Doğu Karadeniz’in çetin coğrafyalarından; Yemyeşil tepeleri, çağlayan dereleri ve serin yaylalarıyla Artvin, doğanın nimetlerini esirgemediği bir şehir. Artvin’e ulaşmak için keskin virajları, uçurum kenarlarından aşmak gerekir. Bu sıralar geleceği de tıpkı keskin virajlı yolları gibi, keskin bir dönemeçte. Kente ulaşan yol boyunca hemen her dere, ırmak HES şantiye-siyle dolu. Bugün ise Artvinlilerin en büyük problemi, 25 bin kişinin içme suyu kaynaklarının bulunduğu Cerattepe ve Genya bölgesinde kurulmak istenen bakır madeni… Sermayenin yoğun saldırısı altında olan kentte 60 ‘lı günlere gelen bir direniş sürmekte.
Yeni değil bu proje 90’larda başlamış ilk saldırı o günlerden beri direnen bir kent. 25 yıllık bir öykü yani,kararlılıkla süren ve asla pes etmeyen bir birlik ve berberlik öyküsü.doğanın talanına katline kendi bedenleriyle siper olan Artvinliler…Daha önce kazandıkları mahkeme kararları bakanlıkça iptal edilince yeniden başladılar direnişe..her gün dönüşümlü olarak nöbet tutuyorlar cerattepe de ve diğer nöbet yerlerinde..(cerattepeye çıkan tüm noktalarda nöbetler tutulmakta).
Artvinliler sadece burada ki bakır madeni ne hayır demiyor kara denizde yapılmaya başlanan adı yeşil olan ama yeşil doğayı griye boyayan ‘Yeşil Yol’ projesine de karşı mücadele veriyorlar.Artvinlilerin direniş boyunca kullandıkları ‘Cerattepe Geçilmez, Artvin Halkı Yenilmez’ sloganlar da madeni çıkartmak için yetkili firma olan ‘Cengiz inşaatı’ çok rahatsız ediyor.
‘Asıl altın yer altında değil. Asıl altın bu su, dağ, tepe, hayvanlar’diyen Artvinliler bizler burada savunma hakkımızı kullanıyoruz doğanın talanına dur demek için nöbetteyiz ve herkesi direnişimize desteğe çağırıyoruz burası sadece bizim değil hepimizin çocuklarımızın geleceği ve ormanda yaşayan bütün canlıların yaşam hakları için birlikte mücadele etmeliyiz, diyorlar.
İstedikleri çok değil bulunduğumuz bütün alanlarda bu talana yağmaya karşı ses çıkarmak, katliam projelerine dur demek..
Yeşil yol’a , altın ve bakır madenine, taş ocaklarına ve hes’lere hayır….
NOT: Cerattepe’de yapılması öngörülen maden projesi için hazırlanan bilirkişi raporuna göre;
-50 bin 300 ağacın kesilecek
-madenden sızacak gazların da çevredeki ağaçları olumsuz etkileyecek
-31.8 hektarlık proje sahasının tamamının ve tüm çevresinin verimli devlet ormanları ile kaplı olduğu. 600 metre uzağında Hatila Vadisi Milli Parkı ve 14 kilometre doğusunda arkeolojik sit alanı bulunuyor.
Rapordan; “Ağaç kesilmesinin ve faaliyet sırasında ağaç yaralanmalarının daha da önemlisi oluşacak tozlar ile madenden sızacak zararlı gazların çevredeki ağaçların zayıf düşmelerine, bunun sonucunda böcek tahribatında önlenemez artışlara neden olacak. Maden cevheri çıkarılması ve atık malzeme yığılması faaliyetinin orman içindeki kaynak suları ve yeraltı sularının kirlenmesine sebep olacağı değerlendirilmiştir.”
Bir Ö-G okuru
