17-19 Şubat tarihleri arasında devlet ve hükümet başkanlarının yanı sıra emperyalist devletlerin önde gelen askeri ve ekonomik temsilcileri “Münih Güvenlik Konferansı” (SIKO) için 59. kez bir araya gelecek. Savaş çığırtkanlarının bu toplantısına karşı çeşitli anti-emperyalist ve devrimci örgütler protesto çağrısında bulundu.
Münih Konferansı’na ilişkin açıklama yapan Almanya Marksist Leninist Parti (MLPD), “Bugüne kadar egemenler, Ukrayna’da her iki taraftan da haksız olan bu savaş için geniş kitleleri kazanmayı başaramadılar. İran’daki devrimci krizde, Avrupa’daki grev dalgalarında ve Almanya’da enflasyona karşı verilen sendikal mücadelelerde işçi sınıfı elini taşın altına koyuyor. Ancak nükleer savaşın akut tehlikesi pek çok kişi tarafından hafife alınmaktadır. Eski barış hareketinin kendisi de krizdedir. Bir kısım NATO’nun yanında yer alırken, diğer bir kısım Putin’i takip etmektedir. Sözde daha az kötü olanın arayışında, bazı insanların oportünizmi, gerici güçlerle faşist güçlere kadar uzanacak kadar ileri gitmektedir. Yeni bir barış hareketine ihtiyaç var!” dedi.
“Dünya savaşı tehlikesi ve hazırlığı hiç bu kadar büyük olmamıştı!”
ABD, NATO ve Rusya arasındaki çatışmanın Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla patlak verdiğine ve bu savaşın her iki taraf için de haksız bir savaş olduğuna değinen MLPD, “Birçok NATO ülkesi Ukrayna’ya silah tedarik etmekte ve NATO’nun doğu kanadına asker konuşlandırmaktadır. ABD’nin Ukrayna’yı silahlandırma ve zaferi üzerine bahis oynama tutumu savaşı uzatmakta ve şiddetlendirmektedir. Her gün yüzlerce insan ölüyor ve geniş toprak parçaları yaşanmaz hale geliyor. Hâlâ bir numaralı savaş taciri olan ABD, üstünlüğünü korumak için mücadele ediyor. Örneğin Irak ve Afganistan savaşları birçok başarısız müdahaleyi temsil etmektedir. Dünya sahnesinde ABD ile yeni emperyalist Çin arasında bir güç mücadelesi yaşanıyor” dedi.
“Trafik Işığı Hükümeti, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi faşistlerle işbirliği yapıyor”
Almanya’nın askeri harcamalarını 50 milyar Euro’dan 80 milyar Euro’ya yükselttiğine, bu haliyle küresel silah harcamalarında üçüncü sıraya yükseldiğine dikkat çeken MLPD, hükümetin Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi gerici hükümetler ve faşistlerle işbirliği yapmakta bir sorun görmediğine de vurgu yaptı. MLPD Karl Liebknecht’in Alman emperyalizmi için söylediği “Asıl düşman kendi ülkemizdedir” sözlerinin hala geçerli olduğunu söyledi.
“Dünya barışı için verilen mücadelenin yönü konusunda bir karara varılması gerekiyor”
MLPD, savaşa karşı barış hareketinin de önemli bir yol ayrımında olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Anti-SIKO İttifakı “nın 18 Şubat’taki gösteri için yaptığı çağrıda “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı uluslararası hukuka aykırı saldırganlık savaşı ve buna bağlı olarak Ukrayna topraklarının ilhakı” kınanıyor. Doğru bireysel taleplere rağmen, hükümetlere yönelik “ateş etmek yerine müzakere etmek – yeniden silahlanmak yerine silahsızlanmak” şeklindeki çaresiz çağrının küçük burjuva pasifist yanılsamasına yönelmiştir. Böylece, dünya savaşı tehlikesinin nedeninden bahsedilmemektedir. Emperyalist ülkeler güç ve etki alanlarını genişletmek için bastırıyorlar. Yeni emperyalist Almanya o dönemde Birinci Dünya Savaşı’nı başlattı. Karl Liebknecht savaş kredilerine karşı oy kullanan tek milletvekiliydi. Komünistler yeni bir barış hareketi inşa etmek için azınlık olarak ısrarla çalıştılar. Savaşın süresiyle birlikte savaş yorgunluğu da arttı. Kasım Devrimi Birinci Dünya Savaşı’nı sona erdirdi.
Peki ya bugün? “Emperyalist dünya sisteminin istikrarsızlaşmasının hızlandığı bu aşamada temelde sadece iki seçenek var: Üçüncü dünya savaşının patlak vermesi ya da uluslararası sosyalist devrim.” (…)MLPD, nihayetinde savaşlara son verecek olan uluslararası sosyalist devrim yolunu savunmaktadır.
Yeni bir barış hareketi için zaman olgunlaşmıştır.
O zaman olduğu gibi, net bir duruşa ihtiyaç vardır. Bu sorunlu ve krizlerle dolu dünyada, tüm barışsever insanları kucaklayan ve anti-komünizm, ırkçılık, anti-Semitizm ve faşizmle başa çıkabilen, emperyalizmden üstün bir güç ortaya çıkmalıdır. Tüm savaş çığırtkanlarına karşı çıkan, haklı kurtuluş mücadeleleriyle uluslararası dayanışmayı ve geniş bir eğitim çalışmasını hayata geçiren yeni bir barış hareketine ihtiyacımız var. Kendimizi küresel çevre felaketinin başlangıcına, dünya savaşı hazırlığına ya da enflasyona teslim etmeyelim. Saat on ikiyi beş geçiyor! Aktif direniş, günün emridir!
Dünya savaşı hazırlıklarına ve faşizme karşı uluslararası bir cephe inşa etmek için bize katılın! Savaş çığırtkanlarının 18 Şubat’taki konferansına karşı protestoya gelin!
