Güncel

Mêrdîn’de kayyum eylemi gözaltısında cinsel işkence!

Mêrdîn’deki kayyum protestoları sırasında darp edilerek gözaltına alınan F.A. yine kayyuma karşı yapılan eylemleri haberleştirmek üzere alanda bulunan ve gözaltına alınan Mezopotaya Ajansı (MA) muhabirlerinden Ahmet Kanbal’a polislerce uğradığı işkenceyi anlattı.

H. Merkezi: Mêrdîn’deki kayyum protestoları sırasında darp edilerek gözaltına alınan F.A. yine kayyuma karşı yapılan eylemleri haberleştirmek üzere alanda bulunan ve gözaltına alınan Mezopotaya Ajansı (MA) muhabirlerinden Ahmet Kanbal’a polislerce uğradığı işkenceyi anlattı.

Mêrdîn’deki kayyum protestoları sırasında feci şekilde darp edilerek gözaltına alınan F.A., yakalama tutanağını imzalamak istemediği için bir kez daha darp edildi. MA’dan Ahmet Kanbal ile aynı süreçte gözaltında olan F.A., sürekli “tecavüz” ile tehdit edildiğini, emniyetin bahçesinde copla cinsel bölgelerinin taciz edildiğini aktardı.

21 Ağustos günü gözaltına alınırken uğradığı polis şiddeti sonucu sırtına 6 dikiş atılan F.A.’nın maruz kaldığı işkence gözaltı sürecinde de aynı şekilde devam etti. Nezarethanede tutulduğu 23 Ağustos günü saat 09.00 ile 12.00 arasında, F.A. ve beraberindekiler yakalama tutanağı imzalatılmak üzere kayıt/avukat görüşme odasına alınırken F.A., yakalama tutanağında isnat edilen suçlamalara itiraz ettiği için polisler tarafından darp edildi ve cinsel işkenceye uğradı.

Gözaltı öncesi ve sonrasında işkence

Yaşadıklarına ilişkin süreci polisler hakkında suç duyurusunda bulunma kararı almasının ardından Kanbal’a aktaran F.A. gözaltına alındıktan sonra yarı baygın halde hastaneye vardığını kaydetti. F.A., “Zaten onlar beni götürmüştü. Yarı baygın haldeydim. Vücudumun birçok yerinde zedelenme ve kesikler vardı. Yaklaşık 3 saat hastanede kaldım. Sırtımdaki bir yaraya 6 dikiş atıldı. Daha sonra yine tehdit, küfür ve hakaretlerle nezarethaneye götürüldüm. Orada yine çok kötü muameleye maruz kaldım. Herhangi bir belge gösterilmeden gözaltına alındığımızı söylediler. Dalga geçer gibi küfürler eşliğinde ‘biz istediğimizi yaparız’ şeklinde bizi odalara soktular” diye konuştu.

Hakkındaki yakalama tutanağı imzalatmak için götürüldüğü odada hiç işlemediği bir suçlamayla karşı karşıya bırakıldığını anlatan F.A., “Hiç işlemediğim, saçma sapan bir suçlama vardı kağıtta. Onu imzalamamı istediler. Ben de imzalamak istemediğimi söyledim. Yaptıkları hukuksuzluğu örtmek için bize evrak imzalatmaya çalıştılar. Ben de imzalamak istemedim. Bunun üzerine bana ve aileme hakaretlerde bulundular. Nezarethaneden sorumlu polislerdi” dedi.

 Cinsel işkence tehdidi ile zorla kağıt imzalatmak istediler

Bunun üzerine ismini Ahmet olarak bildiği bir polis memuru ve nezarethaneden sorumlu bir başka polisin kendisini emniyet binasının bahçesinde bulunan konteynırlara götürdüğünü belirten F.A., burada yaşadıklarını ise şu sözlerle aktardı: “Zorla imzalamam gerektiğini, imzalamamam durumunda bana tecavüz edeceklerini, aileme zarar vereceklerini söylediler. Ben de yok yere burada olduğumu, herhangi bir suç ve gerekçe olmadan buraya getirildiğimi söyledim. Onlar aksini iddia ederek, bana terörist ithamlarında bulundular. Kağıdı imzalamayacağımı söylediğimde ismi Ahmet olan uzun saçlı polis, imzalamamam durumunda bana tecavüz edeceğini, başka yere götürüp, orada işkence ve tecavüz edeceğini, daha sonra hakkımda tutanak tutup beni tutuklatacağını, aileme zarar vereceğini söyledi.

Tutanağı imzalamaması üzerine burada da darp edilmeye başladığını kaydeden F.A., şöyle devam etti: “Ben imzalasam suçsuz yere cezaevinden kalacağımdan korktum. Yine ağır işkenceye maruz kalacağımdan korktuğum için yine imzalamayı reddettim. Bunun üzerine Ahmet isimli polis ağır şekilde bana tekme ve tokat atmaya başladı. Ben ne kadar rica ettim ise de ‘Artık iş işten geçti. İmzalasan da imzalamasan da ben sana burada hem tecavüz edeceğim hem de seni darp edeceğim. Olmadı her şey elimizde seni burada öldürüp bir çöpe atarım’ diye tehdit ederek, hakaret etmeyi sürdürdü.

F.A., “Bana karşı ‘Sen erkektin değil mi? Şimdi bir daha erkek olmayacaksın. Sana ne yapacağımı bilirim’ diyerek, söylediklerini uygulamaya başladılar. Sonradan gelen polis bizi hastaneye götürme saatleri olduğunu söyleyerek, Ahmet isimli polise ‘İlk önce muayeneye gitsin, daha sonra işkencemizi, tecavüzümüzü edelim’” şeklinde polislerin cinsel işkence tehditlerini aktarırken Ahmet isimli polis tarafından cinsel saldırıya uğradığını belirtti.

Polisler hakkında suç duyurusunda bulunacak

F.A., işkencenin ikinci polisin muayene saatinin geldiğini tekrarlaması üzerine sona erdiğini aktardı. F.A., olayın kimseye anlatılmaması için tehditlere maruz kaldığına değinerek, şunları söyledi:

Beni, ‘Şimdilik için rahat olmasın. Ne yaparsan yap kurtuluşun yok. Eğer herhangi bir kimse bunu bilirse devlet büyüklerine hakaret ettin. Recep Tayyip Erdoğan’a küfür ettin, Mustafa Kemal Atatürk’e de küfür ettin derim. Dört tane de memur ayarlarım.

Bunlar hakkında ifade verir. Sonra daha çok burada kalırsın. Gözaltı süreni de uzatırım. Burada sana çok kötü muameleler ederim’ şeklinde tehdit etti. Daha sonra da normalde bizimle hastaneye gelmeyen (Ahmet isimli polis) bizimle hastaneye geldi. Doktora bir şey söylemeyeyim diye gelmişti. Korkudan doktora bir şey diyemedim. Rapor da alamadım. Ama durumu avukatıma anlattım. Şimdi de suç duyurusunda bulunacağım.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu