Güncel

İHD’den Samsun ve Bafra’daki hapishanelere dair hak ihlali raporu

İHD hazırladığı raporda, Kavak S Tipi ve Bafra T Tipi Kapalı Hapishanelerinde tutsakların çıplak arama, işkence ve tedavi engellemeleri gibi ağır hak ihlallerine maruz kaldığını vurguladı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Samsun’da bulunan Kavak S Tipi ve Bafra T Tipi Kapalı Hapishanelerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı. Hapishanelerde sistematik hale gelen kötü muamele ve hak ihlalleri, basın toplantısında İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen tarafından aktarıldı. Çıplak arama, ayakta sayım, işkence, hakaret ve tedavi hakkının engellenmesi gibi uygulamalar raporda öne çıkan başlıca ihlaller olarak dikkat çekiyor.

Tahliyelere keyfi engel

Bafra T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde 6 tutsağın tahliyelerinin keyfi biçimde İdare ve Gözlem Kurulları tarafından engellendiği tespit edildi. Çevirmen, aynı gerekçelerle alınan bu kararların tutsaklara iletildiğini ve tutsakların tahliye taleplerinin görmezden gelindiğini vurguladı. Hapishanelerdei ihlaller yalnızca tahliye engelleriyle sınırlı kalmıyor. Tutsakların sosyal etkinliklere katılımı kısıtlanmış, yılda sadece bir ya da iki kez sohbete çıkarılabiliyorlar. Üç yıldır uygulanan ağız içi arama dayatması nedeniyle birçok tutsak hastaneye gitmeyi reddettiği ve tedavi olma haklarının engellendiği raporda yer alıyor.

Sansür ve iletişim engelleri

Raporda, hapishanelerde muhalif gazetelere ulaşımın engellendiği, özellikle Yeni Yaşam gazetesi gibi süreli yayınların yasaklandığı belirtiliyor. Televizyon kanallarında yalnızca hapishane idaresinin onayladığı kanallar izlenebilirken, muhalif kanalların tamamına yakını yasaklanmış durumda. Halk TV’nin dahi bu sansürden nasibini aldığı ifade edildi.

Tutsakların posta ücretlerinin fahiş düzeyde olduğu, mektupların ulaşıp ulaşmadığını bilemedikleri için iadeli taahhütlü mektup göndermek zorunda kaldıkları ve bu durumun onları maddi olarak zorladığı aktarıldı. Kantinde satılan ürünlerin kalitesiz olduğu ve tutsakların aylık harcamalarının 4 bin ila 5 bin TL’ye ulaştığı tespit edildi.

İşkence uygulamları 

Tutsakların çıplak arama, ayakta sayım ve askeri düzende yürütülme gibi işkence uygulamalarına maruz kaldığı raporda sıkça vurgulandı. Hapishanede yaşanan darp ve işkence olaylarının yanı sıra, 4 Mart 2024 tarihinde tutsakların hücrelerine zorla girilerek şiddet gördükleri ve tekli hücrelere konuldukları belirtildi. Bu olayın ardından spor ve diğer sosyal faaliyetlere katılma hakları da ellerinden alınmış durumda.

Tutsakların kimlik kartı taşıma zorunluluğu getirilirken, kimliklerini göstermeyenlerin sosyal etkinliklere katılmalarının engellendiği ifade ediliyor. Ayrıca, askeri düzende yürütme ve fiziksel olarak aşağılayıcı komutlarla hapishane bir baskı rejimi oluşturulmuş durumda. Hastane sevklerinde dahi adli mahpuslara “sağa dön”, “ağzını aç”, “duvarın kenarından yürü” gibi komutlar verilerek mahpusların insanlık dışı muameleye maruz bırakıldığına dikkat çekiliyor.

Sağlık ve sosyal ihlalleri

Kalp hastası bir tutsağın tedavisinin geciktirildiği, üç stent takılan tutsağın sağlık durumu ciddiyetini korurken dahi şiddetli dayatmalara maruz kaldığı aktarıldı. Bu tutsağın ayakkabısının zorla çıkarıldığı ve bağcıklarının gardiyanlar tarafından kesildiği, ardından kendisine disiplin cezası verildiği ortaya çıktı. Ayrıca, tutsakların resim atölyesi gibi sosyal etkinliklere katılımının yasaklandığı ve özel yaşam haklarının ihlal edildiği belirtildi. Hapishane içindeki kameralardan tutsakların tuvalet gibi özel alanlarının izlendiği tespit edildi.

İHD’den öneriler

İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı, hapishanelerdeki insanlık onuruna aykırı uygulamaların ulusal ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek, hak ihlallerine son verilmesi gerektiğini vurguladı. Yazmacı, hapishanelerdeki darp ve işkence vakalarına son verilmesi, sorumlular hakkında soruşturma açılması gerektiğini ifade ederek çıplak arama gibi onur kırıcı uygulamalara karşı hukuki adımların atılmasını talep etti.

İHD, ihlallerin son bulması adına şu önerileri sundu:

– Mahpusların sağlık hakkına erişimi sağlanmalı, ağız içi arama ve kelepçeli muayene uygulamasına son verilmelidir.
– Tüm mahpuslar yeterli ve sağlıklı beslenme hakkına sahip olmalıdır.
– Yasaklama kararı olmayan gazeteler mahpuslara ulaştırılmalı, sosyal etkinliklere yönelik kısıtlamalar kaldırılmalıdır.
– Bağımsız sağlık kurumları ve insan hakları örgütlerinin cezaevlerine girişine izin verilmelidir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu