Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 13 Ekim 2019 tarihinde yapmak istediği 7’nci kuruluş yıl dönümü etkinliğinin yasaklanmasını protesto ettikleri için gözaltına alınıp “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunların hareketlerine katılmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanan yönetici ve üye 9 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi HDP İl Örgütü adliye önünde açıklama yaptı. Açıklamada konuşan HDP İl Eş Başkanı Elif Bulut, “barış” demeye devam edeceklerini söyledi. Milletvekili Züleyha Gülüm de hukukun ayaklar altında olduğunu belirterek, Osman Kavala davasında bunun görüldüğünü vurguladı. Grup ardından duruşma salonuna geçti.
Duruşmada tutuklu yargılanan Şişli İlçe Eş Başkanı Mutlu Öztürk, Küçükçekmece İlçe Eş Başkanı Hüseyin Fidanboy, üyeleri Ali Edebali, Aydın Salış, Mehmet Emin Elma, Müslüm Kılıç, Necla Yıldız, Songül Çelik ve Sefa Alar hazır bulundu. Milletvekilleri Ahmet Şık, Züleyha Gülüm, Hüda Kaya, İl Eş Başkanları Elif Bulut ve Erdal Avcı, tutuklu yargılananların aileleri ve çok sayıda kişi duruşmayı izledi.
Talepler reddedildi
Kürtçe savunma yapan sanıkların kimlik tespitlerinin ardından geçilen duruşmada ilk olarak avukatların talepleri alındı. Avukat Ramazan Demir, müvekkillerine yöneltilen suçlamaların kanunda bir tanımının olmadığını belirtti. Demir, müvekkillerinin HDP’nin kuruluş yıl dönümüne katıldığı için tutuklandıklarını, bu nedenle mahkemenin sanıklar hakkında savunmalarına başvurmadan direkt beraat kararı vermesini istedi. İddia makamı ise talebin reddini istedi.
“Ben suçluysam milyonlar da suçlu”
İlk olarak savunma yapan Ali Edebali, HDP üyesi olduğunu ve partisinin 7. kuruluş yıldönümü vesilesiyle yapılmak istenen etkinliğe katıldığını söyledi. “Bu kutlamaya katılmak suçsa milyonlarca insan suç işliyor” diyen Edebali, beraatını istedi. Aydın Salış, tutuklanmalarının hukuksuz olduğunu ve beraatını talep etti. Küçükçekmece İlçe Eş Başkanı Hüseyin Fidanboy da 5 aydır tutuklu olduklarını belirterek tahliye ve beraatını istedi.
“Savcı bilmiyorsa bu parti milyonların oyunu alıyor”
Tutuklu yargılanan Mehmet Emin Elma, “Ben sanki illegal bir örgütün etkinliğine katılmışım gibi bir muamele görüyorum. Belki savcı bilmiyordur bu partinin milletvekilleri var, belediyeleri var, seçimlerde milyonların oyunu alıyor. Ben anayasal haklara sahip biri olarak üyesi olduğum bir partinin etkinliğine katılmak için izin mi isteyeceğim? Bizden bu isteniyorsa anayasal haklar ortadan kaldırıldığı anlamına geliyor eğer öyleyse bunu da bilelim. Sadece HDP’nin bir eylemine katıldığım için tutuklandım ve aylarca tutukluyum bu da hem bende hem de ailemde mağduriyet yarattı. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için beraatımı istiyorum” dedi.
“Devlet hukuk kurallarına uymalı”
HDP Şişli İlçe Eş Başkanı ve tarih öğretmeni Mutlu Öztürk ise savunmasına Dünya Anadil Günü’ne dikkat çekerek başladı. İngilizce, Fransızca ve Almanca bildiğini ancak kendi ana dilini bilmediği için özür dileyen Öztürk, “Biz bu partiyi elinde devlet yetkisini barındıran kimselerin baskı kuramasın diye kurduk. 2 yıllık parti bile kendi kuruluş yılını kutlarken bize yasaklandı. Yerel iktidarın belirlenmesinde katkıda bulunan bir partiyiz biz nereden aldıkları belli olmayan bir yetki ile bizim etkinliğimiz yasaklanıyor. Ortada bir suç var anacak bu suçu işleyen Beşiktaş Emniyet amiridir. ‘Katil devlet’ sloganına alınacağınıza alınan mahkeme kararlarına alının. Devlete ‘katil devlet’ deniliyorsa devletin kendisi bu algıyı ortadan kaldırmalı. Devletin hukuk kurallarına uyması gerek ve beraatımı istiyorum” diye konuştu.
Savunmaların ardından savcı tutuklu sanıkların adli kontrol şartı ile tahliyelerini istedi. Ardından söz alan dava avukatları, müvekkillerine atılı suçlamaların kanunda karşılığı olmadığını dolayısı iddia makamının mütalaasına katıldıklarını ancak tahliyenin yanında beraat kararı verilmesini de istedi. Savunmaların ardından tüm sanıklar hakkında tahliye kararı veren mahkeme heyeti, duruşmayı 7 Temmuz’a erteledi.
