Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) Instagram’a getirdiği erişim engelini yargıya taşıdı. MLSA, Ankara İdare Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede, kararın ifade, basın, bilgiye erişim ve haberleşme özgürlüklerini ihlal ettiğini belirterek, yürütmeyi durdurma ve iptal talebinde bulundu. MLSA, BTK’nın bu kararının kamu yararına olmadığını, aksine 57 milyon kullanıcının haklarını ihlal ettiğini vurguladı.
57 milyon kullanıcının hakları ihlal edildi
BTK’nın 2 Ağustos sabahı aldığı kararla, sosyal medya platformu Instagram’a Türkiye’den erişim engellendi. Kararın gerekçesi olarak ‘katalog suçlara aykırılık’ gösterilse de, resmi bir açıklama yapılmamış durumda. MLSA, bu kararın gerekçesiz bir şekilde temel hakları ihlal ettiğini ve böyle bir yasağın kabul edilemez olduğunu ifade etti. Açıklamada, Instagram’ın yasaklandığı diğer ülkeler arasında Çin, Rusya, Kuzey Kore ve İran gibi totaliter rejimler bulunduğuna dikkat çekildi.
Ekonomik kayıplar ve hak ihlalleri
MLSA Eş Direktörü Avukat Veysel Ok, erişim engelinin hem temel hakları hem de ekonomiyi olumsuz etkilediğini belirtti. Ok, erişim engelinin günlük yaklaşık 2 milyar liralık ticareti sekteye uğrattığını ve bu durumun günlük 400 milyon lira KDV kaybına yol açtığını söyledi. Ayrıca, sosyal medya üzerinden ticaret yapan birçok kişinin gelir kaybı yaşadığını belirten Ok, erişim engelinin telafisi mümkün olmayan zararlara yol açtığını vurguladı.
BTK’nın yetkisizliği ve ölçüsüz tedbirler
MLSA’nın başvurusunda, BTK’nın erişim engeli getirme yetkisinin Anayasa Mahkemesi tarafından Ocak ayında iptal edildiği hatırlatıldı. Ancak bu kararın 10 Ekim’de yürürlüğe gireceği belirtildi. MLSA, BTK’nın aldığı kararın, hukuka aykırı içerik ile sınırlı olması gereken erişim engelleri ilkesine aykırı olduğunu savundu.
‘Temel haklar korunmalıdır’
MLSA, Instagram’a getirilen erişim engelinin, ifade özgürlüğünün korunması gerektiği ilkesiyle çeliştiğini ve bu tür yasakların hiçbir demokratik ülkede bulunmadığını belirtti. Dernek, alınan bu kararın sadece temel hak ve özgürlükleri değil, aynı zamanda ekonomiyi de olumsuz etkilediğini dile getirdi.
