Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyum rektör Melih Bulu’yu protesto ettikleri gerekçesiyle ev baskınlarıyla gözaltına alınan öğrencilere yönelik, darp, tecavüz ve ölüm tehdidi ile çıplak arama işkencesine tepkiler sürüyor.
Bulu’nun rektör atanması, 4 Ocak Pazartesi günü üniversitede protesto edilmiş, polisin saldırılarına rağmen tüm gün süren bir direniş gerçekleşmişti. Direniş akşamı LGBTİ+ aktivistleri Havin Özcan ve Yıldız İdil Şen sosyal medyada hedef gösterilmişti.
Salı günü yapılan ev baskınlarında 22 öğrenci bugün yapılan baskınlarda ise 14 öğrenci gözaltına alındı. Gözaltına alınan öğrencilere emniyette işkence yapıldı. Başta Özcan ve Şen olmak üzere öğrencilere çıplak arama işkencesi dayatıldı, darp edildi, ölüm ve tecavüzle tehdit edildi.
Basın toplantısına YDG, HDP Gençlik, SGDF, Serüven ve Anarşist Gençlik gibi gençlik örgütleri de katıldı. Üniversite öğrencileri, “Çıplak arama işkencesine son, gözaltılar serbest bırakılsın” şiarıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ve Avukat Gökhan Soysal da katıldı.
Toplantıda konuşan Yoleri, Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum atanmasının ardından yükselen itirazları hatırlattı. Bunun önemli bir mücadele olduğuna dikkat çeken Yoleri, “Üniversitelerde görev yapacak kişilerin seçimle belirlenmesi konusunda yoğun bir talep ve ihtiyaç var” dedi. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenlerin karşı çıkışının da son derece anlamlı olduğunun altını çizen Yoleri, kötü muamele ve işkence uygulamalarına tepki gösterdi.
Direnişin bastırılmak için gözaltı uygulamalarınnı devam ettiğini söyleyen Yoleri, kötü muameleye maruz kalan herkesin gerekli mekanizmaların hayata geçirilebilmesi için İHD’ye başvuru yapmasını istedi.
Basın metnini okuyan Mısra Sapan, çıplak arama işkencesinin AKP ve ona bağlı polislerin rutini haline geldiğine dikkat çekti. Sapan, “Çıplak arama her gündeme geldiğinde, hakikati dile getirenler suçlanmakta, cezasızlığın önü açılmaktadır. Çıplak arama işkencesi, AKP iktidarı tarafından muhaliflerine dönük olarak sistematik hale getirilmektedir” dedi.
Sapan, şöyle devam etti:
“Üniversitelerimizi karakola dönüştürmeye, iktidarları için bir meşruiyet ve ideolojik hegemonya üretim merkezleri yaratmaya, bu yolla üniversitelerimizi sermayenin ihtiyaçlarına tam uygun biçimde dönüştürmeye çalışan AKP iktidarına karşı buradan üniversite öğrencileri olarak bir kez daha sesleniyoruz: Kayyum rektörlerinizi kabul etmiyoruz. Baskılarınıza, gözaltılarınıza ve her türlü şiddet siyasetinize karşı koymaya devam edecek ve üniversitelerimizi özgürleştireceğiz!”
Öğrencilerin dün ifadeden sonra serbest bırakılabilecekken, 2-3 güne gözaltıların yayıldığın belirtti. “Nasıl bir delil toplama peşindeler ki süreci uzatıyorlar. Gözaltındaki arkadaşların yalnız olmadığını onlara göstermek için gözaltılarla görüşmeleri sürdürüyoruz. Buradan tüm arkadaşlara da dayanışma çağrısı yapıyoruz” diye konuştu.
Mısra Sapan Boğaziçi eylemine gerekçesiyle gözaltına alındı
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de, “Yaşadığımız çoğrafya bir suç coğrafyası ve devlet Cumhuryiet’ten bu yana kendi suçlarını gizlemek adına eğitm sistemini, ırkçı – milliyetçi – İttihatçı bir bakış açısıyla kuşattı” dedi. Bazı üniversitelerin özgürlüğü kuşandığını belirten Keskin, Boğaziçi Üniversitesi’nin bunun örneklerinden olduğnu ve bu yüzden sistemi rahatsız ettiğinin altını çizdi.
Kayyum Rektör Melih Bulu’nun dün katıldığı tv programındaki söylemlerini hatırlatan Keskin, direnişi hedef gösterdiğini ve demokratikleşme isteyen kendi öğrencilerine suç isnat ettiğine dikkat çekti. Bulu’nun “masumiyet karinesini” ihlal ederek öğrencileri, “örgütçü” olarak ilan ettiğini belirten Keskin, “Bugün hepimiz, diyoruz ya bu coğrafyanın bu kadar korku ortamına rağmen biat etmeyen bir damarı var. Bugün o damar Boğaziçi’nde ve bu nedenle hepimiz Boğaziçiliyiz” diye konuştu.
İHD adına öğrencilerle çok erken saatte görüşmek için “Emniyet’e” gittiğini belirten Keskin, uzun süre bekletildiğini ve kendisine “şu anda bir görüşme olmayacak, rapora götürecekler” dediğini aktardı. İtirazı üzerine polisin, “yukarıdan talimat geldi” dendiğini belirten Keskin, bu durumun yaygınlaştırılmaya çalışıldığının da altını çizdi.
Keskin, Salı sabahı gözaltına alınan öğrencilere açk şekilde cinsel işkence uygulandığına dikkat çekti ve evrensel hukuka tamamen aykırı davranıldığını kaydetti. Türkiye’nin imzacısı olduğu sözleşmelere imza atan devletlerin de bu ihlallden kaynaklı denetim mekanizmasını geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Basın toplantısının ardından İHD Şube binasından ayrılan Mısra Sapan, polisler tarafından araması olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.