İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla her hafta düzenledikleri “F Oturması” eyleminin 603’üncüsünü dernek binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde bulunan hasta tutsak Mehmet Parlak’ın durumuna dikkat çekildi.
Açıklama yapan İHD Hapishaneler Komisyonu üyesi Mehmet Acettin, hapishanelerde her geçen gün hak ihlallerinin artarak devam ettiğine dikkat çekerek, hasta tutsakların cezalarının kaldırılması ya da ertelenmesine imkan veren ‘Cumhurbaşkanı Affı’ ve Ceza İnfaz Kanunu düzenlemelerinin, ‘tutuklular’ arasında ayrım yapıldığını, bu durumun da kimi tutsakların ölüme sürüklediğini belirtti. 1 Ocak 2021 yılında yürürlüğe giren yönetmelik doğrultusunda faaliyet gösteren İdare ve Gözlem Kurullarının dayanaktan yoksun raporlar düzenlediğini kaydeden Acettin, hasta tutsakların bu durumdan kaynaklı da tahliye edilmediğinin altını çizdi. Silivri Hapishanesi’nde tutsak bulunan 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can’ın tahliye edilmemesini duruma örnek gösteren Acettin, Can’ın hem özgürlüğünün hem de yaşamının keyfi olarak riske atıldığını belirterek, yetkililere bu keyfiliğin son verilmesi çağrısında bulundu.
‘Tek böbreğini kaybedebilir’
Tutsak Parlak’ın 4 yaşından bu yana böbrek hastası olduğunu ve kronik böbrek yetmezliği nedeniyle 10 yıl önce böbrek nakli yapıldığını hatırlatan Acettin, “Parlak, 17 ay önce tutuklanmış, deprem sonrası sevk edildiği Hatay’da konulduğu kalabalık koğuşun hijyen koşullarının olumsuzluğu nedeniyle ağır bir bağırsak enfeksiyonuna yakalanmış, yeterli tedavi ve bakım sağlanmadığı için vücut ağırlığından kısa sürede 20 kilo kaybetmiş. Var olan tek böbreği hasar görmüş, yüzde 70 fonksiyon kaybı gerçekleşmiştir. Sincan’a sevk edildikten sonra Etlik Şehir Hastanesi’nde 25 gün yatırılarak tedavi edilmiş, 15 Eylül’de acil diyalize alınarak böbrek kurtarılmaya çalışılmıştır. Tedavisini yapan doktorlarının ifadesi ile Parlak, gerekli bakım ve tedavi sağlanamaz ise yüzde 30 çalışan tek böbreğini de kaybetme tehdidi altında bulunuyor. Ancak, hastaneye sevklerin zaman zaman gecikmesi bir yana, sevkler sırasında ring araçlarında uzun süre ve kelepçeli bekletilmesi, reçete edilen ilaçların tedarikinde yaşanan gecikmeler, beslenme ve hijyen koşullarının olumsuzluğuna dair genel sorunlar Parlak’ın hastalığı ile ilgili riski ciddi oranda artırmaktadır” dedi.
Acettin, infaz erteleme talebi doğrultusunda ATK’nin, Parlak hakkında verilecek raporunu beklediğini aktardı. Ailesinin, Parlak’ın yaşamına yönelik tehdidin ortadan kaldırılabilmesi için öncelikle cezasının daimi hastalık nedeniyle affı, olmaz ise cezasının tedavisi tamamlanıncaya kadar ertelenebilmesi için kamuoyunun desteğini istediğini vurguladı.
