Genel Sekreterlik imzası ile çıkan açıklamada insanlık dışı esaret koşullarına vurgu yapılarak Peru devletinin 1980’li yıllarda Peru’yu sarsan Halk Savaşı’nın büyük önderinden öç aldığını belirtti.
Açıklamada PKP tarihinden örnekler veren RHİ Genel Sekreterliği, yükseleln Halk Savaşı’nın 80’li yıllarda büyük ilgi uyandırdığını, yayınlanan tezlerin PKP ve uluslar arası komünist hareket içinde ideolojik mücadeleyi keskinleştirdiğini belirtti. RHİ açıklamasında şunlara yer verdi:
“Gonzalo’nın düşünceleri üzerinde elbette tartışılabilir, tartışılmalıdır da, ancak tartışmasız olan şey bu düşünceler Maoizmin canlı ve yaratıcı uygulanması anlamına gelmekte ve Maoizme Uluslar arası komünist hareket içinde önemli bir yer vermesini sağlamıştır. Ve Gonzalo’nun devrimci meseleye dair katkıları maoist akımın üzerinde etkilere neden olmuştur. 80’li yılların sonu ve 90’lı yılların başında burjuvazinin karşı saldırıları ile komünistler basınç altına alındığı dönemde O, devletle çatışmayı sorunun temeli olarak görmekte bir beis görmedi, aksine bu mücadeleden başarı ile çıkılabileceğini gösterdi.”
PKP’nin bu dönemde iş sınıfı ve köylü hareketinin önemli bölümünü harekete geçirebildiği, sosyal ve ekonomik yaşamı silah ile kurdukları ve savunabildikleri büyük bölgelerde yeniden organize edebildiği kaydedilen açıklamada, uzun ve zorlu Halk Savaşı yolu ile mücadeleninin “stratejik denge” aşamasına kadar gelebildiği vurgulandı.
Elde edilen başarıların bir sonucu olarak düşüncelerin uzak ülkelerde de etki gösterdiğini ve yine bunun sonucu olarak Gonzalo ve Halk Savaşı’na karşı inkar ve desenformasyon kampanyalarının, tutsaklık cezası verildiği bildirildi. Karşı devrimin Gonzalo’nun tutsaklığından sonra uzun süreli bir perspektif uyguladığını dile getirildiği açıklamada, yakalanan bazı PKP kadrolarının zalimane şartlar altında itiraflara zorlandıkları, direnenlerin ise dış dünya ile bağlarının koparıldıkları, böylece PKP’nin yönünü şaşırması ve parçalanması amaçlandığını açıklık getirdi.
Kızıl Yardım Enternasyonal son olarak açıklamanın herhangi bir polemikte saf tutma amacı taşımadığı ancak görevlerinin tüm hayatını yaratıcı bir şekilde devrim mücadelesine adamış bir devrimcinin anılması olduğunu vurguladı.