H. Merkezi: 9 Eylül Üniversitesi’nde Profesör İbrahim Kaya isimli öğretim görevlisinin kadın öğrencilere tacizde bulunduğu açıklandı. Kaya hakkında daha önce de 2005-2009 yılları arasında çalıştığı Dumlupınar Üniversitesi’nde de aynı gerekçeyle soruşturma açıldığı ve üzerinin kapatıldığı da ifade ediliyor.
Sosyal medyada olayın duyulmasının ardından Kaya’nın tacizine maruz kalan kadınlar yaptıkları açıklamada, “Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencileri olarak bu konuda bir açıklama yapma gereği duyduk. Tweet’te bahsi geçen kişi aynı bölümün öğretim üyesi İbrahim Kaya’dır. Bölümün kurulduğu 2014 senesinden beri birçok arkadaşımız kendisinin sistematik olarak tacizlerine, hakaretlerine ve tehditlerine maruz kalmıştır” dediler.
Açıklamada 9 Eylül Üniversitesi öğrencileri bu konuyla ilgili Edebiyat Fakültesi dekanlığına ve gerekli yerlere başvuruda bulunduklarını ancak sürecin uzatıldığını ve Kaya’nın tacizine uğrayan arkadaşlarının ailelerinden ve çevrelerinden çekindiklerini, bu nedenle isimlerinin bilinmesini istemedikleri için bu olayı şimdiye kadar sosyal medyaya yansıtmadıklarını ancak kamuoyu oluşturmadan konunun çözüme kavuşmasının imkansız olduğunu anladıkları için bu açıklamayı yaptıklarını ifade ettiler.
Kadınların yaptığı açıklama şu şekilde son buluyor “Bizim değil, İbrahim Kaya’nın ismi duyulsun: Tespit edebildiğimiz, haberimizin olduğu tacize uğrayan kadın sayısı şimdilik 8 kişi. Bu rakam dışında hakaret ve tehditlerine uğrayan birçok erkek arkadaşımız da var. Kadın arkadaşlarımızı vize final notlarını sisteme girmek için yardım isteme bahanesiyle odasına kilitleyip sarılmaya, öpmeye çalışmış genellikle gece yarısından sonra ahlaksızca mesajlar atmıştır. Kendisi aynı zamanda profesör olmasını ve dolayısıyla sahip olduğu statüyü kullanarak öğrencileri görüşmeye çağırmış ve hocamız olduğu için güvenip gittiğimiz durumlarda ise fiziksel boyutta tacizlerde bulunmuştur. Biz adı geçen öğretim üyesi tarafından çeşitli mağduriyetlere uğramış öğrenciler olarak kendi isimlerimizin değil İbrahim Kaya’nın isminin duyulması gerektiği kanaatindeyiz. Hukuki süreçler tamamlandığında avukatlarımız aracılığıyla da bir açıklama yapacağız.”