Tarihimizde her an, her gün, her ay ve her yıl kızıldır, kanla yıkanmıştır. 2 Şubat tarihini kızıla çeviren beş kızıl meşalemiz kaldıkları kış üssünde baharı karşılamanın, kavgayla buluşmanın heyecanı ve coşkusu içindeyken, doğanın en acımasız yüzüyle karşılaştılar. Doğanın en acımasızlığına rağmen bahar coşkusu bir başkadır Dersim’de. Baharın sevinciyle çılgına döner. Munzur suyu, Peri suyu ve Yedisu kar ve yağmur sularıyla derinleşerek büyük bir aşk ve sevda sarhoşluğuyla Fırat ve Dicle ile buluşmak için etrafından ne varsa içine katıp kıvrıla kıvrıla akar.
Biz beş kahraman kadını uğurlarken Şubat’ın ikisinde yüreklerimizdeki öfke ve kin katbekat çoğaldı. Tarihin tüm acılarını yüreğinde hisseden cefakâr halklarımızı, yiğit evlatlarını, tarihi yeniden yazarcasına yüreğinin taa derinliklerine gömmektedir. İşte buna, beşler de dâhil olmuştur.
Sefagül yoldaş ile tanışmam 2000 yılı ve sonraki yıllarda devam eden dönemlerde oldu. Ben o dönemler bir yayınevinde çalışıyordum. Sefagül de arada dergi (protokol) getirirdi. Bazen içeri girer sohbet ederdik. İbrahim Kaypakkaya’nın fikirlerine olan sempatim ve Partizan çevresindeki kimi yoldaşlarla olan arkadaşlığım nedeniyle sohbetlerimiz doğal olarak İbrahim’in fikirleriyle başlayıp sosyo-ekonomik yapıya dair fikirleri bana doğru gelirdi. Sohbetlerimizde dikkatimi çeken şey karşısındaki insanı dinleyen ve önemseyen yönüydü. Çok sıcak ilişkileri olan, paylaşımcı, dayanışmacı biri olması nedeniyle birçok devrimci kurumun çevresindeki insanlar üzerinde de etkisi olmuştur. Onunla tanışan herkes mutlaka onun bu sıcaklığını yakalamıştır. Çünkü o inanılmaz derecede emekçi ve bir o kadar da mücadeleci bir ruha sahipti.
Halkın dilini kullanmayı, sadeliği ve şeffaflığı severdi. Halkın değer yargılarını, acılarını, sevinçlerini önemserdi. Bizler o dönemler başka çevreden olmamıza rağmen ailelerimiz Sefagül’ü çok severdi. Ailelerin sorunlarını paylaştığı nadir kişilerden biriydi. İnsanları kültür merkezine veya 1 Mayıs’a gelmelerini önerir, ailelerin nerede oturduklarını öğrenir, başka zaman onları ziyaret ederdi.
Bu mücadeleye yaşamını verecek kadar kararlı bir duruşun sahibidir Sefagül Yoldaş. İnsanı motive eden, umutlandıran güleryüzlülüğüyle, her türlü fedakârlığıyla, militan duruşuyla herkesin sempatisini ve saygınlığını kazanmıştır. Nisan 2011 yılında bir gazete kupüründe beş yoldaşın adını okuduğumda beş hançer saplandı o anda yüreğime. Gözlerimi kapatınca gülen yüzüyle göz kırpıyordu Sefagül yoldaş.
Daima bizimlesiniz. Gülüşün ışık oldu yolumuza…! (Bir yoldaşı)