan ilerlemiş yaşına rağmen, ortaya çıkan sağlık sorunları karşısında, bir dönem oturumu olduğu Fransa’ya gelmek-tedavi olmak için başvursa da Fransız istihbaratı DST tarafından “terörist” olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Tedavisi olmuş olsaydı, belki halen bugün aramızda yaşıyor olacaktı.

Onu 14 Ağustos 2017 tarihinde kaybettik. Bedenen aramızdan ayrılan Nubar Ozanyan’ın silahı bugün emin ellerde, mücadele devam ediyor…

Hiç kimsenin kuşkusu olmasın…

Ermeni Partizanlar

Հոդվածի հայերեն

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu