İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri “Deprem değil, rantçı düzeniniz öldürüyor” diyerek bir araya geldi. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yapan Emek ve Demokrasi Güçleri, “Depremin yüksek yıkıcılık düzeyinin arkasında, neoliberal yıkım politikaları, kamu hizmetlerinin piyasalaştırılması, ekonominin inşaat şirketlerinin çıkarlarına odaklanması, kamusal ve bilimsel denetimin tasfiyesi bulunmaktadır” dedi.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Veysel Beyazadam’ın okuduğu basın metninde “Bu deprem sadece yer kabuğunu kırmakla kalmadı. İktidarın açıklarını ortaya döktü, tek adam rejiminin ve neoliberal yağmacılığın neye yol açtığını tüm dünyaya gösterdi.
İlk saatlerden itibaren dört bir yandan yardım çağrıları yükseldi. Her felaketi otoritesini pekiştirmek ve ranta dönüştürmek için kullanan iktidarın, arama kurtarma ve destek çalışmalarını tekelinde topladığı AFAD ortada yoktu. Binlerce depremzedenin ortak çığlığında ifade ettiği gibi ‘devlet yok’tu” denildi.
İktidarın “deprem öncesi ve sonrası yaptığı hatalarla yüzleşeceğine, dayanışma faaliyetinde bulunanlar başta olmak üzere önüne gelene parmak sallayarak halkın dayanışmasını engellemek için elinden geleni ardına koymadı”ğının altının çizildiği açıklamada iktidarın yaptıklarına da değinildi: “Yardım ve destek çalışmalarının akışında hayati yeri olan sosyal medyayı kapattı, yardım kamyonlarına el koydu, dayanışma koordinasyon merkezlerine kayyum atadı, gazetecileri, gönüllüleri ve adaletsiz, yetersiz yardımları eleştiren depremzedeleri gözaltına aldı, iktidarı eleştiren televizyonları, basını susturmaya girişti. İnsanlık tarihinde belki ilk kez, ihmal ve liyakatsizlikle afeti yönetemeyenlerin ölülerini gömme ve yaşamı sürdürme telaşındaki insanlara küfür edebildiğine şahit olduk.”
Açıklama “Deprem nedeniyle yaşadığımız acılar, takdir-i ilahi değil, takdir-i siyasidir. İktidar sahipleri ne yaparlarsa yapsınlar, tarihinin en büyük acısını yaşayan ve tarihinin en büyük dayanışma hareketini yaratan Türkiye halkı, yaşadığımız insani felaketin siyasi sorumlularından ve bunların koltuğu altında palazlanan ölüm tacirlerinden mutlaka hesap soracaktır. Şimdi dayanışma zamanı” sözleriyle son buldu.