İzmir’de son bir ayda dört seks işçisi trans kadına yönelik üç ayrı nefret saldırısına karşı LGBTİ+ dernekleri bir araya geldi. Nefrete ve şiddete karşı birlikte mücadele iradelerini yineleyen LGBTİ+ dernekleri bugün (17 Aralık), İzmir Barosu’nda ortak bir açıklama yaparak “Trans cinayetleri politiktir” dedi.
17 Mayıs, Antalya BİZ, Genç LGBTİ+, Hevi LGBTİ+, Kaos GL, Lambda İstanbul, Mersin 7 Renk, Muamma LGBTİ+, Özgür Renkler, Pembe Hayat, SPoD ve ÜniKuir dernekleri ortak açıklamalarında yaşanan saldırıları hatırlatarak, “İktidar sorumluluğunu açıkça yerine getirmemekte ve terk etmeye çalışmaktadır” dedi.
Seks işçisi trans kadınlara yönelik tüm saldırıların faillerinin nefret saiki tespit edilerek en üst sınırdan ceza almasını ve translara yönelik her türlü nefret suçu ve cinayetinin önlenmesi için tüm kamusal ve sosyal mekanizmaların işletilmesini talep etti.
“Burada bulunan LGBTİ+ örgütleri olarak üzgün, öfkeli ve kaygılıyız…”
Açıklamada, “20 ve 27 Kasım tarihlerinde İzmir’de 4 seks işçisi trans kadına yönelik üç ayrı nefret saldırısı gerçekleşmiştir. Bu saldırılardan yalnızca 1 hafta sonra, 4 Aralık’ta, Ankara’da bir trans kadın kamusal bir alanda ‘şüpheli bir şekilde ölü’ bulunmuştur! Yalnızca son 1 ay içerisinde transfobik nefret nedeniyle 2 trans kadın hayatını kaybetmiş, 2 seks işçisi trans kadın ağır yaralanmış ve pek çok trans özne psikolojik ve sosyal şiddete maruz bırakılmıştır.
27 Kasım Cumartesi günü transfobik motivasyonla işlenen nefret cinayetinde trans kadın Berrak katledilmiştir! Özellikle son 5 yıldır iktidar politikalarıyla artarak devam eden LGBTİ+’lara yönelik hedef gösterme, nefret söylemleri ve özellikle trans kadınlara yönelik kamusal alanlardaki saldırılar ve cezasızlıktan güç alan failin, nefret saikiyle işlediği cinayet için en üst sınırdan ceza almasını talep ediyoruz!” şeklinde seslenildi.
Açıklamada, Translara yönelik gerçekleşen nefret saldırıları ve cinayetleri toplumsal ve politik olduğu vurgusu yapılarak, “Her türlü ayrımcılığı ve nefret saldırısını önlemek, saldırılar karşısında etkin soruşturma ve cezalandırma yürütmekle yükümlü iktidar sorumluluğunu açıkça yerine getirmemekte ve terk etmeye çalışmaktadır!
4 Aralık günü öldüğü öğrenilen trans kadın Derya’nın ölümü bizler için ‘’şüpheli’’ değildir. İçinde yaşadığı toplumda her türlü temel insan hakkı gasp edilen, kamusal destek mekanizmalarından açıkça yoksun bırakılan, toplumsal hayattan dışlanan ve bizzat her türlü iktidar mekanizması tarafından sistematik ayrımcılık ve transfobik şiddete maruz bırakılan transların intiharları, açıkça ölüme sürükleme ve cinayettir! ” denildi.
Açıklama son olarak, “Kaybettiğimiz arkadaşlarımız için, tüm üzüntü ve öfkemizle, ısrarla ve daha yüksek sesle hayatlarımıza sahip çıkıyoruz: İzmir’de son 1 ay içerisinde ağır yaralama ve ölümle sonuçlanan transfobik nefret saldırıları başta olmak üzere, her türlü transfobik ayrımcılık ve şiddete, nefret saldırılarına karşı bir aradayız! Seks işçisi trans kadınlara yönelik gerçekleşen tüm saldırıların failleri nefret saiki tespit edilerek en üst sınırdan ceza almalıdır! Translara yönelik ve her türlü nefret suçu ve cinayetinin önlenmesi için tüm kamusal ve sosyal mekanizmalar işletilmelidir!
İkili cinsiyetçi ve heteroseksist erkek iktidarın yarattığı nefret ve şiddete içkin siyasal ve toplumsal iklime ve buradan güç alan faillere karşı herkesi koşulsuz olarak translara yönelik ayrımcılık, nefret suçu ve nefret cinayetlerinin önlenmesi ve cezalandırılması için dayanışmaya çağırıyoruz!
Vardık, varız, var olacağız! Nefrete inat yaşasın hayat!” denildi.
