GüncelKadın

İHD Diyarbakır Şubesi’nin 1 yıllık erkek şiddeti raporu: ‘T.Kürdistan’ında en az 114 kadın katledildi’

İHD Diyarbakır Şubesi, T.Kürdistan'ına ilişkin bir yıllık kadına yönelik şiddet raporunu açıkladı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla hazırladığı bir yıllık kadın hak ihlali raporunu açıkladı. Raporda, “Kadınlar en çok baba, oğul ve evli oldukları kişiler tarafından katledildi. Kadınlar en çok boşanmak istedikleri veya bir konuda tartıştıkları için öldürüldüler” denildi. Son bir yılda T.Kürdistan’ında en az 39 kadın “şüpheli” biçimde yaşamını yitirirken, en az yedi kadın intihara sürüklendi.

‘İntihar değil, toplumsal cinsiyet’

İHD Diyarbakır Şubesi binasında düzenlenen basın toplantısında raporun değerlendirme bölümünü okuyan Kadın Komisyonu Üyesi Esra Saçaklıdır, kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel değil psikolojik, cinsel, ekonomik, sosyal, sınıfsal şiddet olarak da erkek tarafından kadına yöneltilen şiddet biçimleri olduğunu söyledi. Bu şiddet biçimleri sonucunda toplumsal baskı altında ezilen ve kamu otoriterlerini yanında göremeyen kadınların intihara sürüklendiğini aktaran Saçaklıdır, bu tür intiharların toplumsal cinayet olduğunu, önleme sorumluluğunun devlette bulunduğunu vurguladı.

‘Şüpheli kadın ölümü yoktur, etkin yürütülmeyen soruşturmalar vardır’

Kadın ölümlerinde etkin bir soruşturma yürütülmediğini ifade eden Saçaklıdır, “Raporumuz vesilesiyle tekrar dile getiriyoruz, şüpheli kadın ölümü yoktur, etkin yürütülmeyen soruşturmalar vardır” diyerek şöyle devam etti:

“Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde okurken kaybolan ve kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş’in ölümünün aydınlatılması ve sorumluların ortaya çıkarılması gerekmektedir. İktidarın ataerkil düşünce sisteminin yapı taşı olan ailenin dokunulmazlığı ilkesine bağlılığı, eril ve muhafazakar politikaları, kadınların ve çocukların en güvenli alanları olması gereken evde ölmelerine sebep olmaktadır. Bunun en yakın örneği olan Narin Güran cinayeti bizlere çocuk ölümlerinin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden ayrı düşünülemeyeceğini göstermektedir.”

‘Şiddet, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmede sonra arttı’

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılma kararı ve 6284 sayılı kanunun kaldırılmasına yönelik tartışmaların toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiğini söyleyen Saçaklıdır, şunları söyledi:

“Toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadelenin hukuki zeminlerini zayıflatıyor, şiddet faillerine ceza almaksızın şiddet uygulayabileceklerine yönelik cesaret veriyor. Kadınların, kız çocukların ve LGBTİ artıların yaşam hakkı başta olmak üzere temel insan haklarına erişimlerini engelliyor. Nitekim İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararından bu yana artan şiddet vakaları da bu durumu doğrular niteliktedir. Kadına yönelik şiddet sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde giderek artan toplumsal bir sorundur. Ortadoğu’da devam eden çatışma ve savaş hali dezavantajlı gruplardan olan kadın ve çocuklara yönelik hem aile içinde hem de kamusal alanda maruz kaldıkları şiddetin dozunu arttırmaktadır. Savaş halinden dolayı göçe zorlanan kadın ve çocuklar cinsel saldırı ve cinsel istismar başta olmak üzere çeşitli şiddet türlerine maruz kalmaktadır.”

‘T.Kürdistan’ında en az 39 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi’

Saçaklıdır’ın ardından İHD Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu Üyesi Berfin Elçi ise rapordaki verileri açıkladı. T.Kürdistan’ında en az 39 kadın şüpheli bir şekilde öldüğünü aktaran Elçi, en az yedi kadının intihara sürüklenerek yaşamına son verdiğini söyledi. Bölgede aile içi şiddet sonucu en az 49 kadının öldüğü, en az 12 kadın yaralandığı bilgisini paylaşan Elçi, “Bölgede toplumsal alanda şiddet sonucu en az 19 kadın yaşamını yitirirken, en az 16 kadın yaralanmış, en az bir kadın ise cinsel istismara maruz kalmıştır” dedi.

Elçi, T.Kürdistan’ında son bir yılda biri trans olmak üzere en az 68 kadının aile içi ve toplumsal alanda gerçekleşen erkek şiddeti sonucu, yedi kadının da intihara sürüklenerek katledildiğini aktardı, bir yılda en az 114 kadının yaşam hakkı ihlal edildiğini aktardı.

Kadınların yaşam hakkının en çok ihlal edildiği illerin sırasıyla Urfa, Diyarbakır, Mardin, Van ve Anteo olduğunu anlatan Elçi, “En az 57 kadın en güvende hissedilen mekanda evde öldürüldü veya ölü bulundu. Kadınlar en çok baba, oğul ve evli oldukları kişiler tarafından katledildi. Kadınlar en çok boşanmak istedikleri veya bir konuda tartıştıkları için öldürüldüler. Kimi kadın uykusunda kimi kadın ise sadece su getirmediği için en yakınları tarafından öldürüldü” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu