DünyaGüncel

GÜNCEL | İran Halkı Direnmeye Devam Ediyor!

"İran emekçileri özgürlüklerini prangalayan faşist rejime karşı aylardır ölüm pahasına sokaklarda, barikatlarda direniyor. Bu direnişe onuz vermek aynı zamanda uluslararası alanda dünya devrimine destek vermek demektir"

İran’da Kürt milliyetine mensup 22 yaşındaki Mahsa Jina Amini’nin “örtünme kuralları”na karşı geldiği için ahlak polisi tarafından işkence ile öldürülmesinin ardından 16 Eylül’de başlayan eylemler, faşist rejimin idam tehditleri ve sokaklara saldıkları katillerin açıkça kitleye karşı silah kullanmasına karşı devam ediyor.

Jina Amini Kürt milliyetinden olduğu için eylemler önce Kürtlerin çoğunlukla yaşadığı şehirlerde yayıldı. Bunda İran rejimini yıllardır Kürtler üzerinde uygulayageldiği ulusal baskı politikasının da etkisi oldu. Dünyadan da kadınların direnişine destek verilmesi ile eylemler uluslararası bir niteliğe kavuştu.

İranlı kadınların, rejimin tehditlerine karşın başörtülerini çıkarıp yaktıkları eylemler on yıllarca İran’da işçi ve emekçiler başta olmak üzere baskıcı faşist İran rejimine direnen herkese uygulanan devlet terörüne karşı derin bir isyanın gelmekte olduğunu müjdelemekteydi ve sonrasında ülke geneline yayılan eylemler bunun doğruluğunu kanıtlamış oldu.

Eylemler ne kadar yaygınlık kazanmış olsa da, bu eylemlere önderlik eden örgütlü bir komünist partisinin olmaması eylemlerin nihai olarak zafer kazanabilme olasılığını ne yazık ki ortadan kaldırıyor.

Günümüz örgütlü olmayan ama kitlelerin belki on yıllarca biriktirdikleri tepki ve öfkelerine dayanan bu eylemlere önderlik eden ve bir program dahilinde mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için doğru bir strateji uygulayan bir komünist partisi olmadığında başarısızlıkla sonuçlandığına dair sayısız örnekle dolu. Sadece İran’daki örgütsüz, kendiliğindenci koşullar değil; dünya genelinde de İran özelinde direnen işçi ve emekçiler ile güçlü bir uluslarasın dayanışma örgütleyecek enternasyonal bir örgütlenme olmaması durumu daha da vahim kılıyor.

Eylemlerin fitilini kadınlar ateşledi

İran’da kadınların Jina Amini’nin İran rejimi tarafından öldürülmesinin ardından başlattıkları eylemler bugün artık sadece kadınların eylemi olmaktan çıkmış durumda. İşçiler, öğrenciler, esnaf da bu eylemlere katılıyor, barikatlarda yer alıyor. Bu anlamda İran’daki eylemlere  sadece bir “kadın isyanı” demek artık eksik olur. Gerçekte olan kadınların fitilini ateşlediği bir halk isyanıdır.

Eylemler İran’ın tamamına yayılmış olsa da faşist gerici molla rejimini yıkabilecek potansiyele henüz sahip değil. Bunun en başta gelen nedeni yukarıda da belirttiğimiz gibi bu eylemlere bir komünist partisinin öncülük etmiyor olmasıdır. Dahası güçlü örgütlü bir harekete değil, rejime duyulan tepkinin kendiliğinden eyleme dönüşmüş olmasına dayanıyor olmasıdır.

Eylemlerin özellikle Kürdistan ve Belucistan gibi bölgelerde yer yer silahlı mücadeleyi içinde barındırması bu gerçeği değiştirmiyor. Ulusal karakterli bu devrimci güçlerin programları bütün İran işçi sınıfını ve emekçi halkını kapsamaktan uzak kalıyor. Dahası bu örgütlerin haklı ve meşru mücadelesi, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi kimi kendine “sol” ve hatta “komünist” diyen örgütlerce “ayrılıkçı” olarak propaganda edilip mahkum ediliyor.

İran halkıyla dayanışmak devrimci görevdir!

Bugüne kadar devam eden eylemlerde 40’ından fazlası çocuk 300’den fazla insan faşist gerici rejim tarafından katledildi. Binlerce insan da gözaltına alındı ve tutuklandı. Tutuklananlardan idam edilenler ve idam tehdidiyle gözaltında tutulanların yanında, gözaltında maruz kaldıkları aşağılık işkenceler sonucu serbest kaldıktan sonra intihar eden gençler de oldu.

İran’da yaşanan eylemleri 2009 ve 2019 eylemleriyle kıyaslayacak olunursak; 2009 eylemleri daha çok orta sınıf eylemleri niteliğindeyken, 2019 eylemleri 1979 faşist gerici darbesinden sonra ilk defa emekçilerin de dahil olduğu eylemlere işaret ediyordu. Bugün ise eylemler hem emekçilerin hem Kürt şehirlerinde hem de kadınlar özgülünde ülkenin ve yurt dışında yaşayan İranlıların arasında yayılmış durumda. Fakat üç dönemin de karakteristik özelliği bir örgütleyici merkez gücün olmaması.

İran rejimi, eylemlere karşı tüm ülkede özellikle de Kürt şehirlerinde para-militer güçlerini sokağa saldı. Bu güçler hemen her gün emekçileri katletmeye devam ediyorlar. Buna karşılık dünya genelinde sadece İranlı sürgünler ve emperyalist güçlerin fonladığı gruplar dışında komünist ve devrimci güçlerin İran emekçileri ile yeterli dayanışma göstermiyor olmaları önemli bir eksikliktir.

Bu nedenle bulunduğumuz her alanda İranlı devrimci-yurtsever gruplarla enternasyonalizm perspektifli eylemler örgütlemek günün en önemli görevlerinden biridir. Şayet bu görev bugün gerçekleştirilmeyecekse ne zaman gerçekleştirilecek?

Günümüzün politik eylemlerine damga vuran post-modernist eğilimin İranlı emekçilerle dayanışmayı basit simgesel pratiklere indirgediği açıktır; ancak devrimci komünist olmanın şartı bütün dünyada işçilerin emeğinin kurtuluş kavgasına omuz vermektir. Dolayısıyla bugün İran emekçilerinin eylemleri karşısında dünyadaki sessizliğin sorgulanması gerekir. Dahası bu sorgulamanın destek eylemleriyle, dayanışma mücadeleleriyle yapılması gerekir.

İran emekçileri özgürlüklerini prangalayan faşist rejime karşı aylardır ölüm pahasına sokaklarda, barikatlarda direniyor. Bu direnişe onuz vermek aynı zamanda uluslararası alanda dünya devrimine destek vermek demektir. Bu nedenle bulunduğumuz her alanda en basitinden en kapsamlısına kadar dayanışma ve destek eylemleri örgütlemek gerekir. Hemen her yerde İran halkı ile dayanışmak ve enternasyonal devrimci birliği örgütlemek üzere harekete geçmeliyiz! Anın devrimci görevlerinden biri de budur!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu