H.Merkezi: Gülsuyu mahallesinden yaşanan devlet destekli çete saldırılarına yönelik Yeni Demokrat Gençliğin yaptığı açıklamayı güncelliğinden dolayı olduğu gibi yayınlıyoruz:
Halk Gençliğinin Kurtuluşu Çetelerde Değil Mücadelededir!
İstanbul/Maltepe Gülsuyu mahallesinde çetelerin, halka ve devrimcilere yönelik saldırılarında son günlerde bir artış yaşanıyor.
- Komünistlerin, devrimcilerin, halkımızla birlikte omuz omuza, büyük bir emekle kurduğu ve tüm saldırılara karşı devrimci kültürünü, kendi içindeki dayanışmasını, bedeller pahasına bugünlere getirdiği Gülsuyu Mahallesi uzunca bir süredir çetelerin hedefinde. Uyuşturucu ve hap kullanımını ortaokullara kadar indiren, gençliği, gasp, haraç vb. işlerine bulaştıran çeteler; bu faaliyetleri önünde engel olarak gördüklerine kurşun yağdırıyor.
Son olarak çeteler, mahallede ESP ve Partizan okurları silahla yaralamış, ESP bürosuna silahla baskın yapmış, saldırıları protesto etmek amacıyla yürüyüş yapan halkın üzerine ateş açmıştır. Aralarında Özgür Gelecek, DİHA muhabirleri ve yoldaşlarımız, dostlarımızın olduğu çok sayıda insanı yaralayan çeteler, saldırılarını sürdürüyor. Gülsuyu’nda terör estiren çeteler, bunun karşısına çıkan devrimcilere de yöneliyor.
Peki nasıl oluyor da herkesin gözü önünde çeteler, halka ve devrimcilere ateş açabiliyor? Yaşanan saldırılar böylesine gündeme gelmişken “halk için emniyet adalet için hizmet” parolasıyla görev icra ettiğini her fırsatta yüzümüze haykıran polis, neden bir şey yapmıyor? Mahallede devrimcilerin yürüttüğü faaliyeti engellemek adına neredeyse her sokağa kamera taktıran ve devrimcilerin, halkın haklı tepkisi sokağa çıktığında binlerce polisini barikat başına diken devlet, çetelere neden dokunmuyor? Çeteler nasıl bu kadar rahat hareket edebiliyor?
Çeteler Polisle Kol Kola
Sorunun yanıtı, çetelerin polisle kurduğu samimi ilişkilerde, devletin devrimcilerin etkili olduğu mahallere yönelik sistematik politikasında gizli. Devlet, emekçi mahallelerde devrimcilerin polis şiddeti, gözaltı ve tutuklamalarla engelleyemediği faaliyetine karşı çeteleri besleyerek onları devrimcilere karşı kullanmaktadır.
Mahallelerde uyuşturucu kullanımını el altında örgütleyen, böylelikle halk gençliğini yozlaşma batağına çeken polis, kişiliksizleştirmeyi hedeflemektedir. Bunun sonucunda gençliği ve mahalledeki devrimci dinamikleri tehdit olmaktan çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu yüzden, çeteler mahallede bellerinde silahlarıyla rahatça dolaşabiliyor, işyerlerinden haraç alabiliyor, insanları tehdit edip yaralıyor ve giderek güçleniyorlar. Polis, gözü önünde yaralanan, saldırıya uğrayanlar karşısında sağır, kör ve dilsizi oynamaktadır. Bir günde dokuz kişinin kurşunlanmasına, saldırıların ülke gündemine taşınmasına rağmen polis, çetelere yönelmemiştir.
Çeteleşmenin geliştiği, saldırıların arttığı, mafyanın geliştiği yerlerin “Kentsel Dönüşüm Projesi” kapsamındaki bölgeler olması da dikkat çekicidir. Egemenler, “Kentsel Dönüşüm”le emekçilerin yaşadığı mahalleleri boşaltarak, onları şehirlerin dışına sürerek, buralara yeni gökdelenler, büyük alışveriş merkezleri yapmayı hedeflemektedir. Müteahhitlerin de bir parçası olduğu bu saldırıların, arka planında büyük bir rant yatmaktadır. Halk gençliği bu ranta kurban edilmek istenmektedir. Ancak biz halk gençliği sizleri ve oyunlarınızı çok iyi biliyoruz. Bizi buna alet edemeyeceksiniz! Bizi ucuz iş gücü olarak fabrikalarda, tarlalarda sömüren, geleceğimizi çalan sisteme karşı mücadele etmemizi engelleyemeyeceksiniz. Kurtuluşumuz çetelerde değil mücadelededir. Mücadeleyi büyütecek, yaralanan yoldaşlarımızın, dostlarımızın yanında olacağız!
YENİ DEMOKRAT GENÇLİK
