İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkati çekmek için her hafta yaptıkları “F Oturumu”nun 464’üncüsünü Koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden düzenledi. Bu haftaki oturumda İskenderun T Tipi Hapishanesi’nde tutuklu bulunan 21 yaşındaki hasta tutuklu İsmail Tanboğa’nın durumu ele alındı.
Komisyon adına basın açıklamasını yapan Meral Nergis Şahin, insan hakları ve demokrasinin olumsuz etkilediği en belirli alanlardan biri olarak hapishaneleri işaret etti. Pandemiyle birlikte tutuklulara tecrit içinde tecrit yaşatıldığını kaydeden Şahin, bu süreçte aile ve avukat görüşmelerinin sınırlandırıldığını hatırlattı. Şahin, “Hasta mahpusların tedavileri engellenmiş, bin bir güçlükle hastaneye götürülenler ise zorunlu hücre dayatmasıyla karşı karşıya kalmıştır. Hak ihlalleri sadece bunlarla sınırlı olmamakla beraber en önemlisi ağır hasta mahpusların adeta ölüme terk edilmeleridir” diye belirtti.
‘Beni bu halde görmenizi istemiyorum’
İskenderun T Tipi Hapishanesi’nde tutuklu İsmail Tanboğa’nın koronaya yakalandığını ve durumunun ağırlaştığını aktaran Şahin, “6 yıldır hapishanede tutulan 21 yaşındaki İsmail Tanboğa, ileri derecede mide kanseri ve buna bağlı rahatsızlıkları yanında, yemek yiyemediği için gittikçe zayıflamış ve vücut ağırlığı 30 kiloya düşmüştür. Arkadaşlarının yardımı olmadan ayağa kalkamayan ve ihtiyaçlarını göremeyen Tanboğa, pandeminin yarattığı ağır riske rağmen hapiste tutulmaya devam edilmektedir. Ailesi, pandemiden dolayı en son yaklaşık bir yıl önce İsmail’i gördüklerini ve gördüklerinde de gözlerine inanamadıklarını ifade etmiş ve ‘İsmail bitmişti, bir daha gelmeyin, beni bu halde görmenizi istemiyorum’ dediğini aktarmıştır” diye kaydetti.
‘Göz göre göre ölüyor’
Şahin, Tanboğa’nın babasının anlattıklarını ise şöyle aktardı: “Oğlum profesyonel futbolcu olmak için çalışıyordu, futbol sahasında arkadaşlarıyla futbol oynarken gözaltına alındı. İsmail’i ihbar edip aleyhine tanıklık yapanlar sonrasında bu beyanlarından vazgeçip, onu tanımadıklarını söylemelerine rağmen, bu mahkeme nezdinde bir karşılık bulmadı. Hakkında 5 kez müebbet hapis cezası verildi, Yargıtay’ın bu haksız kararı bozmasını bekliyoruz. 28 Ocak’ta telefon görüşmesi yapabildik. İsmail’in durumu her geçen gün ağırlaşıyor, hapishanede tedavisi yapılamıyor, beslenemiyor, bakılamıyor, oğlumuz göz göre göre ölüyor, geceleri gözümüze uyku girmiyor.”
İnsan hakları savunucuları ve kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunan Şahin, tüm ağır hasta tutukluların koşulsuz, şartsız serbest bırakılmasını istedi.
