Güncel

Trakya’da kuraklık kapıda

Türkiye'nin buğday, ayçiçeği, çeltik gibi ürünlerin en önemli merkezlerinden olan Trakya, son 91 yılın en kurak dönemini yaşıyor

Yanlış yapılaşma, su kaynaklarının korunmaması, iktidarın çevreye ve doğaya zarar veren politikaları küresel ısınma ile birleşince Türkiye’de su kıtlığı ve kuraklık daha can alıcı bir sorun haline geliyor.

Trakya’da üreticiler, ayçiçeği ve buğday gibi ürünlerde kuraklık nedeniyle verim kaybı yaşarken, bölgede içme suyu ve sulama amaçlı kullanılan baraj ve göletlerin bazıları kuruma noktasına geldi, bazılarında su seviyeleri ciddi oranda düştü.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) verilerine göre, son yağışlarla birlikte Trakya’daki 14 barajdaki doluluk oranı yüzde 20’den yüzde 33’e yükseldi. Edirne’nin içme suyunu sağlayan Kırklareli’deki Kayalıköy Barajı’ndaki doluluk oranı da yüzde 2’ye düştü. Barajdaki su seviyesinin düşmesi üzerine Edirne Belediyesi, kentin içme suyunu Süloğlu Barajı’ndan sağlamaya başladı. 45 milyon metreküplük hacmi bulunan Süloğlu Barajı’ndaki doluluk oranı ise yüzde 32 olarak ölçüldü. Uzmanlar barajlarda 5-6 aylık içme suyu kaldığı uyarısı yapıyor.

Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, bölgede yaşanan kuraklığın üretimi olumsuz etkilediğini belirterek, “Son dönemde buğday ekiminden bu yana yaklaşık 160 kilo yağış aldık ama bu yağışlar şu an için yeterli fakat toprak yeterli seviyede su doyumuna ulaşmadı. Barajlarda ise bırakın Edirne’yi Türkiye genelinde doluluk oranı yüzde 20 – 30’larda. Doğal olarak da yağışlar gelmezse bu ekilen ve bundan sonra ekilecek ürünleri bu durum etkileyecektir. Bizim için Edirne olarak yapmamız gereken akıp giden 2 nehrimize odaklanmak önemli olan. Bu nehirlerimiz akıp denize dökülüyor. Özellikle hiçbir yere su kullanılmayan bu kış döneminde barajlarımızı buradan doldurup yaz döneminde sulama gereken dönemde sulayabilir hale getirmemiz gerekiyor. Burada da her zaman bahsettiğim projesi biten Çömlekköy Barajı çok önemli. İhale aşamasında olan bu barajı, bakanlığımızın bir an önce ihale aşamasında olan bu projeleri hayata geçirip sonrasında da bütün sulama alanlarını, yatırımlarını arttırarak hayata geçirilmesi gerekiyor. Bulgaristan sınırından sonra suya ilk hakim olabileceğimiz alan Çömlek Köy Barajı. Burada suyu depolayıp, ihtiyaç olduğunda da kuraklık döneminde sulayabilir hale getirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Arabacı, Türkiye genelinde içme suyunun riskli hale geldiğini belirterek, “2008 yılından sonra bir tek geçen yıl bu kadar düştü yağış oranı. Önceki yıllarda yaklaşık 700 kilogramdı. Geçen yıl 400 kilograma kadar düştü. Seviye bayağı düştü. Hemen hemen yarı yarıya diyebiliriz. Ciddi bir düşüş var. Şu ana kadar yağan yağışlar sadece mahsul ihtiyacını karşıladı. Bundan sonra yağışlar ciddi ve güzel yağması lazım. Ama bizim bir an önce kendi suyumuzu karşılayabilir ve depolayabilir hale gelmemiz lazım. Bunun için de sulama ve baraj projelerine yatırımı arttırarak, suyu çiftçimizle buluşturmamız gerekiyor. Hasada yansır demek için şu an çok erken. Belki çok kurak bir yıl geçebilir ama mahsulün ihtiyacı olduğu dönemlerde bir kaç yağmur alırız ve önceki yıllardan daha iyi verim alırız. Ama şu an bunu söylemek için henüz erken” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu