HBDH Yürütme Komitesi, Ermeni soykırımının yıldönümü dolayısıyla yayınladığı açıklamada, “Tüm halklarımızı, soykırımlara ve katliamlara karşı, faşizme karşı, birleşik halk direnişini büyütmeye çağırıyoruz!” dedi.
H. Merkezi: Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Komitesi, Ermeni soykırımının yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayımladı.
Anadolu ve Kürdistan, Ermenisizleştirildi
HBDH Yürütme Komitesi açıklamasında, Osmanlı imparatorluğunun çöküş sürecine girdiğinde, Ermeni halkına karşı, bir soykırım gerçekleştirdiğini belirtti. HBDH, sürgün, işkence, cinayetler, açlık ve toplu kıyımlarla, 1.5 milyon Ermeni’nin bu soykırımda katledildiğini söyledi.
24 Nisan 1915’de Ermeni halkına yönelik başlatılan soykırımda katledilenleri anan HBDH, “Devam eden süreçte Anadolu ve Kürdistan, sürgünlerle ve katliamlarla Ermenisizleştirildi. Ermeni ulusunun bütün ekonomik varlığı gasp edildi, kültürel değerleri yağmalandı” diye belirtti.
Türk burjuvazisinin tarihi soykırımcı, yağma-talan tarihidir
HBDH açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi: “Kokuşmuş Osmanlı imparatorluğunu ayakta tutabilmek ya da ondan arta kalanlarla Türk egemenlikli bir düzen kurabilmek için etnik, dinsel soykırım yapıldı. Diğer ulusal topluluklara ait birikimleri gasp ederek Türk burjuvazisini yaratmak için bu kıyım politikalarından yararlanıldı. Sonrasında da, sermayenin Türkleştirilmesi için Varlık Vergisi, 6-7 Eylül 1955 katliamı ve yağması, Vakıflar Kanunu gibi daha pek çok uygulama gerçekleştirildi. Tam da bundan dolayı, bugünkü Türk burjuvazisinin tarihi aynı zamanda bir soykırımcı yağma-talan tarihidir.”
Türk devletinin Osmanlıdan devraldığı soykırımcılığı, onu aratmayacak şekilde sürüyor
Osmanlı imparatorluğu ve İttihat ve Terakki’nin Rumları, Asuri-Süryanileri de büyük bir kıyımdan geçirdiğini kaydeden HBDH, “Türk devleti, bütün farklı etnik gruplara, mezheplere, dinlere, inançlara karşı kıyıcı-vahşi politikalar uyguladı” diye belirtti.
Türk devletinin de Osmanlıdan devraldığı soykırımcılığı onu aratmayacak şekilde sürdürmekte olduğunu vurgulayan HBDH, “İnkar, imha, asimilasyon hız kesmeden devam etmektedir. Hrant Dink’in katledildiği süreçte yaşananlar, her 24 Nisan yıldönümünde girdikleri faşist hezeyanlar, aynı zihniyet ve geleneğin sürdüğünü göstermektedir. Kemalistinden politik islamcı faşistine kadar, hepsi aynı yalanları söylemekte ve savunmaktalar” dedi.
Katliamların hesabını sormanın yolu, birleşik mücadeleyi büyütmektir
“Şimdi de sırada Osmanlı imparatorluğunun mirasını devraldığını iddia eden Hitler kılıklı Erdoğan var” diyen HBDH, Kürtlere soykırım dayatıldığını, devrimcilere, komünistlere, işçilere, Alevilere, gençlere, kadınlara her türlü terörü uygulandığını vurguladı.
Efrîn’deki işgali de “soykırımcılığın devamı” olarak ifade eden HBDH, “Faşist diktatör Erdoğan ve Türk devletinin halklarımıza karşı sürdürdüğü işgalci, soykırımcı saldırılara karşı birleşik mücadeleyi büyütmek, Ermeni, Süryani, Rum ve diğer halkların katliamlarının hesabını sormanın yoludur” diye belirtti.
“Tüm halkları, birleşik halk direnişi büyütmeye çağırıyoruz”
HBDH Yürütme Komitesi, “Osmanlının, İttihat ve Terakki’nin mirasına sahip çıkan soykırımcı faşist Türk devletinden, onun AKP-MHP iktidarından hesap sormak için mücadeleyi büyütenleriz. Osmanlının, İttihatçıların ve faşist katliamcıların, kirli, kanlı ve karanlık geçmişlerinin karşısında, halkların onurlu tarihinin yapıcıları olarak tüm katliamların hesabını soracağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. 24 Nisan 1915’in yıldönümünde, Ermeni soykırımında katledilenleri saygıyla anıyor, Ermeni ve Süryani halklarımızın acısını paylaşıyoruz. Tüm halklarımızı, soykırımlara ve katliamlara karşı, faşizme karşı, birleşik halk direnişini büyütmeye çağırıyoruz!” dedi.
