Batman’dan İstanbul’a gelerek cezaevindeki oğlunu ziyaret ettikten sonra Bağcılar’da bulunan akrabalarıyla görüşen Mehmet Bal’dan, 24 Ocak’tan bu yana haber alınamıyor.
Bal’ın ailesi Gayrettepe Polis Merkezi ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulundu.
Mehmet Bal’ın kaybolmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada, en son Eminönü İskelesi’nden Kadıköy vapuruna bindiği görüntülere ulaşıldı.
Ancak polis, vapurun içindeki ve Bal’ın gittiği Kadıköy’deki görüntülere ulaşılamadığını ileri sürdü. Ailesi, Bal’a ait telefon sinyallerinin de eksik verildiği düşüncesinde.
Mezopotamya Ajansı’ndan Mehmet Aslan’ın haberine göre, ailesine verilen cep telefonu sinyallerine ait dökümlerde, Bal’ın telefonundan saat 09.00’dan saat 18.32’ye kadar sinyallerin alındığı, 18.32 ile 21.11 arası ise sinyallerin kesildiği, ardından 21.11’de sinyallerin Sabiha Gökçen Havalimanı karşısında, Kurtköy civarında alındığı yer aldı.
Öte yandan Bal’ın telefonundan bir dakika arayla Lina Anadolu Turizm Limited Şirketi adlı otobüs firmasını aradığı, Bal’ın telefonundan sinyalin alındığı yer ise Kurtköy’un tam tersi olan Eyüp Sultan Mahallesi, Mozaik Sokak, No 11, Sancaktepe İstanbul adresinden geldiği yansıdı.
Ayrıca, Bal kaybolduktan bir ay sonra ailesini arayan Rüstem Yılmaz adlı kişi, bir hafta önce Bal ile görüştüğünü iddia etti.
Ailenin durumu bildirdiği polis, Bal ile görüştüğünü söyleyen kişiye telefonla ulaşıp bilgi aldı ancak ifadesine dahi başvurmaya gerek görmedi. Ailenin söz konusu kişinin HTS kayıtlarının incelenmesi yönündeki talebi de yerine getirilmedi.
Takipsizlik kararı
Savcılığın, Bal’ın kaçırıldığı iddiasına dair kararında, “Kayıp ile ilgili gerekli işlemlerin yapılması amacıyla GBT Büro Amirliğine gerekli bildirimin yapıldığı ve bu doğrultuda kayıp şahıs ile ilgili arama ve araştırma işlemlerinin yapılmaya devam edildiği, kayıp ihbarında bulunulan şahsın dosya kapsamından reşit ve müeyyiz olduğu, bu aşamada kaybolan şahıs ile ilgili herhangi bir oluşmuş suç veya suçlu bulunmadığı gibi kaybolan sahsın kaçırıldığı veya başkaca suç mağduru olduğuna ilişkin bir iddianın ve delilinde bulunmadığı anlaşılmakla; olay ile ilgili Kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına…” ifadelerine yer verildi.
Faili meçhule mil bırakılmak isteniyor?
Avukatların takipsizlik kararına 20 Mart’ta yaptığı itiraz da reddedildi. Aile avukatı Ahmet Baran Çelik, böylece soruşturma dosyasının “faili meçhule” bırakıldığını belirterek, 23 Temmuz’da Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundukları bilgisini paylaştı.
Bal’ın kaybettirildiği ihtimali olduğuna dikkat çeken Çelik, şunları dile getirdi:
Ne görüntüler ne sinyaller incelenmedi, ne de kayıptan bir ay sonra arayan şahısın ifadesine başvuruldu. Bu hususlar eksik. Üstün körü bir soruşturma yapıldı. Bal’ın Kadıköy’de görüntüleri yok. Ne kafelerin ne marketlerin ne de diğer mekan ve mobese kayıtları incelenmedi. Vapurdan inerken görüntüsüne ulaşılırsa, gittiği yön üzerinden adım adım nereye gittiği veya kendisine ne olduğu bulunabilir. Bunlar yapılmadan, dosya faili meçhule bırakıldı. Bu hususların giderilmesi için dosyanın yeniden açılması lazım.
‘Etkin bir soruşturma yapılmalı’
Türkiye’de binlerce insanın failinin ‘meçhul’ olduğunu ifade eden Çelik, şöyle devam etti:
Böyle bir ülkede yaşıyorsanız ve yetkili kurumlar ve savcılar üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmiyorsa, bir şeylerin içinizi kemirmemesi mümkün değil. Önünde yapabileceği araştırmalar varken veya usulüne uygun yapılması gereken olgular ortadayken, dosyanın kapatılmış olmasını kabullenemiyoruz. Mehmet Bal’a ne oldu? Hepimiz bu sorunun cevabını arıyoruz. İnsanlar bu tür durumları anlatırken, 1990’lara atıfta bulunuyor. İnsanlar evlerinden alınıp, ortadan yok edildiğini biliyoruz. Türkiye’de hala kayıp insanlar var. Direkt güvenlik güçlerinin alıp kaybettirdiği insanlar var. Bu kayıp şahısların bir kısmı daha sonra emniyette bulundu.
Dosyanın yeniden açılmasını ve etkin bir soruşturmanın yürütülmesini isteyen Çelik, “Taleplerimizde yer alan hususların giderilmesini, etkin bir soruşturmanın yapılmasını istiyoruz. Çünkü yurttaşın can güvenliğinden devlet ve yargı makamları sorumludur. Bu görevini yerine getirsinler. Dosyanın yeniden açılmasını ve Bal’ın bulunmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
