Dün sabah saatlerinde sosyal medya ağı Twitter’da yapılan bir paylaşımda cihatçı Jabra al-Nusra’nın, Suriye’nin Idlib kentinde yaşayan Ermeni bir Hıristiyan kadını katlettiği belirtilmişti.
Olayın ardından, The Jerusalem Post’ta geniş bir haber yayınlanarak insan hakları aktivistlerinin, geçen hafta 60 yaşındaki Ermeni öğretmen Suzan Der Kirkour’un işkenceyle katledilen cansız bedenini bulduklarını duyurdu.
Uluslararası Hıristiyan Kuruluşu (ICC) internet sitesine göre “Otopsi raporu Suzan’a işkence edildiğini ve dokuz saat boyunca defalarca kez tecavüz edildiğini ortaya koydu. Ardından taşlanarak katledildi.”
Otopsi raporunun, Suzan’ın cansız bedenine ulaşılmadan sadece birkaç saat önce, salı sabahı katledildiğini ortaya koyduğu belirtildi. Suzan’ın bahçıvanlık yaptığı ve Arapça öğretmeni olarak çalıştığı, emekli olduktan sonra ise Kneye Köyü Kilisesi’nde gönüllü olarak çalıştığı belirtildi.
ICC’nin Orta Doğu Bölge Sorumlusu Claire Evans, “Suzan topluluğumuzun da bir ayağıydı. Zamansız ölümü ve katledilme şekli dehşet verici. Ayrıca, Suriye’de yaklaşık on yıl süren şiddetli çatışmalar boyunca kalan bütün Hristiyanların üzerine düşen gölgeyi daha da derinleştiriyor. Suriye’de hukukun üstünlüğü, adalet ve hesap verebilirlik sağlanmalıdır. Aksi takdirde, 2000 yıldan fazla bir süredir var olan bir ülkeden Hristiyanlığın yavaş ama şiddetli bir şekilde imha edilmesini sadece izlemiş olacağız” dedi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, web sitesinde “Elli ya da altmış yaşlarındaki bir kadının cansız bedeninin 9 Temmuz 2019 Salı günü bulunduğunu öğrendiğini ve daha sonra Hıristiyan bir kadın olduğu ortaya çıktığını” yazmıştı.
ICC, “Suzan’ı katledenlerin Idlib’te varlığını sürdüren Jabhat el-Nusra terörist grubunun üyeleri olduğu halk arasında yaygın olarak konuşuluyor” dedi.
El-Yaqoubiyeh bir Hıristiyan köyü, fakat kadınların çoğunun cihadçı çetelerin şiddetli saldırıları nedeniyle şehirden ayrılmak zorunda kaldığı, Suzan dahil sadece 18 kadının köyde yaşadığını tahmin ediliyor. (Haber Merkezi)