İstanbul: Her hafta Cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirilen F Oturumu 230. haftasında Celal Şeker için birleşti.
Yapılan eylemde “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır”, İnsan haklarıyla insandır” ve “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları atıldı. Bu hafta hasta mahpus Celal Şeker’in durumunun anlatıldığı oturumda Celal Şeker’in durumunun kötüye gittiği ve hapishane şartlarına uygun olmadığı açıklandı.
Sürgün sevk işkenceleri devam ediyor
230. haftada F Oturumu basın açıklamasını kitle adına, Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri (PŞTA) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi Sevim Kalman tarafından okundu.
“Sağlık durumunun geçen her gün daha da ağırlaşmasına rağmen gerekli tedavisi yeterince sağlanmayan siyasi mahpus Celal Şeker şimdi de sürgün sevk işkencesine maruz bırakılmaktadır. Yaklaşık 1 ay önce durumunu sizlerle paylaştığımız Celal Şeker’i bu sebeple bir kez daha basına ve kamuoyuna duyurmak istiyoruz.” diyerek açıklamaya başlayan Kalman, Celal Şeker’in tutsak düşme sürecini anlattı.
Tedavi görmesi gerekirken hapishaneye gönderildi
“2008 yılında örgüt üyeliği suçlamasıyla açılan davadan tutuklanan Celal Şeker’in Haziran 2014’de davası sonuçlanır ve 6 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası Yargıtay tarafından onanır. Mart 2015 tarihinde tedavi için gittiği hastaneden gözaltına alınıp tutuklanarak hapishaneye götürülür. Celal Şeker yaklaşık 14 yıldır diyaliz hastasıdır. Haftada üç kez periton ve hemodiyaliz tedavisi görmektedir. Böbrek yetmezliği dışında kalp yetmezliği, damar tıkanıklığı, yüksek tansiyon ve akciğerde kitle mevcuttur. Hastalığından kaynaklı gözünün birisi görmezken diğer gözü de görme yetisini kaybetmek üzeredir.” dedi.
Aynı hastaneden 1 senede iki ayrı karar
“Celal Şeker’e Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 6-9 Nisan ile 2 Kasım 2015 tarihlerinde verdiği raporda, engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı %97’dir. Hapis cezasının infazı halinde hayatı için kesin tehlike oluşturabileceği, hastalığının uzun bir süre tedavi gerektirdiği, infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği için cezasının ertelenmesi gerektiği yönlü verilen rapora rağmen tahliye edilmemiştir. Celal Şeker’in sağlık sorunlarının artması üzerine 10 Mayıs 2016 tarihinde gittiği aynı hastane bu kez, hapishanede kalabilir, infazının ertelenmesine gerek yoktur şeklinde verdiği raporda, hastanın haftada üç kez hemodiyalize girmesi gerekmektedir denilmiştir. Sağlık ve yaşam koşulları kötüye giderken olumlu rapor verilmesi bir yana; Nisan 2015 tarihinde hapishanede kalamaz denilen Celal Şeker’in, 2016’da kalabileceğine karar verilmiştir. Aynı hastanenin bir yıl arayla iki farklı ve çelişkili verdiği rapor durumunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.” cümleleriyle yapılan hukuksuzluğu ve insanlık dışı uygulamayı teşhir eden Kalman kouşmasını, “Diyarbakır D Tipi Hapishanesi’nde bulunan Celal Şeker’in ailesi Ağustor ayında yaptıkları görüşte, Gaziantep Hapishanesi’ne sürgün edileceğini öğrenmiştir.
Celal Şeker serbest bırakılsın!” diyerek sonlandırdı.
