Tutsak avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal ‘adil yargılanma’ talebiyle başlattıkları ölüm orucu direnişini sürdürüyor. Son aşamada kritik durumları olduğu için tahliye talebinde bulunulan ancak talepleri 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilen avukatlar için Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi önünde açıklama gerçekleştirildi. Açıklamaya aralarında Partizan’ın da bulunduğu çok sayıda devrimci-demokrat kurum da katıldı.
Açıklamada basın metnini TAYAD’lı Ailelerden Nesimi Özcan okudu. Özcan, Ebru Timtik’in 212 gündür, Aytaç Ünsal’ın ise 181 gündür sürdürdüğü ölüm orucunu direnişinde kritik aşamaya geldiklerini vurguladı. Avukatların hukuksuz yargılamalar neticesinde tutuklandıklarını ve adil yargılanma için ölüm orucuna başladıklarını da hatırlatan Özcan şunları ifade etti:
“Geçtiğimiz hafta Adli Tıp Kurumu tarafından ikisi için de hapishanede kalamayacaklarına dair rapor verildi. Bu raporunun ardından tahliye edilmeleri gerekirken 37 ACM’nin kararıyla hastaneye kaçırıldılar. Bu durum onları zorla müdahale tehdidi altında tutmaktır. Zorla müdahalenin sakat kalmalarına hatta ölmelerine neden olabileceğini biliyoruz. Zorla müdahaleye maruz kalan Mustafa KOÇAK’ın bedenindeki 73 serum yarasından biliyoruz.
Bugün Ebru ve Aytaç’ın iradeleri dışında hastanede tutulmalarının 3. Günü. İki avukat incelmiş bedenleriyle hapishane hücrelerinden kaçırılarak hastane hücrelerine getirildiler. 2 gün boyunca ne durumda olduklarını öğrenemedik, onları göremedik”
“Ebru ve Aytaç bir an önce serbest bırakılsın”
Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın hastaneye yatırıldığında refakatçi taleplerinin dahi karşılanmadığını, sevenlerinin yoğun bekleyişi sonucunda karşılandığını da belirten Özcan, “Onlar adalet talebini yok saymaya çalıştıkça biz daha çok adalet diye haykıracağız” dedi. Ebru ve Aytaç’ın bir an önce serbest bırakılması gerektiğini de ekleyen Özcan, açıklamasını sonlandırdı.
Özcan’ın ardından Nuriye Gülmen konuştu. Gülmen, avukatların ‘hapishanede kalamaz’ raporuna rağmen tahliye edilmemelerini kınayarak başladı konuşmasına. Avukatların hastaneye kaldırılması ve zorla müdahale tehdidini de değerlendiren Gülmen “Hastaneye kaldırılmak, hapishanede olmaktan bin kat daha zordur” diyerek şunlar ifade etti:
“Bunu bizzat yaşamış biri olarak şunu söylemek istiyorum. Hapishane dışında burada jandarma, hastane görevlisi başınızda bekliyor. Burada hapishanedekine ek olarak her an, zorla müdahaleye maruz kalabileceğinizin endişesi ve tehdidi altındasınız. Bu korkunç bir işkencedir.”
Gülmen son olarak, ölüm orucundaki avukatlar için herkesi duyarlı olmaya çağırarak konuşmasını sonlandırdı. Gülmen’in ardından Ebru Timtik’in dayısı, Yıldırım Deniz konuştu. Deniz, yeğeninin 35 kilonun altında düştüğünü, bir an önce tahliye edilmeleri gerektiğini söyledi.
