EGEÇEP, Aydın Yılmazköy’deki kaçak çalışma yürütülen JES’te yaşanan patlamaya ilişkin açıklama yaparak, benzeri bir durumun yaşanmaması için yetkilileri göreve çağırdı.
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Aydın’da Yılmazköy’deki Jeotermal Elektrik Santrali’ne (JES) ait borunun patlamasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Maren Jeotermal ve diğer Jeotermal Şirketlerinin koronavirüsü (Kovid-19) fırsat bilip, kaçak çalışmalarına devam ettiği belirtilen açıklamada, jeotermal akışkanın tüm çevreye yayılmaya başladığını ifade edildi.
Aydın Valisinin, “bunun bir iş kazası olduğu, ilgili şirketin uyarıldığı” ifadeleri hatırlatılan açıklamada, konunun son derece hafife aldığı vurgulandı. Uzun süre kapalı kalan kuyularda gaz birikmesi durumun temel bilgilerden olduğunu ifade edilerek, “Bu kadar bilgisiz personelle gerçekleştirilen çalışmaların, gelecekte çok daha büyük facialara neden olması ise hiç de uzak bir olasılık değildir. Aydın’da da benzeri bir durumun yaşanmasını istemiyoruz” denildi.
MA‘da yer alan habere göre; EGEÇEP Aydın Valiliği’ni ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı göreve çağırarak taleplerini şu şekilde sıraladı:
“* Aydın yöresinde açılan yüzlerce jeotermal sondaj kuyusu ve çalışan jeotermal santrallar yüzünden başta incir ve zeytin olmak üzere yöredeki tarımsal ürünlerin ciddi zarar gördüğü artık bilinmekte iken, bunlara yenilerinin eklenmesine göz yumulmamalıdır.
* Öncelikle, ÇED raporu iptal edilmiş olan Jeotermal Enerji Santrali derhal durdurulmalı, buna bağlı açılan, açılacak olan ve açılmakta olan sondajlar derhal iptal edilmeli, bölge eski haline çevrilerek sahiplerine iade edilmelidir. Aksi taktirde, oluşacak tüm sağlık sorunlarından ve zararlardan ötürü topluma karşı sorumlu olacağınızı kamuoyu önünde bildiriyoruz.
* Mevcut jeotermal sondajların ve JES’lerin çevre ve insan sağlığına etkilerinin; içerisinde yöre halkının ve konuyla ilgili tüm disiplinlerden bilim insanlarının bulunduğu bağımsız bir heyet oluşturularak ayrıntılı bir şekilde incelenmesini, bu çalışmalar sonuçlanıncaya kadar tüm sondaj ve JES’lerin faaliyetlerinin durdurulmasını talep ediyoruz.
* Yöre halkının, jeotermal konusundaki hassasiyetlerinin göz önüne alınmasını, uluslararası sözleşmelere göre halkın istemediği bir işletmenin çalıştırılmaması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor ve sizi, gereğini yapmaya çağırıyoruz.”