İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, her hafta düzenledikleri “F Oturumu” eyleminin 574’üncüsünü dernek binası önünde gerçekleştirdi.
“Tedavi haktır engellenemez” pankartının taşındığı eyleme, çok sayıda insan hakları savunucusu ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Sık sık “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” sloganlarının atıldığı eylemde açıklamayı İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu üyesi Hatice Onaran yaptı. (MA)
Onaran, son olarak yayınladıkları raporla birlikte Türkiye ve Kürdistan’da bulunan hapishanelerde toplam 349 bin 893 tutsağın bulunduğunu belirterek, gelinen aşamada uygulamaların tüm tutsakların hayatını tehdit eden bir boyuta geldiğini söyledi. Hapishanelerde son yıllarda uygulanan “düşmanca” tutumdan dolayı tutsakların birer birer yaşamını yitirdiğini ifade eden Onaran, “Hapishaneler birer ölüm evine döndü” dedi.
Diyarbakır 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde tutulan 84 yaşındaki ağır hasta tutsak Mehmet Emin Özkan’ın durumuna dikkat çeken Onaran, Özkan’ın ileri derecede kalp, koah, tansiyon, troid, böbrek, alzheimer ve demans hastası olmasının yanında kemik erimesi sorunu yaşadığını hatırlatarak, Özkan’ın hastalıklarından dolayı yürüyemediğini, konuşamadığını, ileri derecede unutkanlık, duyma ve görme problemlerinin olduğunu kaydetti.
Onaran, Özkan’ın bugüne kadar 5 kez kalp krizi geçirdiğini ve tedavi gördüğü hastanelerin verdiği “cezaevinde kalamaz” raporlarına rağmen Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından verilen olumsuz raporlardan dolayı tahliye edilmediğinin de altını çizdi. Onaran, “Haziran 2022 tarihinde sevk edildiği Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Heyeti’nin demans teşhisinin de yer aldığı raporunda Özkan’ın tek başına hiç bir işini göremeyecek derecede ağır unutkanlığı olduğu belirttilirken, Nöroloji Bölümü gözlem notunda hastanın yardım olmadan günlük yaşamını sürdüremediği kaydedilmiştir. Kardiyoloji Bölümü notunda Özkan’ın kalp kapak hastalığının bulunduğu belirtilmiş, ayrıca günlük faaliyetlerini kısıtlayacak derecede hipertansiyon ve ani ölüme neden olabilecek koroner arter hastalığı (KAH) olduğu belirtilmiştir. İkinci evre böbrek hastalığı teşhisi de konulan Özkan’ın ‘sürekli hastalık ve demans durumu’ olduğuna işaret edilen raporda, Özkan’ın cezasının ertelenmesi gerektiği, cezanın infazının cezaevinde infazı halinde hayati bakımdan tehlike arz ettiği, cezanın bir yıl süre ile ertelenmesi gerektiği görüşü bildirilmiş ancak ATK yine aksi yönde rapor düzenlemiştir” dedi.
Son görüşe çıkmadı
Özkan‘ın kızının daha önce babasının sağlık durumu hakkında yetkililere, “Mahpus kardeşim Ahmet’le birlikte aynı koğuşta kalıyor ve onun özel ihtiyaçlarını kardeşim karşılıyor. Ancak kardeşim Mayıs ayında tahliye olacak. Bu durumda babamın tüm bakım ve özel ihtiyaçlarını kim karşılayacak?” diye sorduğunu belirten Onaran, Özkan’ın kızının en son 24 Mart Cuma günü hapishaneye yaptığı ziyarete dair aktarımlarını şöyle paylaştı: “Babamla açık görüş yapacaktık. Acil hastaneye kaldırıldığı için görüş yapamadık. Babamla aynı odada kalan kardeşim görüşe çıktı ve babamın durumunun iyi olmadığını, doktorların tüm vücuda yayılmış bir iltihaplanmadan bahsettiğini söyledi. Babam merdiven çıkamadığı için mutfak ve tuvaletin olduğu alt katta kalıyor ve gece yalnız oluyor, bu nedenle korkuyoruz, serbest bırakılmasını, son günlerini yanımızda geçirmesini istiyoruz.”
Özkan ailesinin destek ve dayanışma talep ettiğini de sözlerine ekleyen Onaran, “Özkan’ın sağlık ve yaşamına yönelik ciddi tehditlere rağmen, halen hapiste tutuluyor olması, ağır hastalıklarına rağmen ATK’nın yapılan tüm başvurulara, ‘hapishanede kalabilir’ şeklinde rapor vermesi, başlı başına hak ihlalidir” diyerek, Özkan’ın serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Ankara
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi ise, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla eylemlerinin 446’ncı haftasında İHD Ankara Şubesi önünde bir araya geldi. “Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartının açıldığı eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya Milletvekili Kemal Bülbül de katıldı. Eylemin bu haftasında Diyarbakır 1 Nolu Hapishanesi’nde bulunan hasta tutsak Mehmet Emin Özkan’ın durumuna dikkat çekildi.
Özkan’ın hikayesini, İHD Ankara Şube Eş Başkanı Sevil Turgut anlattı. Özkan’ın ailesi ile önceki gün görüşüldüğünü belirten Turgut, şunları aktardı: “Geçen Salı günü babalarıyla açık görüş yapacaklarını ancak acil hastaneye kaldırıldığı için görüş yapamadıklarını; babalarıyla aynı odada kalan kardeşinin görüşe çıktığını ve babalarının durumunun iyi olmadığını, doktorların tüm vücuda yayılmış bir iltihaplanmadan bahsettiğini, merdiven çıkamadığı için mutfak ve tuvaletin olduğu alt katta kaldığını ve gece yalnız olduğunu, bu nedenle korktuklarını ve serbest bırakılmasını, son günlerini yanlarında geçirmesini istediklerini aktarmıştır. Avukatı ile yapılan görüşmede yeniden infaz erteleme talebinde bulunulduğu, dosyasının Adli Tıp Kurumuna gönderildiği ancak henüz bir karar verilmediği öğrenilmiştir. Mehmet Emin Özkan’ın sağlık ve yaşamına yönelik ciddi tehditlere rağmen, halen hapiste tutuluyor olması, ağır hastalıklarına rağmen ATK’nin yapılan tüm başvurulara karşın ‘Hapishanede kalabilir’ şeklinde rapor vermesi, başlı başına hak ihlalidir. Mehmet Emin Özkan, yaşam hakkının korunması için acilen tahliye edilmelidir.”
Kemal Bülbül’ün konuşmasına polis engeli
Özkan’ın suçsuz ve hasta olduğunu belirten HDP Milletvekili Kemal Bülbül, “Mehmet Emin Özkan’ı bırakmayan zihniyet, Madımak katilini yaşlı diye serbest bırakıyor ve Madımak katliamında taraf olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Mehmet Emin Özkan kendileri tarafından katledilen bir üst düzey askerin katili olarak telaki ediliyor, suçsuz olduğu bilindiğinden bırakıldığında katil kim o zaman diye sorulacağı için bırakılmıyor. Katil kendilerinden çıkacak çünkü kendileri vurdu” diye konuştu.
Bülbül konuştuğu sırada polis “amacı dışına çıktı” diyerek engellemeye çalıştı. Bülbül, polis tepki göstererek konuşmasına devam etti.
İzmir
İHD İzmir Şubesi de hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla düzenlediği eylemin 272’ncisini Konak Eski Sümerbank önünde gerçekleştirdi. “Hasta mahpuslar ölüyor. Susma suça ortak olma” pankartının açıldığı eylemde açıklamayı İHD İzmir Şube Başkanı Zafer İncin okudu. Bu haftaki açıklamada ağır hasta tutsak Mehmet Emin Özkan’ın duruma dikkat çekilerek, tahliye edilmesi çağrısı yapıldı. Açıklama yapılan oturma eyleminin ardından son buldu.