HDP Meclis Kadın Grubu toplantısında konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı, gündemdeki birçok konuya değindi. AKP-MHP cinsiyetçi ve faşist iktidarından hesabı kadınların soracağını belirten Buldan, şimdi kadınların zamanı dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın yaptığı konuşmadaki satır başları şu şekilde:
‘İstanbul Sözleşmesi acil eylem planı olarak uygulanmalı’
Kadın mücadelesi sonucu kazanılan nafaka hakkı bu iktidar tarafından tartışılır hale getirildi. AkP iktidarı kadının yaşam hakkını savunmak yerine erkeklerin cüzdanını düşünüyor.
İktidarın kolluk ve yargısı erkek şiddetiyle mücadele etmediği sürece kadınların çığlıkları ölümle son bulmaya devam edecek. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun’u acil eylem planı olarak ivedilikle gündeme alınmalıdır.
… Biz kadınlar nasıl büyük bir mücadele sonucu haklarımızı kazandıysak bundan sonra da yasalar uygulanana dek mücadele edeceğiz bundan kimsenin şüphesi olmasın.
“Üniformalarının arkalarına sığınan faillerinin yargılanmasını engellemekten vazgeçtin”
Sevgili kadınlar iktidar cezasızlık politikasını istikrarlı bir şekilde uygulayarak faillere kapıları sonuna kadar açmaktadır. Kadına yönelik suçlarda erkek suçluyu korumakla erkeklere destek sunulmaktadır. Özellikle Kürt illerinde kadınlara yönelik suç işleyen kolluk gücü özel olarak korunmaktadır ve bu özel bir savaş yöntemi olarak yürütülmektedir.
İpek Er’in katili Musa Orhan, Gülistan Doku’nun katil şüphelisi Zainal Abarakov’un korunması bunların en somut göstergeleridir.
Buradan bir kere daha söylüyoruz, üniformalarının arkalarına sığınan faillerinin yargılanmasını engellemekten vazgeçtin.
Bu saldırganlar gerekli cezaları alıncaya kadar kesintisiz mücadele hattını yürüteceğimizi bir kere daha ilan ediyoruz.
“Karneniniz katliam cezasızlıkla doluysa bizim karnemiz direniş ve yeni yaşamın inşası ile doludur”
AKP döneminde sayısız çocuk devletin silahı ile vuruldu. Örneğin Uğur Kaymaz, 12 yaşında bedenine 13 kurşun sıkıldı. 12 yaşında Ceylan Önkol, 10 yaşındaki Cemile Çadır evinin önünde vuruldu. 6 yaşındaki Furkan Yıldırım evinde uyurken katledildi. Peki çocuklar katledilirken AKP hükümeti ne yaptı. Uğur Kaymaz’ı öldüren 4 polis beraat ettirildi. Roboski katliamının ardından hiç kimse yargı önüne çıkartılmadı. Ceylan Önkol’un katledilmesinin ardından 11 yıl geçti faili hala meçhul, Berkin Elvan’ın dosyasında hala ilerleme yok. Rabia Naz dosyası kapatıldı. O nedenle hep söylüyoruz ve söylemeye de hep devam edeceğiz sizin karneniniz katliam cezasızlıkla doluysa bizim karnemiz direniş ve yeni yaşamın inşası ile doludur. Her bir katliamın hesabını tek tek soracağız.
“Cezaevlerine yönelik bu baskıları bir an önce sonlandırmalısınız”
Kadınlar burada direkt olarak cezaevi yönetimlerinin baskısına maruz kalmaktadır. Hijyen ortamının sağlanmadığı cezaevlerinde yüzlerce çocuk risk altında bulunmakta ve daha fazla baskıya maruz kalmaktadır. Görüş haklarının sınırlandırılması ile de kadınlar tecrit altına alınmaktadır. Hükümeti bir kez daha uyarıyoruz, fiziksel olarak tamamen kontrolünüz altında olan cezaevlerine yönelik bu baskıları bir an önce sonlandırmalısınız.
“Pandemide sağlık ve eğitim alanının yükü yine kadınların üzerine yıkıldı”
Pandemi karşısında hiçbir destek sunulmayan esnaftan üreticisine herkes iflasla baş başa bırakıldı. İşsizlik TC tarihinin en yüksek seviyelerine geldi. Pandemide sağlık ve eğitim alanının yükü yine kadınların üzerine yıkıldı. Şunun altını önemle çizmek isterim ki bir damat göndererek bu enkazın altından kurtulacaklarını sanmasınlar. Adalet günü geldiğinde bunların hesabını mutlaka ama mutlaka verecekler. Bu enkazın cezasını kadınlar değil bu enkazdan sorumlu olanlar, AKP mutlaka ödeyecektir.
“22 kadın milletvekilimize gelen fezleke sayısı 475’tir”
Halk iradesine darbe yapmalarının temelinde bizim yaptıklarımız var, biraz önce saydıklarımız var değerli arkadaşlar. Yani kısacası (bu saldırıların temelinde) kadın düşmanlığı var. AKP – MHP erkek iktidarı bununla da sınırlı kalmamış eş başkanlık ve eşit temsiliyet kazanımlarımızı hedef almıştır. Halkın oyuyla seçilmiş milletvekillerimiz, belediye eşbaşkanlarımız, kadın üye ve yöneticilerimiz, kadın mücadelesi yürüten aktivistler cezaevlerinde bugün rehin tutuluyorlar. Ve bugün itibariyle 22 kadın milletvekilimize gelen fezleke sayısı 475’tir sevgili arkadaşlar. Ancak halk iradesine darbe vuranlar şunu çok iyi bilsin ki bunu asla başaramayacaklar.
“HDP kadınların partisidir diyecekler, HDP gençlerin umudu, çocukların geleceğidir, HDP biziz”
İrademizi yok sayanlara şunu tavsiye ediyoruz. Gidin Amed’de, Van’da, Mardin’de ve kayyum atadığınız bütün illerde halka sorun, kadınlara gençlere sorun. Onlar size en iyi cevabı verecektir. Bütün baskılara rağmen eşbaşkanlık sistemi ile girdiğimiz 31 Mart Yerel Seçimleri’nde halk eşbaşkanlık sistemine bir kez daha onay verdi ve siz bunu göremeyecek kadar kör olmuşsunuz. Fakat biz bir kez daha verilecek cevabı sizlerle paylaşalım istiyoruz. HDP kadınların partisidir diyecekler, HDP gençlerin umudu, çocukların geleceğidir, HDP biziz diyeceklerdir kadınlara, genlere ve halka sorarsanız. İşte tam da bunun için diyoruz ki bizler görmek istemediğiniz her yerdeyiz, olmaya da devam edeceğiz. Buradan bir kez daha sesleniyoruz, kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz.
“Hukukun cenazesinde sahte göz yaşı döken bu iki yüzlü bu riyakar zihniyet kirlidir ve suçludur”
AKP hükümetinin özellikle son günlerde yaptıkları açıklamalardan bir reform çıkışının olduğunu hep birlikte görüyoruz. Evet, yıllardır aslında demokrasinin hukukun insan haklarının canını okuyup, hukukun cenazesinde sahte göz yaşı döken bu iki yüzlü bu riyakar zihniyet kirlidir ve suçludur. Yarattıkları krizi yönetemeyince artık reform zamanı geldi demeleri işledikleri tüm suçların itirafıdır aslında. Şimdi kalkmış yargıyı tek sorumluymuş gibi bizlere göstermeye çalışıyorlar. Yine ne diyecekler biliyor musunuz? “Kandırıldık” diyecekler. Evet biz de buradan sormak isteriz onlara. “Mevzuata takılmayın” diyen siz değil misiniz? “AYM kararına saygı duymuyorum” diyen siz değil misiniz? Damat savcıyı Saray’da uğurlayıp HDP’ye operasyon için talimat veren siz değil misiniz? Yargıyı, Saray’da toplayıp önünüzde düğme iliklettiren siz değil misiniz? Tecavüzcüleri, kadın katillerini, organize çeteleri bir önceki yargı reformunuzla sürü haliyle dışarı salan siz değil misiniz? Demirtaş’ı, Yüksekdağı, Baluken’i ve buradan ismini sayamadığım bütün arkadaşlarımı ve daha nice siyasetçiyi tutuklattıran siz değil misiniz? Kentlerimizi yerle bir ettirirken, Taybet Ana’yı sokak ortasında vurduran, cenazesini günlerce sokak ortasında beklettiren bir anneye evladının cenazesini buz dolabında saklattıran, katilleri koruyan kollayan siz değil misiniz? Belediyelerimizi gasp edip, hırsız kayyumları atayan siz değil misiniz? İnsanları işkence yaparak, helikopterlerden atanları koruyan siz değil misiniz? Hakim de sizsiniz, savcı da sizsiniz bu ülkeye yaşattığınız tüm hukuksuzlukların zorbalıkların zulümlerin sorumlusu Saray’da bulunan bu iktidardır. Bu ülkeyi cehenneme çeviren sizsiniz, sizsiniz, sizsiniz!
“Şimdi kadınların zamanı”
AKP- MHP cinsiyetçi ve faşist iktidarına karşı yeni bir yaşamın kapısını aralama zamanı, demokratik bir ülke inşa etmek için bir araya gelme zamanı. Saray’ın şatafatta, milyonların açlık sınırında olduğu bu soygun düzenine karşı kadın ittifakını bir kez daha kurma zamanı. Kadın özgürlüğünü milyonlarca kadının omzunda yükselen toplumsal adaleti inşa etme zamanı. Sermayeyi elinde tutan yüzde 1’e karşı yüzde 99’un sesi olma zamanı. Tek adamın hükmettiği bu otoriter yönetim düzenine kadın ittifakıyla son verme zamanı. Haydi kadınlar bizim olanı bizden çalanlardan şimdi alma zamanı. Evet bizleri dört bir taraftan kuşatan erkek iktidarlara gücümüzü örgütlülüğümüzü, dayanışmamızı, ittifakımızı şimdi gösterme zamanı. Şimdi kadınların zamanı, şimdi bizlerin zamanı sevgili kadınlar!