GüncelMakaleler

GÜNCEL-KADIN | Agrobay, Özak, Polonez… Kadın İşçiler En Önde, Mücadelede

"adınların cephesinden farklı alanlarda kadınların ortaya mücadele hattı birbirini dıştalayan bir yerde değildir.  Kadın hareketi de meseleyi buradan okumalı ve örgütlü gücünü büyüterek mücadelenin bir parçası olmalıdır"

Emperyalist kapitalist sistemin dünya üzerindeki savaşları ve ekonomik krizleri derinleşerek devam ediyor. Türkiye ve T. Kürdistanı ve Ortadoğu coğrafyası da derinleşen krizden ve savaştan çok daha ciddi bir şekilde etkilenmektedir.

Ülke egemenlerinin emperyalist kapitalist sistemin rotası doğrultusundaki planlarının devriyesi ve uygulayıcısı olarak yer alması ülkenin fakirleşmesini her geçen gün büyütüyor. Derinleşen krizin üstüne getirilen M.Şimşek ve uyguladığı program ile zengin daha zengin fakir daha fakir olmaktadır. Özellikle işçi sınıfının asgarî ücrete mahkûm edilmesi ve yükselen kiralar, artan gıda fiyatları ile birlikte ele alındığında işçi sınıfı ve emekçi yığınlar korkunç bir yoksullukla boğuşmaktır.  İşçi sınıfı içindeki bu yoksulluk kadınlar cephesinden ise bildiği gibi çok daha ağır bir seyir izlemektedir. Çünkü kadınların maaşları erkek işçilerin maaşlarının dört üçü kadardır. Fabrikalarda düşük ücrete, güvencesiz çalışmaya mahkûm edilen kadın işçiler, son dönemde görüldüğü gibi hakları için mücadeleye başlayınca da onlarcası işten çıkarılıyor.

Bu önümüzdeki dönem daha fazla artacaktır. Ücretler belirlenirken temel alınan asgari ücretteki eğilim daha düşük ücretle çalışan kesimleri; göçmen işçiler  ve önemli bir ağırlığa sahip olan kadın işçilerin ücretlerini düşürmektedir. Mevcut krizde olduğu gibi ağır ekonomik kriz süreçlerinde artık herkesin bildiği gibi en kolay vazgeçilen iş gücü, kadınlar oluyor. İşsizliğin biraz daha artması beklenen 2024 yılının sonrasında kadın işsizliğinin bunun içinde devasa bir yer kaplayacağını tahmin etmek zor değil. Kadınların istihdam edilmemesi, ücret ev işçisi ve işsiz olmasının yanı sıra işten en kolay çıkarılan olması bir yanda iken diğer yanda fabrikalarda erkeklere oranla düşük ücrete ağır çalışma koşulları içinde olması kadınlar cephesinden tablosunun ne kadar ağır olduğunu göstermektedir.

Direniş dalgası büyüyor

Bir tarafta ağır, güvencesiz, esnek çalışma koşulları, düşük maaşla yoksulluğa mahkum edilmek istenen işçi sınıfı diğer taraftan ise buna karşı kadın işçiler başta olmak üzere parça parça açığa çıkan direniş dalgası büyüyor. Sınıfın bölükleri, derinleşen kriz ve emek sömürüsüne karşı maaşlarının düzeltilmesini isterken sadece ekonomik talep ile direnişe çıkmıyor. Hatta son dönemlerde direnişe geçen geçen birçok işçi, çalışma koşullarının düzeltilmesi; hijyen koşulları, mobbing, patronun ağır baskıları, molaların kısıtlanması, tuvalet kullanımın kısıtlanması gibi bir çok taleple öne çıkarken diğer bir talep olarak örgütleme talebi, direnişlerin sadece ekonomik taleplerle açığa çıkmadığını göstermektedir.

Kadınlar cephesinden ise fabrikalarda her geçen gün artan patron veya usta başılarını tacizleri, cinsiyetçi söylemler, toplumsal iş bölümüne uygun iş tanımı dışındaki tüm angarya işler, ağır mobbing uygulamalarının süreklileşmesi ve kadınların sendikalı olma talepleri oldukça öne çıkmaktadır.

Buna en yakın örnek Polonez işçileri olarak verilebilir. Çatalca’daki köylü kadınların Polonez fabrikasında direnişin öncülüğünü yapıyor olması önemli bir örnek. Kadın işçiler tüm bu baskılara karşı ve ekonomik koşullarının düzeltilmesi için  sendikalı oldu ve greve çıktı. Tıpkı Agrobay’da çalışan tarım-bahçe kadın işçileri gibi veya sendikalı oldukları için işten çıkarılan Özak tekstil işçisi kadınlar gibi ya da Akcanlar direnişinde olduğu gibi kadın işçiler mücadelenin en önünde yürüyor. Ancak kadın işçilerin, fabrikalarda kadın olmalarından kaynaklı yaşadıkları yeterince görünmediği gibi işçilerin mücadele sahasında kendi talepleri ile yeterince görünür olamıyor.

Polonez direnişini baz alacak olursak, mevcut durumda işçilerin tüm taleplerinin yanında kadınların kadın olmalarından doğru açığa çıkan talepleri çok az görünür oluyor. İşyerinde yaşadıkları, taciz veya şiddet türleri, ciddi bir emek sömürüsüne tekabül eden angarya işlerin yeterince tartışılamaması gibi.

Tek Gıda-İş Sendikasının Polonez’de ortaya koyduğu ve aslında işlerin basıncı ile açığa çıkan direnişçi çizgisi elbette ki olumlanmalıdır. Ancak kadın işçiler toplumsal iş bölümü ile görünür olmaktadır. Diğer taraftan direniş alanında da devam eden toplumsal iş bölümünün sürmesi gibi Polonez’deki işçilerin çoğunun kadın olmasına rağmen direniş yerinde patila pişirme, çay dağıtma vb. “kadın” işlerini kadın işçilerin “yapması” gibi dikkate değer tabloyu doğru okumak gerekiyor.

Daha önce Flomar’da olduğu gibi Polonez direnişini de bir kadın direnişi haline getiren şeyin kadın hareketinin gündemi alması ile gerçekleşebilir. Kadın hareketinin direnişle ilişkilenmesi, direnişin kadın cephesinde gündeme getirmesi kadın işçilerinin fabrikalarda yaşadıklarını ve taleplerini gündeme taşıyabilir.

 Katledilen kadınların mücadelesi ile fabrikalarda mücadelede eden işçi kadınların mücadelesi ortaktır

Bu noktada kadın örgütlerine önemli bir iş düşmektedir. Türkiye’de kadın katliamları ve kadına yönelik şiddetin boyutlanması ve kadın hareketinin yüzünü buraya dönmesi Çatalca gibi görece uzak olan bir direnişle ilişkilenmeyi zorlaştırmaktadır.

Sokak ortasında devletin ve onun polisinin gözü önünde parça parça edilen kadınlar bir yandayken, evlerinde aileleri veya yakınları tarafından katledilen kadınlar bir taraftayken diğer yanda fabrikalarda sınıfın farklı bölükleri için önemli rol alan kadın işçilerinin yaşadıkları ve öne çıkışlarını bir şekilde birleştirmek oldukça önemli bir yerde duruyor.

25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nün arifesinde şehirler eylem alanlarına dönmüş durumda. Diğer taraftan yine aynı şekilde işçi sınıfı içindeki hareketlilik göstermekte ve bunun içinde kadın işçiler de önemli bir rol oynamaktadır. Kadınların cephesinden farklı alanlarda kadınların ortaya mücadele hattı birbirini dıştalayan bir yerde değildir.  Kadın hareketi de meseleyi buradan okumalı ve örgütlü gücünü büyüterek mücadelenin bir parçası olmalıdır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu