Türk devletinin, Taksim-İstiklal Caddesi’ndeki saldırıyı bahane ederek Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı saldırıya bir tepki de çevre-ekoloji örgütlerinden geldi. “Sesimizi hakikatten yana kullanmakta kararlıyız” diyen örgütler, tüm doğa ve yaşam savunucularını cesaretle hakikati ve BARIŞI savunmaya çağırdı.
Şu ana kadar 32 kurumun imzaladığı açıklama şu şekilde:
“Doğa ve yaşam savunusunun sınır tanımayan anlayışıyla, yeryüzünün bir bütün ve tüm canlıların yaşam hakkı olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. İnsanlığın ve doğanın ihtiyacı daha fazla bomba, daha fazla kimyasal, daha fazla ölüm değildir. Biliyoruz ki doğanın can çekiştiği bu sürece, kapitalizmin savaş politikalarıyla gelindi. Yakın tarihte tüm dünyada yüz milyona yakın insanın öldüğü ve silah üretiminin ortaya çıkardığı ekolojik yıkımın büyük sorunsalıyla karşı karşıyayız.
13 Kasım 2022’de İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde patlatılan bomba sonrası ortaya çıkan bulgulara ve çelişkilere rağmen, gerçeklerin açığa çıkmasına olan direnç, iktidarın açlık ve yoksulluk artarken dahi savaş ve saldırma politikasındaki inadını gösteriyor. Seçimlere yaklaşırken, iktidarın, 2015 sürecindeki gibi “Suriye tarafından buraya 8 füze atar, savaş gerekçesini üretiriz” anlayışında olduğunu büyük bir endişeyle görmekteyiz.
İktidar, her kaybediş sürecini savaş politikalarıyla ve halklara bombalar yağdırarak geçiştirme çabasındadır. 19 Kasım gecesi Rojava’ya karşı başlatılan ve devam eden hava saldırılarında şu ana kadar hastanelerin, sağlık ocaklarının ve elektrik tesislerinin vurulduğunu, onlarca sivilin hayatını kaybettiğini, yüzlerce insanın yaralandığını ve tabi ki sayısı belirsiz hayvanın zarar gördüğünü öğrenmiş bulunuyoruz.
İktidarını kanlı savaş politikalarıyla ayakta tutmaya çalışan ve ezmeyi gözüne kestirdiği halklara soykırım denemeleri yapan bu iktidara karşı, sesimizi hakikatten yana kullanmakta kararlıyız. İktidar özellikle sosyal medyada savaş karşıtı açıklamaları trol ordusuyla baskılayarak, işlenen savaş suçlarını saklamaya çalışmaktadır.
Doğanın ve yaşamın en temel ihtiyacının barış olduğunu bilen biz doğa ve yaşam savunucuları, iktidarın savaş politikalarının ve bugün gerçekleştirilen Rojava saldırısının karşısında, barışın ve halkların kardeşliğinin yanındayız.
Barıştan yana söz söylenilmesinin önüne geçmeye çalışan iktidarın bu kirli politikalarına karşı, muhalefet partilerini, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini, meslek odalarını, ekoloji örgütlerini, ulusal ve uluslararası alandaki tüm doğa ve yaşam savunucularını cesaretle hakikati ve BARIŞI savunmaya çağırıyoruz.
Anarka-Arçep Artur Çevre Platformu-Bakırtepe Çevre Platformu-Biga Ekoloji ve Yaşam Platformu-Burhaniye Çevre Platformu-Bursa Su Kolektifi-Çevre Mühendisleri Odası-Demokratik Bölgeler Partisi Ankara Danışma Bürosu-Doğanın Çocukları-Ekoloji Birliği- Ekoloji Derneği (Amed)-Ekoloji Politik-GEYDER Gökova Ekolojik Yaşam Derneği-HDK Ankara Yürütme-HDK Çanakkale Ekoloji Meclisi- HDK Ekoloji Meclisi-İklim Adaleti Koalisyonu-Karakoçan Dayanışma İnisiyatifi-Kazdağları Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği- Malatya Çevre Platformu-Mardin Ekoloji Derneği-Mezopotamya Ekoloji Hareketi-Munzur Koruma Kurulu (DEDEF)-Polen Ekoloji Kolektifi-SYKP Ekoloji Komisyonu-Sürdürülebilir Yaşam-Tarlabaşı Dayanışma -TOM-Van ÇevDer-Yaşam ve Dayanışma Yolcuları-Yeni Foça Forum-Yeryüzü Ekoloji Kolektifi-Yeşil Direniş Ekoloji-Yeşil Direniş Ekoloji ve Yaşam Gazetesi-Yeşil Adalet Platformu Berlin-Yeşil Sol İklim Krizi Çalışma Grubu-Yeşil Yaşam İnisiyatifi-Validebağ Savunması-Zilan Ekoloji Platformu