tkpml.com‘da yer alan ve Marksist Leninist Komünist Parti adına yapılan açıklama ” Değerli yoldaşlar; Kürt halkının sömürgeciliğe karşı sürdüregeldiği özgürlük mücadelesinin Türkiye cephesinde faşizme karşı sürdürülen özgürlük mücadelesiyle kaynaşıp önü alınamaz bir devrime yol açacağını gören faşist şeflik rejimi, Türkiye ve Kürdistan devrimci hareketinin, ilerici devrimci birikiminin birleşme kanallarını kanlı biçimde yok etmeyi hedeflemektedir. 9 yıldır kesintisiz bir şekilde sürdürdüğü bu kanlı saldırı ve faşist devlet terörüyle başta Kürt Özgürlük Hareketi olmak üzere devrimci komünist parti ve örgütleri tasfiye etmeye, edemediği koşullarda ise etkisizleştirip teslim almaya, devrimci parti ve örgütleri yok ederek, öncüler ile kitleler arasındaki bağları koparmaya yöneldi.” sözleriyle başladı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Başta Kürt halkının özgürlük talebi ve kazanımları olmak üzere, işçi sınıfı ve emekçilerin, kadınların ve gençlerin, Alevilerin ve farklı inanç topluluklarının, anti faşist güçlerin, ezilenlerin özgür eşit ve yaşanır bir dünya özlem ve mücadelesini yok etmeye, böylece egemenlerin sömürgeci faşist düzenini ayakta tutmaya, politik İslamcı faşist rejimi kalıcılaştırmaya çalışmaktadır.
Bu bakımdan diyebiliriz ki Türkiye ve Kürdistan devrimci hareketi bir kez daha tarihi bir eşikten geçmektedir. Bu süreç aynı zamanda devrimci parti ve örgütlerin, devrimci militanlarında sınandığı bir süreçtir. Türkiye ve Kürdistan devrimci hareketi 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 Askeri Faşist Darbe dönemlerinde de benzer tarihi süreçlerden geçmiştir. 12 Mart faşizmine karşı 71 devrimci başkaldırısı güçlü bir yanıt ve iradenin adı olmuştur. 71 devrimci başkaldırısı aynı zamanda bir iktidar bilinci, cüret, kararlılık ve adanmışlıktır. Sınıf düşmanlarıyla uzlaşmanın, teslim olmanın değil, kararlıca savaşmanın adı olmuştur.
Dünya görüşünüzün yaşamınızla, yaşam felsefenizin ise siyasal pratiğinizle uyumlu olması gerekir. İşte 71 devrimci başkaldırısı ve direnişi bu bakımdan söz ve eylem birliğidir. Sömürgeci faşist devleti yıkmak için silaha yönelimdir, siper yoldaşlığıdır.
71 devrimci atılımının önderlerini ölüm karşısında tereddütsüz kılan, uğruna savaştıkları mücadelenin, diğer bir ifadeyle ideolojilerinin bilimselliğine duydukları sonsuz bir inanç ve bu inancın gereklerini yerine getirmede gösterdikleri kararlılıklarıdır.
Bugün Türkiye ve Kürdistan’da sömürgeci faşist zulme karşı, işçi ve emekçilerin, ezilenlerin ve halklarımızın öncü kuvvetleri olarak direnen ve savaşan devrimci komünist parti ve örgütlerin ve de Birleşik Devim Hareketimizin kökleri de 71’in devrimci kopuşuna ve atılımına dayanmaktadır. 71 devrimci başkaldırı ve direnişinin devrimci önderlerinin inanç ve kararlılıkları bugün de Birleşik Devrimci atılım savaşımıza yol göstermektedir.
Kurtuluşun ancak işçi sınıfı ve emekçi halkın silahlı ayaklanmasıyla olacağını ve bunu Türkiye ve Kürdistan topraklarında pratiğe geçiren, işkencede ser verip sır vermeden ölümsüzleşen TKP ML’nin kurucusu ve önderi, partimizin onur üyesi, Birleşik Devrim hareketimizin devrimci önderlerinden İbrahim Kaypakkaya yoldaşımızı ölümsüzlüğünün 51. yılında ve onu şahsında 71 devrimci başkaldırısının önderleri, Mahirleri, Denizleri, Sinanları büyük bir sevgi, minnet ve bağlılıkla andığımızı, anıları önünde saygıyla eğildiğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Gün devrimci önderlerimizin inanç ve kararlılığını, feda ruhunu kuşanıp, sömürgeci faşist Türk devletinin ve AKP-MHP faşizminin tüm saldırılarını boşa çıkarma günüdür.
Gün İbrahim Kaypakkaya yoldaşımızın ve devrimci önderlerimizin büyük bir onurla taşıdıkları ve bizlere devrettikleri devrim ve sosyalizmin kızıl bayrağını sömürgeci faşizmin kale burçlarına dikme günüdür.
Gün tasfiyeciliğe, oportünizme, reformizme, faşist düzen sınırlarına hapsedilmiş yasal devrimciliğe karşı, devrimci kararlılıkla yürüme günüdür.
İbrahim Kaypakkaya yoldaş ölümsüzdür!
51. ölümsüzlük yılında şan olsun ser verip sır vermeyen devrimci çelik iradeye!
Mayıs şehitleri ölümsüzdür!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!
Yaşasın Türkiye ve Kürdistan Birleşik Devrimi”