12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf, içinde bulunduğu Dicle Vadisi’yle, 50 yıllık ekonomik ömre sahip Ilısu Barajı’nın suları altında bırakılmakla karşı karşıya.
Devlet Su İşleri (DSİ), 18 Temmuz’da Ilısu Barajı’nda kapakları kapatarak su tutma işlemini başlatmıştı.
Batman Valisi de 8 Ekim’den itibaren antik kent Hasankeyf’in trafiğe kapatılarak ‘güvenlik’ çemberine alınacağını açıklamıştı.
Hasankeyf’in yok olmaması için mücadele sürerken, Hasankeyf Koordinasyonu da barajın yaratacağı tahribata dikkat çekmek için 54 sayfalık bir rapor hazırladı.
MA’dan Metin Yoksu’nun haberine göre raporda, Ilısu Barajı’nın doğa ve tarihe vereceği zarar nedeniyle uluslararası kurum ve kuruluşlarca tepkiye neden olduğu belirtildi.
Ilısu Barajı’nın tamamen su tutması durumunda, Dicle Nehri’nin 136 kilometrelik nehir yatağının baraj gölü havzasına dahil olacağı ifade edilen raporda, Dicle’nin kollarıyla birlikte 400 kilometrelik akarsu yatağının baraj suları tarafından yutulacağı ifade edildi.
Raporda, barajın maliyetinin Devlet Su İşleri tarafından 1 milyar 200 milyon euro olarak açıklanmasına rağmen bugüne kadar hükümetin bu konuya ilişkin açıklama yapmadığına da dikkat çekildi.
Uluslararası finans kuruluşlarının Ilısu için kredi sağladığını ancak yürütülen mücadeleyle Avrupalı birçok şirketin geri adım attığı vurgulanan raporda, 2010 yılında Halk Bank, Akbank ve Garanti Bankası’nın Ilısu’nun tüm kredisinin karşılanacağının açıklandığı fakat bugüne kadar esas kredi sağlayıcılarının kimler olduğunun açıklanmadığı vurgulandı.
Ilısu Barajı’nın Hasankeyf’i sular altında bırakmasının ardından yaşanacak göç ve işsizliğe de dikkat çekilen raporda, “Ilısu Projesi’nin sosyal maliyetleri sorumsuz şekilde belediyelere yüklenmektedir. 90’lı yıllarda zorla yerlerinden göç ettirilip Diyarbakır ve Batman gibi bölge kentlerine gelen yüz binlerce insanın sorunları hala büyük oranda çözülmemişken gelecek yeni bir göç dalgası kentleri daha da zor duruma sokacaktır” denildi.
Ilısu Barajı’yla birlikte binlerce yıllık ekosistemin yok olacağı, 12 bin yıllık Hasankeyf’in yok olacağı, 100 bin kadar insanın yerinden göç ettirileceği tespitine yer verildi.
Raporda projeyi durdurma çağrısı da yapıldı:
“Ilısu baraj projesi bir an önce durdurularak bölge insanlarının söz sahibi olacağı, sosyo-ekonomik standartları yükseltecek, kültürel ve doğal varlıkları koruyacak çözümler geliştirilmelidir. Su tutma sonucu baraj gölünün Hasankeyf’e yetişse bile bu talepten vazgeçilmemelidir.”