Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Örgütü’nün Basın ve Bilgi İşlem Birimi çalışanı Sezer Tartan, kendisini “devletin görünmeyen yüzü” olarak tanıtan kişilerce kaçırıldı. Tartan, verilen süre içinde teklifi kabul etmediği takdirde de peşinin bırakılmayacağı yönünde tehdit edildiğini aktardı.
Tartan, 12 Mart Cuma günü kaçırılarak bir süre alıkonuldu. Kendilerini “polis” olarak tanıtan kişilerce zorla bir araca bindirilen Tartan, araç içerisinde darp ve tehditlere maruz kaldıktan bir süre sonra serbest bırakıldı.
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Tartan, Cuma günü saat 19.00 sıralarında Elmalı Mahallesi’nde evine doğru yürüdüğü sırada daha önce hiç görmediği iki kişinin arkasından kendisine seslendiğini belirtti.
Tartan, bu esnada yanına beyaz bir araçla bir kişinin daha geldiğini aktardı. Gelen kişilerin kendisiyle konuşmak istediğini paylaşan Tartan, “Onları tanımadığımı ve konuşacak bir şeyimin olmadığını söyledim. Zorla araca bindirmek istediler. Yardım çağırmak için bağırınca beni yumruklamaya başladılar. Araca bindirir bindirmez de kapıları kilitlediler. Telefonumu zorla elimden alıp kapattılar. Kanal Yolu’ndan Belediye Garajı’na kadar götürdüler” dedi.
Kendilerini “Devletin görünmeyen yüzü” olarak tanıtan bu kişilerin kendisine birlikte çalışmayı teklif ettiğini söyleyen Tartan, şunları dile getirdi:
“İsim yazan yeri kapatarak üzerinde ‘polis’ yazılı kart gösterdiler. ‘Biz seni tanıyoruz, biz devletiz, biz polisiz’ dediler. Yaptıklarının suç olduğunu ve derhal serbest bırakmalarını söylemem üzerine yine hırpalamaya ve tehdit etmeye başladılar.”
Tartan, kaçırıldığı kişilerce kendisine “İstersen sana her türlü imkanı sağlarız. Seni memur yaparız” şeklinde sözler verildiğini de belirtti. Tartan, sonrasında yaşananları şöyle ifade etti:
“Hiçbir şey istemediğimi, beni bir daha rahatsız etmemelerini söyledim. Bir süre sonra mahalleye yakın bir yerde bıraktılar. Bu sırada Pazartesi gününe kadar bana ‘süre’ verdiklerini söylediler. ‘Ya isteklerimizi kabul edersin ya da senin başına her türlü kötülüğü getirebiliriz. Seni nasıl kaçırdığımızı gördün. Biz devletiz, her türlü sana ulaşırız. Ya bizimle çalışırsın ya da seni hep böyle rahatsız ederiz’ dediler.”