İklim krizi derinleşiyor, doğa ve canlı türleri büyük bir tehditle karşı karşıya durumdayken burjuvazi her zamanki gibi, tek bir adım atmıyor!
İklim krizi insanlığı ve doğayı büyük sorunlarla karşı karşıya bırakacaktır. Devleti yönetenlerin ve burjuvazinin her zamanki gibi umurlarında olmuyor. Daha doğrusu kapitalist çıkarları ile ters düşüyor. Daha fazla kar amacı ile hareket eden kapitalistler, kendi çıkarları dışında dünya üzerinde hiç bir şeyi düşünmemektedirler. Kapitalist devletlerin kurduğu Birleşmiş Milletler’de yapılan süslü konuşmalar insanlar açısından hiç bir anlam ifade etmiyor. Bazı ülkeler sorunu kabul ediyor ama adım atmıyor. Bazı ülkeler ise TC ve ABD gibi böyle bir sıkıntının olduğunu dahi kabul etmiyorlar.
Greta’nın isyanı devlet liderlerinin yüzlerinde patladı!
16 yaşındaki İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, tek başına başladığı okul grevinin ardından dünyada ses getirmişti. İnsanların dikkatini bu konuya çeken genç aktivist, iklim krizi için giriştiği mücadelede dünyanın dört bir yanından insanların desteğini alıyor.
Greta Thunberg, geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler toplantısına katılarak milyonlarca insanın hislerine tercüme oldu. İngiltere’den fosil yakıt kullanmadan yelkenliyle Atlantik Okyanusu’nu 15 günde geçerek New York’a gelen ve İklim Zirvesi’ne katılan Thunberg, devlet liderlerine yönelik yaptığı sert konuşmayla gündeme oturdu. BM toplantısında konuşan Thunberg, yüzlerine bakarak iklim krizi konusunda bir şey yapmadıklarını ve insanlığa ihanet ettiklerini söyledi.
Devlet liderlerinin tek düşündükleri şey para!
“Benim burada olmamam gerek, okyanusun ötesinde okulda olmam gerek. Sizler ne cesaretle bizden umut bekliyorsunuz. Boş sözlerinizle çocukluğumu ve hayallerimi çaldınız” diyen Thunberg sözlerinin devamında “İnsanlar acı çekiyor, insanlar ölüyor, ekosistemler toptan çöküyor” diye vurguladı.
Kitlesel bir yok oluşun başlangıcında olduğumuzu belirten Thunberg, devlet liderlerinin tek düşündükleri şeyin para ve ekonomik büyüme masalları olduğunu yüzlerine tokat gibi çarptı! Bir gerçeği yüzlerine bakarak söyleyen 16 yaşındaki gencin BM toplantısında böyle bir konuşma yapması meseleye daha fazla dikkat çekilmesine vesile oldu.
Greta Thunberg sözlerinin sonunda, “Bizi duyduğunuzu ve aciliyeti anladığınızı söylüyorsunuz. Durumu gerçekten anlıyor ve hala bir şeyler yapmıyorsanız şeytansınız demektir!” diyerek konuşmasını etkili ve sert bir şekilde bitirdi.
Açlık, susuzluk, kuraklık, kitlesel ölümler…
Greta Thunberg vesilesiyle ön plana çıkan iklim krizi çok ciddi ve geleceğimiz için büyük bir sorundur. Eğer ki hemen önlem alınmazsa doğa ve canlılar yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalacak.
Atmosfere çok fazla miktarda karbon gazı salıyoruz ve havadaki karbon gazının artması da dünyanın hızla ısınmasına ve iklim değişikliklerine yol açıyor. 1900’lü yılların başından bu yana insanlık, dünyanın ortalama 1,0 °C ısınmasına sebep oldu.
Bu ısınma, kuraklık ve seller, deniz seviyesinde yükselme ve buzulların erimesi olarak etkisini göstermeye başladı. Bilimsel araştırmalara göre bu küresel ısıtmayı 1,5 °C ile sınırlandırmamız gerektiği söyleniyor. Ancak atmosferdeki karbon gazı artışı aynı şekilde devam ederse ortalama 2030 yılından sonra bu 1,5 °C sınırını geçecek ve bunun gerçekleşmesi halinde başta Türkiye olmak üzere dünyanın çoğu yerinde su kıtlığı artacak, nehir ve göllerdeki tatlı su miktarının %10’undan fazlası azalacak, kara ve deniz yaşamı olumsuz etkilenecek, tarımsal üretimin düşmesi, besin yetersizliği gibi bir çok olumsuz şey yaşanacaktır.
Yağışlarda azalma görülecek, bitki ve hayvan türlerinin bazılarının bu iklim değişimine ayak uyduramayacağı için soyları tükenecek, deniz ekosistemleri çökecek ve bunun gibi doğayı ve canlıları ilgilendiren ciddi ve ölümcül sorunlar ortaya çıkacaktır. Günümüzde yılda ortalama 1 ila 3 sıcak hava dalgası yaşanıyor ancak karbon emisyonları bu şekilde artmaya devam ederse sıcak hava dalgalarının sayısı 5 kat artacak.
Dünyanın iklim krizi konusunda alacağı önlemler için önünde kısa bir zaman dilimi bulunuyor. Her geçen gün geri dönülmez bir yola doğru gidiliyor. İklim krizi gezegenimizi, insanlığı, doğayı ve bütün canlı türünü tehdidi altına almıştır. Artık yapılan bireysel önlemler pek bir işe yaramıyor. Ülkeleri yönetenlerin harekete geçmeleri gerekiyor. Fakat sorun da tam da burada başlıyor.
Kapitalist-emperyalist sistemde ülkeleri yönetenlerin ve hizmet ettikleri büyük burjuvazinin bu konuda önlem alması demek çıkarlarının tersine hareket etmeleri demek. Kapitalist sistemde sürekli olarak kar amacı güden burjuvazinin kendi doğasına aykırı olarak çıkarlarının tersine hareket etmesini düşünmek ve umut etmek hayalci bir yaklaşım olur.
BM Raporu: 2030 yılına kadar 120 milyon kişi daha yoksullaşacakmış!
Birleşmiş Milletler’in yayınladığı bir raporda, 2030 yılına kadar dünya genelinde 120 milyon kişinin yoksullaşacağı belirtiliyor. Bu sistemde insanların daha da yoksullaşacağı aşikar. Bu kapitalist sistemin yarattığı bir durumdur. Ve bu rakam yani 120 milyon çok düşük bir rakam olarak gösterilmiştir. İklim krizi kapitalizmin getirdiği bir sonuçtur ve doğayı, canlıları her daim tehdit altında bırakır. Sistem sadece daha fazla kar elde etme üzerine kuruludur!
Raporda, 2030 ile 2050 yılları arasında iklim değişikliği yüzünden yılda 100 milyon kişinin ekonomik açıdan olumsuz etkileneceği, 250 bin kişinin de hastalıklar ve benzeri sebeplerle hayatını kaybedeceği belirtiliyor. Bunlar zaten bilindik ve alışıldık şeylerdir. Bu sistem içerisinde bunlar zaten sürekli oluyor. Ama önümüzdeki yıllarda iklim krizinin derinleşmesiyle beraber bunlar kat kat artacaktır. Hastalıklar, kuraklık, doğal afetler, susuzluk, besin yetersizliği gibi bir çok şey insanlığın durumunun daha da kötüleşmesine yol açacaktır.
Dünyanın dört bir yanında eylemler düzenlendi
20-27 Eylül tarihleri arasında Türkiye’de ve dünyanın bir çok yerinde İklim Grevi eylemleri yapıldı. Bu gidişata isyan eden insanlar, bir an önce adımlar atılması için sokaklara döküldü. Kitlesel yapılan eylemlerde devletleri yönetenler ve iklim krizi konusunda halen daha adım atmayan yetkililer hedef alınarak protesto edildi. Acil önlemler alınması ve adımlar atılması için ses verildi.
Türkiye dahil 160 ülkede eylemler düzenlenerek iklim krizine dikkat çekildi. Dünya çapında yapılan grev ve eylemlerde sadece öğrenciler değil, halkın tüm kesiminden insanlar katıldı. Dünya üzerinde binlerce farklı eylemler düzenlenerek doğanın ve canlılığın geleceği için hep birlikte haykırıldı.