Bu yıl 20’ncisi Samandağ Kalkındırma Derneği tarafından Samandağ’da 11 – 14 Temmuz tarihleri arasında Türkiye’nin en uzun kumsalında yapılacak olan festivalde, gündüzleri paneller, geceleri ise konserler gerçekleştirilecek.
Yasaklara İnat Halk Kültürüne Sahip Çıkıyor
Evvel Temmuz Bayramı, 12 Eylül Askeri Darbesi’nde yasaklandı. 90’lı yıllarda ise yasağa rağmen demokratik kitle örgütleri öncülüğünde Samandağ’da kutlandı. Bayram 2000’li yıllardan beri Samandağ’da festivalle dönüştürüldü. Bayram, Arap Alevilerin yaşandığı Adana ve Mersin’de de 2010’dan sonra kutlanmaya başlandı.
Yine Suriye’de Arap Alevi halkının olduğu bölgelerde de kutlanıyor. Arap Alevilerinin (Nusayrilerin) yoğun olduğu Samandağ’da Hristiyan Araplar ile Türkiye’nin tek Ermeni köyü olan Vakıflı bulunuyor.
Bayram sahilde bulunan ve Hz. Hızır ve Hz. Musa’nın buluşma yeri olduğu rivayet edilen kutsal alanda yapılıyor.
Samandağ Kimlik ve İnanç Mozaiği Bir Coğrafyadır
Bilindiği gibi, Samandağ, Arap-Alevi, Arap Hıristiyan, Arap Sünni, Ermeni ve Türk Sünni etnik ve inanç mensubiyetlerine ait halklardan oluşan bir coğrafya, sokaklarında Arapça, Türkçe ve Ermenice konuşulur.
Yani Samandağ’da üç dil konuşulur. Üç millet yaşar. Arap, Türk, Ermeni, Alevi, Sünni ve Hıristiyan inancına ait ibadethaneler bulunuyor bölgede.
Evvel Temmuz Bayramı yoğunlukla deniz sitesine kutlanır. Hıdır El Bahr (Hz. Hıdır türbesi) deniz sitesinde bulunur. Hz. Hıdır türbesi de Samandağ’da yaşayan bütün inanç grupları için kutsal bir mekândır.
Evvel Temmuz’un Tarihçesi
Miladi Takvim’e göre Temmuz ayının 14’ü, Rumi Takvim’e göre ayın 1’i oluyor. “Bir” Arapçada “evvel” diye ifade ediliyor. Tarihi 4000 yıl öncesine kadar uzandığı söylenen Evvel Temmuz, çok tanrılı dinler döneminde hasadın yapıldığı ve bir sonraki hasat döneminin bereketli geçmesi için bereket tanrısı Temmuz’a kurbanların adandığı gün.
Tek tanrılı dinlere geçişten sonra, bu gelenek Arap Alevi coğrafyasında devam etmiş. Sümerlerde Dumuzi, Eski Mısır’da Osiris, Fenike uygarlığında Adonis ve Anadolu’da Tammuz olarak bilinir. Sami uygarlığında karşılığı Temmuz‘dur.
Coğrafi farklıklılar, tarihi olaylar, kültürel farklılıklardan dolayı ritüel, isim ve anlatımlar toplumlar arasında farklılık gösterse de öz olarak aynıdır.
Adonis veya Temmuz ona âşık olan tanrıçanın kıskançlığı yüzünden yeraltına hapsedilir. Daha sonra yaptığından pişman olan aynı tanrıça tarafından kurtarılır. Böylece yılın altı ayını yer altında geçiren Temmuz ya da Adonis geriye kalan altı ayını yeryüzünde geçirir.
Her yıl sonbaharla beraber ağaçların yaprak dökmesi ve meyvelerin tohuma dönüşmesi ile uyuyan doğa gibi kendisi de yer altına çekilerek tanrıçadan ayrılır.
Doğanın uyanıp çiçeklendiği, çiçeklerin tomurcuğa dönüştüğü İlkbaharla beraber de yer altından çıkıp tanrıça ile yeniden birlikte olur. Bu tasarım doğanın sonbaharda ölüp ilkbaharda yeniden canlanmasıyla özdeşleşir.
Temmuz yeryüzüne gelişiyle aşk ve bereket getirir. Bunun için törenler düzenlenir değişik yerlerdeki tapınaklara gidilerek adaklar adanıp dilekler dilenir. Sümerlerden Yunanlılara kadar çoğu bölgede isim değiştirerek süregelen bu efsane aşk bereket ve bolluğun simgesi sayılmıştır.
Yılın en bereketli ayı sayılan Temmuz da adını buradan almıştır. Bugün Dünya’ya baktığımızda adı benzemese de, hikayesi benzer hatta aynı olan bir çok bayram ve ritüel bulunmaktadır.
Tek tanrılı dinlerle beraber yeni algılar, hikayeler ve kutlanma şekilleriyle bu geleneğin devam ettiğine tanık oluyoruz (Newroz, Hıdırellez, Paskalya gibi).
Adına festival yapılan Evvel Temmuz, Samandağ’da deniz kenarında bulunan Hz. Hızır ve Hz. Musa’nın buluşma yeri olduğu rivayet edilen deniz kenarındaki Ziyarete yapılıyor.
Festival, 14 Temmuz günü, Ziyaret’in karşısında, ‘‘Hayır yemeği’’ olarak yapılan Ermenilerin geleneksel yemeği ‘‘Hrisi’’ dağıtılmasıyla son buluyor. Bölgede, kutsal ayinlerden sonra dağıtılan Hrisi, bu bayramın adına oldukça uygun yemek.
“Evvel temmuz” kutlamaları Temmuz ayının yani bereketin, bolluğun, aşkın ve hasadın kutlanmasıdır. Kutlama şekli dini bir ayinden öte bir şenlik, eğlence ve piknik havasında geçer.
Adana, Antakya, Mersin taraflarında Arap Aleviler tarafından kutlanan “Evvel Temmuz” kutlanma sebebi Hıristiyan Havarilerle ilgili olduğu için Hıristiyan bayramı; 14 Temmuz’a denk gelmesi sebebiyle de Fransız İhtilali’nin yıldönümü kutlamaları (Bastille Günü ) olarak algılanır ve bir kısım Arap Alevi tarafından reddedilir.
Ancak Antakya’da yaşayan Arap Alevi din adamlarının tamamı bu bayramın tarihçesinin Fransız İhtilali’nden çok daha eskilere dayandığını savunmaktadır.
Dayanakları ise Bayramların, kutsal sayılan günlerin tarihi ve anlamlarının yazıldığı “ıyed”(Bayramlar) Kitabı’dır.
Bu kitaba göre “Evvel Temmuz” bayramının adı “ Iyd ıl Havariyun”, kutlanma sebebi ve hikâyesi ise şöyledir:
Hıristiyanlığı yaymak amacıyla havarilerden ikisi Antakya’ya gelir. Şehre girdikleri sırada Habib-i Neccar ile karşılaşırlar. Habib-i Neccar yatalak oğlunun havariler tarafından iyileştirilmesi sonucu Hz. İsa’ya biat eder. Havariler ve Habib-i Neccar’ın çağrılarına rağmen halk yeni dini reddeder.
Gelişmeler Antakya kralının kulağına gider. Durumdan hoşlanmayan kral Havarileri hapse atar. Havarilerden uzun süre haber alınamayınca Hz. Şemğun (üçüncü havari) Antakya’ya gönderilir. Hz. Şemğun gerçek kimliğini gizleyerek saraya sızar ve kralın güvenini kazanır.
Amacı havarileri bulmak ve onları kurtarmaktır. Kralın güvenini kazanan Hz. Şemğun bir yolunu bulup tutsakları kralın huzuruna çıkarır. Havariler Hz. İsa adına dua ederek bir kör, bir abras (albino) ve kötürümü iyileştirirler.
Nihayetinde vezirin ölü oğlunu diriltince vezir ve kral da bu mucize karşısında hemen orada Hz. İsa’ya biat ederler. Tarih: 1 Temmuz. Miladi Takvime göre 14 Temmuz’dur. Bu anlatım Kuranı Kerim’de Maide, Yasin, Bakara surelerinde geçmektedir.”
Arap Alevi din adamları (şeyhleri) “Anlatı Hıristiyanlıkla ilgili olmasına rağmen bu bayramı neden kutluyoruz ?“ sorusuna şu cevabı veriyorlar:
Hz. Muhammed kendisinden önceki bütün Peygamberleri ve Kitaplarını hak kabul ederek kutsamıştır. Bu peygamberler ve getirdikleri dinleri kabulü de Müslümanlara vasiyet etmiştir.
Arap Aleviler de bundan dolayı “Evvel Temmuz’u” benimseyip kutluyor. Ancak bu kutlama diğer bayramlar gibi kurban kesip kazanlar kaynatarak, dua ederek yapılmaz.
Her ne kadar günümüzde eskisi kadar kutlanmasa da yiyecekler hazırlanıp mesire yerlerine gidilerek piknik, şölen tarzında kutlanır. Evvel Temmuz, 2000 yılından beri İlçemizde ‘’Evvel Temmuz Festivali’’ adıyla şenlik havasında kutlanmaktadır.
Kutlamalarda kültürel ve sanatsal etkinlikler düzenlenerek geçmişten gelen bu bayram ve gelenek yaşatılmaktadır.
Kaynak: Arapenstitu Tarih Komisyonu”