İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen binlerce kadın, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, “25 Kasım’a gel, mücadele en güvenli yer” sloganıyla Alsancak’ta yürüdü. Kadınlar, erkek-devlet şiddetine, kadın cinayetlerine ve ekonomik yoksullaşmaya karşı mücadele çağrısı yaptı.
Yeni Demokrat Kadın’ın (YDK) yernaldığı yürüyüş, Alsancak Gar önünden Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne kadar sürdü. Eylemde, “Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz. Mücadelede bir aradayız” pankartı taşınırken, sık sık “Jin, jiyan, azadi”, “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Kadınlar savaş istemiyor” sloganları atıldı.
https://twitter.com/ydk_online/status/1861126207053398421
‘Mirabel’lerin mücadelesi bugün de yaşıyor’
Türkçe ve Kürtçe okunan basın açıklamasında kadınlar, özgürlükleri için direnen Mirabel Kardeşler’in mücadelesinden ilham aldıklarını belirtti. Türkçe metni okuyan Eylül Deniz Ergün, “64 yıl önce, faşist diktatörlüğe karşı özgürlük mücadelesi veren Mirabel Kardeşler tecavüz edilerek katledildi. Bugün bizler de faşist diktatörlüklere, erkek-devlet şiddetine, savaşa ve yoksullaştırma politikalarına karşı alanlardayız” dedi. Ergün, erkek-devlet şiddetinin cezasızlık politikaları ile sürdüğünü vurguladı: “Failler iyi hal indirimi alırken, kendini savunan kadınlara ağır cezalar veriliyor. Kadın katilleri cesaretlendiriliyor.”
‘Her gün en az 4 kadın katlediliyor’
Kadın cinayetlerinin artışına dikkat çeken Ergün, “2024 yılı Ocak ayından bu yana erkekler 327 kadını ve en az 39 çocuğu öldürdü. 240 kadının ölümü şüpheli olarak kaydedildi” dedi. Ergün, devlet politikalarının kadınların hayatını tehdit ettiğini belirterek, “Kadınları ve çocukları koruması gereken sistem, uzaklaştırma kararlarını bile etkisiz hale getiriyor. Bu politikaların sorumlusu AKP-MHP iktidarıdır” ifadelerini kullandı.
‘Kadınların ekonomik ve sosyal hakları gasp ediliyor’
Basın açıklamasında söz alan Nesil Dinçer, kadınların ucuz iş gücü olarak görüldüğünü ve sendikasız, güvencesiz çalışmaya zorlandığını belirtti: “Kadınlar esnek çalışmaya mecbur bırakılarak yoksullaştırılıyor. İktidar, kadınların kazanılmış haklarını hedef alıyor ve onları aile içine hapsetmeye çalışıyor.” Dinçer, kamusal kreşlerin kapatılmasına yönelik talimatlara, çocuk işçiliği ve cinsiyet temelli ekonomik eşitsizliklere dikkat çekti.
‘6284’ü uygulatacağız’
Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ni geri getirme ve 6284 sayılı Yasa’nın etkin uygulanması taleplerini yineledi. Pınar Çetinkaya, erkek şiddetine, yoksulluğa ve gericiliğe karşı mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti: “Kadın dayanışması ve örgütlü mücadele ile erkek egemen düzenin politikalarını geri püskürteceğiz.”
Kadınlar, eylem boyunca “Jin, jiyan, azadi” sloganını sıkça tekrarladı. Çetinkaya, “Tek adamlara, diktatörlere, erkek egemenliğine karşı yaşamlarımızı savunmak için sokaklardayız. Birbirimizin elini sıkıca tutarak, mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.
Basın açıklaması, sloganlar ve halaylarla son buldu.