Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi yüzlerce işçi, Toplu İş Görüşmeleri’nde Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’nın (MESS) hedeflenen enflasyon üzerinden yaptığı zam teklifine karşı Hitaçhi Energy’de grev başlattı.
Kartal fabrikasında yapılan basın açıklamasına, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkan Yardımcısı ve Birleşik Metal İş Genel Başkanı Özkan Atar’ın yanı sıra DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı.
Çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü de greve destek verdi.
“MESS dayatmalarına boyun eğmiyoruz” başlığıyla yapılan açıklamada, MESS üyesi olan Grid Solutions, Schneider Electric, Hitachi Energy ve Arıtaş Kriyojenik işyerlerinin 1 Eylül yürürlüklü ve 2024-2026 dönemine yönelik toplu sözleşme görüşmelerinin 9 Ağustos 2024 tarihinde başladığı ifade edildi.
Kısa bir süre önce MESS üyeliğinden ayrılan Green Transfo’da da bugüne kadar yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığı belirtilen açıklamada, “Grev aşamasına gelindi. Bu 5 işletmede yaklaşık 2 bin üyemiz bulunmaktadır. Bu çerçevede Hitachi Energy işletmesine bağlı 4 fabrikada 500 üyemizle birlikte grevimizi bugün itibariyle başlatıyoruz. Diğer işletmelerde de grevlerimiz kademeli olarak başlayacak” denildi.
MESS’in son teklifinin, işyeri ortalamalarında farklı oranlara tekabül ettiği, ilk altı ay için yüzde 40 oranına denk geldiği vurgulanan açıklamada, “Yüzde 40 oranında ücret zammı, yüzde 27’lik vergi dilimi esas alındığında ücret ve ikramiye dahil net 11.685 TL’dir. Sosyal haklara ilişkin ise 1’inci yıl için %60, sonraki yıllar için yıllık enflasyon oranında artış teklif edildi” sözleri kullanıldı.
MESS’in, bu ücret teklifinin yanı sıra verdiği karşı tekliflerle kazanılmış hakları geri götürmeye yönelik tutumunu da sürdürdüğü kaydedilen açıklamada, “Resmi enflasyon ya da bir miktar üzerindeki ücret zamlarının kabul edilmesi mümkün değildir. TÜİK tarafından açıklanan enflasyona inanan hiç ama hiç kimse yoktur. İnanılmasını beklemek de zaten mümkün değil” ifadeleri kullanıldı.
Tekliflerin, ücretlere ve kazanılmış haklara saldırı niteliği taşıdığı vurgulanan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Teklifleri değerlendirmeye bile almadık. Gelinen noktada işverenler bize grev silahımızı kullanmaktan başka çare bırakmıyor. İktidarın IMF destekli ekonomi politikalarının altında işçiler her geçen gün daha da eziliyor ve derin bir yoksullaşma yaşıyor. Oysa patronların bilançoları sürekli kâr yazıyor.
İhraç ağırlıklı üretim yapan trafo sektöründe çalışıyoruz. Dünyada artan enerji ihtiyacına yönelik üretim kapasitelerimiz sürekli artıyor. Ancak bizlerin bu sektörde üretimden aldığı pay ise sürekli azalıyor. Metal işçileri hayat pahalılığı karşısında her yeni güne biraz daha yoksullaşmış olarak uyanıyor. Bu ücretlerle geçinme ve insanca yaşama olanağımız bulunmuyor.
Bizler, yoksullaşmanın bu kadar arttığı ve ücretlerin gelirden aldığı payın hızla azaldığı bu gidişe dur demek için üretimden gelen gücümüzü kullanacağız. Bu durumda anlaşmazlığın çözümü için grev uygulaması kaçınılmaz olmuştur. Üyelerimizin ücretlerinde meydana gelen reel kayıplar, üretim ve verimlilik çıktılarıyla karşılaştırılamayacak ölçüdedir. Taleplerimiz haklı ve karşılanabilir düzeydedir.
İktidarı grev erteleme kararına başvurmaması konusunda uyarıyoruz. Anayasa Mahkemesi grev yasaklarını defalarca mahkûm etmiştir. Hiçbir karar ve girişim sendikamızın bu hakkı kullanmasına engel olamayacaktır. 2015’de, 2017’de, 2018’de grevlerimiz yasaklanmıştı. Son olarak 2022 yılında Bekaert işyerinde ve 2023 yılında bugünkü adıyla Green Trafo işyerinde grevlerimizin yasaklanmasına karşın Anayasal hakkımız olan grev hakkımızı kullanmıştık.
Grev yasaklarına bugüne kadar boyun eğmedik, bundan sonra da asla boyun eğmeyeceğiz! Bugün başlattığımız grevimiz ve önümüzdeki günlerde diğer işletmelerde çıkılacak grevlerimiz yasaklanırsa, Anayasa’dan doğan hakkımızla grevlerimizi sürdüreceğiz. Metal işçisi çalıştı, üretti ve işverenlere çok kazandırdı. Şimdi karşılığını istiyor!”
