GüncelMakaleler

#gezi6yasında | Gezi isyanının yaratıcılığı günceldir

Gezi İsyanı, çeşitli ulus ve milliyetlerden kimlik ve inançlardan halkın, AKP iktidarında temsil edilen düzene karşı tepki de birleştiği büyük bir kitle hareketiydi.

2013 Mayıs’ında başlayan ve ülkenin dört bir yanında milyonların katıldığı Gezi İsyanı ve direnişi 6 yaşında.

Gezi’nin ruhu varlığını koruyor ki bu ruh, bu isyanın yarınlarına taşınacak temel bileşkesidir. 6 yıl önce, Mayıs’ın isyanını Haziran’a taşıyan günlerde alev alan bu isyan, işçi ve emekçilere baskı ve zulüm dışında bir şey getirmeyen AKP iktidarının tarihi boyunca yediği en büyük darbe olmuştur. Milyonlarca insan Türkiye ve Kürdistan’da yaşam alanlarından kıvılcımlanan oradan iktidara karşı biriken öfkeyi dışa vurmuştur.

 

O Ağaçları kesmeyecektiniz!

Gezi İsyanında işaret fişeği, bardağı taşıran son damla 27 Mayıs 2013 Pazartesi gecesi yaşandı. AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin projesi kapsamında iş makineleri Gezi Parkı’na girdi ve beş ağacı söktü. Haberi alan 20 kişilik grup müdahale ederek ağaç kıyımını durdurdu. Ardından da parkta doğa nöbetine başladı.

Ancak polis, biber gazı ve copla saldırdı. Yakın mesafeden yüzüne sıkılan biber gazına rağmen direnen “Kırmızılı Kadın” direnişin de sembol figürlerinden biri oldu. BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in iş makinelerinin önüne geçerek, yıkım girişimini durdurdu.

29 Mayıs günü Başbakan Erdoğan, İstanbul Boğazı’na yapılacak olan 3. köprünün temel atma töreninde, Gezi Parkı’nda nöbet tutan aktivistleri hedef aldı, “Ne yaparsanız yapın biz karar verdik” dedi, Toplu Kışlası’nın yapılacağını duyurdu. Ancak bu tehditlere rağmen Gezi Parkı, siyasi yasakçılığı delerek bir siyasi toplanma alanına dönüşüyordu.

Bundan sonrası halkın çığ gibi büyüyen öfkesinin parça parça açığa çıktığı bir sürece ev sahipliği yaptı. AKP iktidarı polis copu, TOMA ve gaz bombalarıyla saldırdıkça yığınların bilincinde yanan ateşin üzerine daha fazla benzin dökmüş ve isyan kıvılcımlarını da büyütmüş oldu.

Gezi İsyanı, çeşitli ulus ve milliyetlerden kimlik ve inançlardan halkın, AKP iktidarında temsil edilen düzene tepki de birleştiği büyük bir kitle hareketiydi.

Gezi, dipten gelen, kendi dilini ve kültürünü oluşturan, son derece kapsayıcı ve değiştirici-dönüştürücü bir hareket olarak bu toprakların direniş belleğine derin izler bıraktı. Gezi, sınıf mücadelesinin kılcal damarlarında biriken sinerjinin kırıldığı bir deprem olarakta görülebilir. Fay hattının kırılmasıyla açığa çıkan enerji başta faşizme, AKP iktidarına korku dolu anlar yaşatmış ve gündüzlerini kâbusa çevirmiştir.

Mustafa Keser’in Askerleriyiz

Onlar için Gezi’de en büyük tehdit, değişik siyasal görüş, kimlik ve inançlardan yığınların büyük bir kolektif ruh ve muazzam bir dayanışma içinde mücadeleyi kendi yöntemleri ve dilleriyle inşa etmeleri oldu.

İktidar açık ki bu topraklarda belki de bu haliyle ilk defa yaşanan böylesi bir isyan karşısında büyük bir çaresizlik içinde kaldı. Çünkü karşısında bildiği ezberlerin dışında yeni, farklı, çok kimlikli, yeni sözlerle ve bir dille dövüşen yığınlar vardı.

Gezi yalnızca muktedirlere değil tersinden devrimci komünistlere de çok önemli mesajlarla yüklüydü.

İçinde yer alsalar, bir parçası olsalar da, devrimci ve komünistler temelde isyana yön verme, önderlik etmede son derece yetersiz kaldı. Kendiliğinden başlayan hareketin kodları, dili ve mücadele yöntemleri, hareket tarzı, devrimci hareketin örgüt-kitle ilişkisi adına taşıya geldiği geleneksel tarzın ne kadar yetersiz bugünün gerçekliğine, toplumun damarlarında dolaşan bugünkü sinerjiyle uyum yakalama da yetersiz olduğunu da gösterdi.

Başka bir deyişle Gezi’de isyan, devrime gitmek üzere kapıyı çalmış ancak devrimci ve komünist öznelerin boyu bu kapıyı açmaya yetmemiştir.

Gezi bu toprakların yüzlerce yıllık mücadele deneyim ve birikimiyle bugünkü aşamada yeni bir başlangıç anlamına gelir. Direnişin ve mücadelenin bitmeyeceğine dair bir mesajdır Gezi.

Milyonlarca insanın en dipten gelen; başta kentine, yaşam alanına, kendisini doğrudan ilgilendiren her konu ve başlıkta söz hakkı olduğuna dair doğrudan demokrasi adına, söz ve karar süreçlerinin doğrudan işletildiği bir çıkıştır. Milyonların çevre ve doğanın talanına dur demek için sergilediği bir duyarlılık ve duruştur.

Gezi, ezilenlerin bir haykırışı ve çığlığıdır!

3-5 Ağaç Bak Sana Neler Yapıyor!

En insani olana, yaşam adına en temel olan bu bahiste aslında son derecede politik bir duruş demektir!

Gezi, en alttakilerin, ayakların ezilenlerin özgür bir gelecek için, insanca yaşanacak bir dünya için, eşitsizlik ve adaletsizliğe dair bir öfke kasırgasıdır.

Milyonlar, emeğine, doğasına sahip çıkmak için sokakları, meydanları ve caddeleri doldurarak AKP/Erdoğan iktidarına sokağın gücü ile cevap vermiştir.

Şunu çok net söyleyebiliriz ki açığa çıkan her kitlesel sokak hareketinde Gezi isyanı, öğrettikleri, deneyimleri toplumsal hafızadaki yerinden çıkarak kendini göstermekte ve sokağa çıkmaktadır.

İşte AKP/Erdoğan iktidarı tam da bu tarihsel deneyim ve isyanın kendisinde yarattığı kırılma ve öğrettiği isyan deneyiminin her an açığa çıkışından endişe etmekte, bu korku ve düşmanlığını davalarla göstermektedir.

Bir simge haline gelen Taksim Dayanışması hakkında Gezi davası açılması da buna işaret etmektedir.

Çünkü Gezi isyanı günceldir, devletin korkuları bu nedenle günceldir.

Gezi isyanının bu güncel durumunu sahiplenmeye ve yaratıcılığının bize gösterdiği yol ile sokaklarda açığa çıkacak gücü olmaya devam edeceğiz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu